CHP’de kazan kaynıyor..
30 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin ardından, hiç konuşmayan Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan adayı Erdal Demir, suskunluğunu bozdu. Demir ,seçim sonrasında bazı eleştirilerde bulunan eski yöneticilere gönderme yaparak “ konuşmaya yüzü, söylemeye sözü olanlar konuşsun” dedi
Erdal demir suskunluğunu bozdu. Demir seçim sonrasında basına, seçim sonuçları hakkında eleştiride bulunan eski CHP’li yöneticilere ateş püskürdü.
Her kes konuşsun ve eleştirisini yapsın, ama şu da çok iyi bilinsin ki, konuşmaya yüzü, söylemeye sözü olanlar konuşsun diyen Demir “ 30 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin üzerinden yaklaşık 25 gün geçti. Seçimlerden bu yana sessiz kalmayı ve konuşmamayı tercih ettim. Bunun nedeni de, CHP Karabük İl Kongresinde konuşarak partililere karşı muhatap olmak istememdi.
Fakat son günlerde CHP’nin seçimlerde aldığı sonuçlarla ilgili geçmişte görev yapmış bazı kişilerin basında eleştirilerini görüyorum. Bu nedenle kongrede konuşmaya karar vermeme rağmen suskunluğuma son veriyorum.
Mahalli idareler seçimlerine 90 gün kala, ben CHP Karabük Belediye Başkan Adayı Erdal Demir, kendi kurduğum çekirdek ekibimle seçim boyu çalıştım.
Başta Karabük il ve merkez ilçe başkanının hiçbir desteğini görmediğim gibi, hemen hemen her anlamda köstek olduklarına şahit olduk. Maddi açıdan bir kuruş desteklenmediğim gibi, moral ve motivasyonumuzun kaybolması için her türlü psikolojik atraksiyonlara maruz kaldığımıza, seçimdeki çalışma ekibimde şahit olmuştur.
Evet, seçimlerde tahmin edilemeyecek kadar düşük bir oy aldık. Fakat bana birisi şu eleştiriyi yapıp ve bu eleştirisini de kanıtlarsa, işte o zaman seçimdeki tüm başarısızlığın sorumluluğunu üstleneceğimi buradan açıkça beyan ediyorum.
90 Gün boyunca kendi maddi ve manevi imkânlarımla sabahın erken saatlerinden, gecenin geç saatlerine kadar, ekibim ve kendim çalıştım.
Kimse bana ‘sana sunulan destek ve imkanlar dahilinde çalışmadın’ diyemez. Ben kendi oluşturduğum manevi destek ve imkânlarla çalışma performansımı sergiledim.
İl teşkilatı, 8, 16 ve 82 oy aldığı ilçelere 10’ar Bin TL seçim parası gönderirken, ben ‘1 TL seçim parası istiyorum’ demedim. Seçimler boyunca kendini 40 yıllık, hatta 50 yıllık sosyal demokrat olarak tanıtan ve ‘Babadan CHP’liyim’ diyen, birçok kişiyi de maalesef yanımda göremedim.
30 Mart Yerel seçimlerinde yaşanan siyasi konjonktür ve sürecin MHP – AKP çekişmesine dönüşmesi de, sosyal demokrat seçmen tabanın AKP karşısında en güçlü görülen MHP Adayına destek vermesine yol açmıştır.
Bu açıklamamda seçmene karşı bir eleştirim olamaz. Çünkü seçmenin tasarrufunu ve kararını eleştirmek biz siyasilere düşmez. Ancak seçmen kendi tercihini yeri geldiği zaman kendisi eleştirebilir. Sapla, samanı ayırmak açısından da bu vurgulamayı yapmalıyız.
Şimdi, CHP’nin Karabük’te rencide edildiğini, alay konusu haline geldiğini söyleyenlere şunu sormak istiyorum;
30 Mart Yerel Seçimleri öncesi, CHP için aday ile birlikte yaptığınız tek bir çalışmayı bana örnek gösterebilir misiniz?Yerel seçimlerde bana ve çalışma ekibime il ve merkez ilçe başkanının uyguladığı motivasyon dağıtma atraksiyonlarını engellemek için ne yaptınız?
Partimizin büyüğü dediğim, CHP’ye büyük emek verdi dediğim birçok ağabeyim, CHP adayı olarak verdiğim posterleri bile araçlarına asmaktan imtina etmişlerdir. Seçimlerde bana destek verenler, benimle birlikte çalışanlar haricinde, kimin ‘CHP’liyim’ diyerek eleştiri yapma hakkı vardır?
Bu soruyu ilkönce kendilerine sorsunlar ve ondan sonra konuşmaya yüzü, söylemeye sözü olanlar konuşsun…
Her ne kadar seçimlerde bir satılmışlık süreci içine girsem de, gücümün yettiği kadar partime sahip çıkmaya çalıştım.
Seçimler de yaşananlar benim ve ekibim açısından üzücü olsa da, dün olduğu gibi, bu gün de, yarın da Cumhuriyet Halk Partisi’nin emrindeyim.
Karabük’te, başarısızlığın simgesi olanların ve partiyi dibe doğru çekenlerin tasfiye edilerek, CHP’yi başarıya ulaştıracak her oluşumun da içindeyim” dedi