CHP lideri, örgütün yapılandırılması ve yeni “siyasi söylem” konusunda görüş aldı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 16- 17 Ocak’ta yapılacak partisinin 35. Olağan Kurultayı’nın ardından, partide “yeniden yapılanma” sürecini başlatmak için harekete geçti.
Genel başkan seçildiği 2010’dan bu yana, referandumlar, genel ve yerel seçimler nedeniyle, örgütler ve partinin yeniden yapılanması konusunda yeterince zaman ayıramamaktan yakınan Kılıçdaroğlu, 35. Olağan Kurultay’da hedefini “değişim” olarak koydu. CHP lideri, bu konudaki ilk önemli adımı ise dün bir grup akademisyenle yaptığı toplantıyla attı.
10’u profesör, 12 akademisyenin çağırıldığı toplantıya, mazeret bildirenlerin dışındaki davetlilerin tamamına yakını katıldı. “Güncel siyasal ve sosyolojik değişimler ekseninde kurultay sonrası CHP’nin vizyonu: Yeniden yapılanma” başlığı altında düzenlenen toplantıda, üniversitelerin siyaset bilimi, iletişim, reklamcılık bölümü öğretim üyelerinden tanınmış isimler davet edildi. Toplantıda Türkiye seçmen profili ve 7 Haziran / 1 Kasım seçim sonuçlarının değerlendirmesi yapıldı. CHP’nin yüzde 25’lerde olan oy oranının artırılmasına dönük çözüm önerilerinin tartışıldığı toplantıda ayrıca Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi ile ilgili CHP’nin tutumu konusunda da akademisyenlerin görüşlerine başvurdu.
‘AKP ile anayasa olmaz’
Edinilen bilgiye göre toplantıda katılımcıların tamamı başkanlık sistemine karşı çıkarken, “AKP ile anayasa yapılmaz” görüşü ön plana çıktı. Geçmişten de örnek veren akademisyenler, bugün yaşanan demokratikleşme ile ilgili “sorunların parlamenter sistemden ya da anayasadan değil, AKP’nin antidemokratik uygulamalarından kaynaklandığı” görüşünü ilettiler. Bazı akademisyenler, CHP’nin AKP ile anayasa masasına oturmaması görüşünü dile getirdiler.
Toplantının en kritik konu başlıklarından birini ise CHP’nin “yeniden yapılandırılması” oluşturdu. Kurultay sonrası süreçte CHP’nin siyasal, toplumsal, örgütsel ve yönetsel alanlarda yeniden yapılanması konusunda Kılıçdaroğlu katılımcıları dinlerken somut yeniden yapılanma önerilerinin rapor olarak sunulması da kararlaştırıldı.
Toplantıda, muhafazakârlaşma ve AKP’nin antilaik uygulamaları tartışılırken, CHP’nin bu konularda yeterince tepki göstermemesi de eleştirildi. CHP’nin “dinsel hassasiyetlere saygı” gerekçesiyle, antilaik uygulamalar karşısında sessiz kaldığı belirtilirken, bir akademisyen, “CHP’nin artık kadın hakları konusunda belirgin programı yok. Aile, anne, eş olarak politikalar belirleniyor” görüşünü dile getirdi.
MYK ve PM daralacak
CHP’deki değişim kapsamında Merkez Yönetim Kurulu ve Parti Meclisi’nde önemli değişiklikler planlanıyor. Yaklaşık 5 yıllık genel başkanlığı süresince 78 MYK üyesini değiştirmekle ve “takım kuramamakla” eleştirilen Kılıçdaroğlu’nun, parti yönetim organlarını “daraltarak” işlevselleştirme hesabı yaptığı belirtiliyor. Bu kapsamda, halen 60 olan PM üye sayısının 40’a, yine partinin “vitrini” konumundaki halen genel sekreterle birlikte 15 olan MYK üye sayısının da 8 veya 10’a çekilmesi üzerinde duruluyor.