NERDE KALMIŞTIK…?
ALPARSLAN BAŞEĞMEZ
“ÇİN İŞİ”…
“JAPON İŞİ”…
“BUNU BİLEN İKİ KİŞİ”…
ÖYLE DEĞİL Mİ FADIL BEY…?
Eeeeeeeeeeey Ümmet-i Muhammed…
Bu yazımı eyi oku da…
“ÇİN” çarpmışa dönme…
Aklını başına al da…
Deve kuşu gibi başını kuma gömme…
Lafın başında…
Bir kaç sözümüz olacak, Hoca Burhanettin UYSAL’a…
Biz bu güne kadar…
Yaptığı önemli işlerden dolayı, hep kendisini takdir ettik… “Bazı çok önemli hassasiyetlerimiz” olmasına rağmen…
Bu hassasiyetlerimizi öne sürersek, belki şevkini kırarız diye…
Düşüncelerimizi zamana bırakıp…
Hassasiyetlerimizi hiç dillendirmedik…
Hiç “Laflamadık” Hoca Burhanettin’i…
Hiç yazılarımızla hırpalamadık…
Hırpalamaktan da hep geri durduk…
Yutkunduk…
Tabii ki bu duruşumuzda…
“CAN” dediğimiz…
Yüreğimizi…
”ASALET”ine ve “GİYDİĞİ ÜNİFORMA”sına verdiğimiz, bir “YİĞİT”in…
Yiğitliğine saygı duymamız da…
Çok önem arzediyordu…
Boğazımızın hep dokuz boğum olduğunu aklımızda tutup…
Hatır saydık…
O “YİĞİT”i de kırmadık…
“Kör kör parmağım gözüne” misali…
Göze batan bazı meseleleri de görmezden gelip, belki düzelir, düzeltilir diyerek, hassaslaşıp üzerinde durmadık…
Veeeeeeeeeee…
Bu güne kadar geldik…
Hiç darılmaca, gücenmece yok, Hoca Burhanettin…
Hiç darılmaca gücenmece yok…
Bu gün az da olsa…
Azıcık da olsa…
Bazı şeyler söyleyecek…
Bazı tenkitlerde bulunacağım…
Makamlara sahip olunurken, oyunu kuralına göre oynar gözüküp…
Ödünler vermeye…
Ödüller dağıtmaya başlamanın…
Bir zaviyesi…
Bir seviyesi olmalı değil mi…?
Duyduk ki…
Payeler dağıtılıyormuş…
“Ordinaryus Profesör”lük payeleri veriliyormuş…
Atos, Patos, Dartanyan misali…
Bazı “ALLAMELER”, “Ordinaryüs Profesör” payeleriyle payelendiriliyormuş.
Hoca Burhanettin…!!!
Oyunun kuralı bu değil…
Oyunun kuralı bu olmamalı…
Sevenleri kadar, sevmeyenleri…
Hatta nefret edenleri…
Hatta, hatta “Bir kaşık su”da boğmak istiyenleri “Olanlara”…
Artlarında korumaları olmaksızın, Allah’ın (c.c) evi olan, camiye bile gidemeyenlere…
“Haydan” gelenlerle, “Huydan” yaptırdıkları “YAPIT” ları için…
Payeler bahşedilmemeli…
Nasıl “Helal et”…
“Helal kesim”…
“Helal nasip” bu günlerde moda oldu ve aranır hale geldiyse…
“Helal kazanç”da çok ama çoooooook önemli olmalı…
Veeeeeeeeeee…
“Helal-i Minallah”ından kazanç aranmalı…
Bizim ne demek istediğimizi anladın mı Hoca Burhanettin…???
Sen, bizim ne demek istediğimizi anladın mı…???
Eğer mutlaka verilecekse bir paye…
Haksız ve insafsız bir şekilde işten atıldıkları, Yüce Yargı’dan da tescilli bulunan…
Suçsuz ve günahsız 307 tane “EMEKÇİ KÖLE”ye verilmeli Ordinaryus Profesörlük ünvanı…
Anlatabildik mi Hoca Burhanettin…?????????????
Anlatabildik mi…????????????????????????
Eğer verilecekse bir paye…
Karabük Üniversitesi’nin temel taşlarına ilk harcı koyan…
Hamit ÇEPNİ Beyefendi’ye verilmeli…
O “Adam” gani gönüllüdür…
Profesörlük, murofesörlük istemez…
Yardımcı Doçentlik de yeter…
Yeter de artar bile…
Eğer verilecekse bir paye…
İbrahim PELENKOĞLU Beyefendi’ye…
Recep ÖZÇELİK Beyefendi’ye…
Osman NATIROĞLU Beyefendi’ye verilmeli…
Onların da gönlü yücedir…
Bir “Okutman”lık payesi bile yeter…
Eğer verilecekse bir paye…
Bu uğurda çetin mücadeleler vermiş olan…
Rahmetli gazeteci Kasım ŞENOL ağabeyimizin şahsında varislerine verilmeli…
Veeeeeeeeeeee…
Bu gün hayatta olan bazı gazeteci kardaşlarıma verilmeli…
İhtiyaçları yok ammaaaaaa…
Yeter ki…
Onlara birer akademik cübbe giydirilsin…
Adamlıkları herkesin ve her kesimin önünde bir kez daha tescil edilsin…
Böylelikle topluma örnek edilsin yeter…
Hey gidi Burhanettin Hocam hey…
Hey hey de hey hey…
Hey hey de hey heeeeeeeeeeeeeeeey…
Hoca Burhanettin’im heeeeeeeeeeeeeeeeey…!!!
Gelelim bu hafta ki esas meseleye…
“ÇİN İŞİ”…
“JAPON İŞİ”…
“BUNU BİLEN İKİ KİŞİ”…
ÖYLE DEĞİL Mİ FADIL BEY…?
Hatırlayanınız var mıdır acaba…?
Söylenenlere bakılırsa…
Bundan bir kaç yıl önce…
Fadıl beyimiz…
“İlk kez ikinci kerre” Karabük’e geldiğinde…
İlk icraatı…
“ASLAN TERBİYECİSİ” “KILAVUZ”un yapmış olduğu bütün ihale sözleşmelerini iptal etmek olmuş…
İşte bu süreçten başlamak üzere…
Bu yazımın içeriğinde hiç yorum yapmadan sadece Fadıl beyimize soru sorup, cevap vermesini talep edeceğim…
Geçmişte sorduğum hiç bir soruya nasıl cevap veremediyse…
Bu sorulara da cevap veremeyecektir ammaaaa…
Ben yine de soracağım…
“GİDERAYAK” soracağımız sorulara canının sıkılacağı belli…
Ancaaaaaaaaak…
Benim de kamuoyunu aydınlatma görevimin olduğu unutulmamalı…
Eveeeeeeeeeeeeet…
Gelelim sorulara…
Bu sözleşmeler neden iptal olmuş…?
İptal olmuş da…
Süreç içinde kaç milyon dolar, iptal neticesi kâr sağlanmış…?
İnsanlar tarafından…
Sorular peş peşe…
Ardı ardına soruluyor…
Mesela…
Yapılan “Yeni Sinter” tesisinden, iptal edilen eski ihaleye karşın ne kadar kâr elde edilmiş olabilir…?
Fadıl beyimizin yaptırdığı yeni sinter tesisi istenen randuman da çalışıyor mu…?
Yaptırılan yeni sinter tesisi…
Neden gündüz çalıştırılmıyor da…
Hep gece el ayak çekildikten…
Kurt kuş yuvasında horuldamaya başladıktan…
Börtü böcek sessizliğe büründükten sonra…
Çalıştırılıyor…????????????????????????
Gece çalıştırıldığı iddia edilen bu yeni sinter tesisi…
Memleketin havasının ırzına geçip, göz gözü görmeyecek vaziyette kirlilik yaratıyor mu…????
Yoksa yaratmıyor mu…????
Karabük semaları toza dumana bulanıyor mu, bulanmıyor mu…?????
“Kendimiz yaptık, kendimiz yaptık, ekibimle beraber kendimiz yaptık”söylevleriniz doğrultusunda…
Ereğli’den getirilen ve gaytalarında nazar boncuğu olduğu iddia edilen arkadaşlarınızla…
Ne kadar maliyetle yapıldığı, bizce az çok bilinen, ancak toplum tarafından bilinmeyen, bu yeni sinter ucubesinin…
Hakiki maliyeti nedir, açıklarmısınız…???????????????????
En son sistemle yapıldığı söylenen yeni sinter tesisinin, 1980’li yılların teknelojisi olduğu söyleniyor…
Bu söylenti doğru mudur, yanlış mıdır…?????
Eğer bu söylentiler doğruysa…
Çok büyük bir iş yapılmış, çok büyük bir başarı kazanılmış gibi lanse edilerek yeni sinter tesisinin, kamuoyuna sunulmasına ve Ereğli’cilerin prezante edilmesine karşın…
Gündüz çalıştırılamadığı iddea edilen bu tesisin, nelere mal olduğu ve nelere mal olacağı neden açıklanamıyor…?
Cevap verirmisiniz…?
Sahiiiiii…
Bu yeni sinter tesisi, iddia edildiği üzere, gece çalıştırıldığı gibi, gündüz de çalıştırılsa, Karabük halkı da oluşturulan bu başarıyla gurur duysa olmaz mı…????????
Bu işe Proje Çöplüğünün Çöplük Projecileri ne derler acaba…??
Çöplükçüler işte size mühim bir iş…
Alın bu “İŞİ” mercek altına…
Bu sefer de gidin Bahama Adaları’na…
Karabük’te yine estirin büyük bir fırtına
Hava kirliliğini ölçen cihazı Esentepe dolaylarına götürüp, cihazın nefes darlığı hastalığı ile astımını önlemek ve kansere yakalanma riskinden kurtarabilmek için temiz hava bol gıda verdiren arkadaşlar ne derler acaba…??????????????????????
Bu yeni sinter tesisinin ÇET raporu var mı…??????????
Yetkililer ve ilgililer cevap verebilecek mi…?????
Yasal prosedür nedir…?????
Allah (c.c) aşkına bir söyleyin…
Bu yeni sinter tesisi kaç paraya mal olacaktı…?????
Siz kaç paraya mal ettiniz…???????????
Mevcut yeni sinter tesisi başarılı bir yatırım mı…???????
Yapılan iş, ürkütülen kurbağaya deydi mi…?????????
Hey gidi KILAVUZ OSMAN hey…
Hey hey de hey hey…
Hey hey de hey heeeeeeeeeey…
OSMAN KILAVUZ heeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeey…
Eveeeeeeeeeett….
Hatırlanırsa bir zamanlar Çin’e sefer-i Humayun tertiplenmişti…
Çinli’ler de iade-i ziyaretle Karabük’e gelmişlerdi…
Hatta Karabükspor’un formaları “Birileri” tarafından Çinli’lere çok büyük merasimlerle takdim edilmiş, karşılıklı “ÇANK ÇİNK ÇONK”denmişti…
Hatırladınız mı…???????
Haaaaaaaaahhh…
İşte o Çinli’lerin…
Yani Çin Devletinin…
Kardemir Anonim Şirketini…
İş yapılamayacak şirketler listesine aldığı ve mimlediği iddia ediliyor…
Bu iddia doğru mudur…????
Eğer doğruysa…
Çin Devleti, Kardemir Anonim Şirketini neden iş yapılamayacak şirketler listesine alıp mimlemiş olabilir…??????
Neden…
“KOMİSYONCU”…
“PROJE HIRSIZI”
“ŞİRKET KAYIRAN ŞİRKET”…
Pozisyonunda değerlendirmelerle, Kardemir Anonim Şirketi Çinli’ler tarafından, değerlendirmelere tabi tutularak kara listeye alınmış olabilir mi…???????????????????????????
Şayet alındıysa….????
Bu iddiaların da vuzuhata kavuşması için cevaplandırılması gerekmez mi…??????
Konverter ihalesine çıkıldığında…
Daha ihale bitmeden ve sonuçlanmadan…
Alman SMS Firması…
Çinli Firmalara…
“BİZ BU İŞİ ALDIK” demiş olabilirler mi…????
Şayet böyle bir durum vakiyse…
SMS firması doğru söylüyor olabilir mi…?????
Yoksa yalan mı söylüyorlar…??????
Yoksa işin garantisini bir şekilde aldıkları için mi bu haber Çinli’lere ulaştırılımıştır…?????
Yoksa…
Bu işin garantisi…
Bu işleri çok iyi bilen bazı çevrelerce iddia edildiği üzere…
Bazı “KOMİSYON” ödentileri karşılığı olarak değerlendirilebilir mi…?????????????????????????
“Biz bazı İLGİLİLERE gerekli komisyonları ödedik, onun için işi biz alacağız” demeye getirmiş olabilirler mi…???????
Bu iddialar tabiki çok ciddi iddialar ve mutlaka vuzuhata kavuşturulması gerekli olan iddialar…
Uluslararası bir konuma gelmesini umut ve arzu ettiğimiz Kardemir’imizin, şaibe altında kalmasını asla istemeyiz…
Böyle “ŞEREFSİZCE İTİBARSIZLAŞTIRMA” karalamalarını da asla kabul etmeyiz…
Onun için bu konuda da cevap bekliyoruz Fadıl Bey…
Kardemir’de 80’e yakın firma çalıştırılıyormuş…
Bu firmaların “içeride” kimlerle yakınlıklarının olduğu biliniyor mu..?????
Şayet yakınlık dereceleri varsa, bu yakınlık dereceleri kamuoyuna açıklanabilir mi…???
Mesela…
ANSER firması kimdir…?
Hangi “MÜDÜR”le, varsa, nasıl bir yakınlık derecesi vardır…?????
İhale yapılmaksızın bu firmaya iş verilmekte midir…????
Veriliyorsa…
Neden…??????
Acil alımların yapıldığı…
PROMAK firması kimdir…?????
Bu firmadan ihalesiz mal alımı yapılmakta mıdır…?????
Alım yapılıyorsa bir yılda ortalama ne kadar para ödenmektedir…????
Kimlerle ne yakınlığı vardır…????
Yakınlık dereceleri nedir…?????
Genel Müdür yardımcılığını şimdilik yürüten…
Ereğli’den gelme ekip arkadaşınızın esas görevi nedir…?????
Fiilen ne görev yapar…????????
Görevinin dışında her hangi başkaca bir görev üslenmekte midir…????????????????
Görevinin dışında kime, hangi bağlantıları sağlar…???????????
“İPLİKÇİ”lik nedir…??????????
YIBAK firması kimdir…?????
Kardemir’de yakınlığı olan birisi varmıdır…???????????
Yakınlık derecesi nedir…???????????????
Eğitim ve Konferans binası bu firmaya kaç liraya ihale edilmiş…????????????????
Kaç liraya yaptırılmıştır…???????????????????????
Mevcut şartlar altında…
İşletme içinde Kardemirli-Erdemirli ayrımcılığı varmıdır…?????????
Şayet varsa…
Ayrımcılığın boyutları hangi safhaya ulaşmıştır…??????
“KRİTİK” noktalara hep yandaş personelin getirildiği idiaları doğru mudur…????????
Eğer doğruysa…
Neden “KRİTİK NOKTALARA”yandaş Ereğlili’ler getirilmektedir…?????????????????????????
İddia edildiği gibi…
Saklanacak gizlenecek gizemli durumlar bulunduğu için mi ısrarla bu yöntem uygulanmaktadır…????????????????????????
Etkilerin ve yetkilerin dağıtımında şeffaflık ve açıklık en öncel konu olması gerekirken…
Hisselerinin tamamı İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na kota edilmiş bir şirket olan Kardemir’de bu kadar gizem ve fluluğun sebebi nedir…??????????????????
Bu durum çalışanların performans kriterlerini hangi yönde etkilemektedir…?????????????????????????
Bu yönlü bir araştırma yapılmakta mıdır…????????
Bir zamanların ÇUKURAMBAR’ı, LİVA’sı vesaire, vesaire de düşünülürse…
Böyle bir araştırmanın yapılması gerekliliğine inanıyormusunuz…?????????????????????????
“Elin ağzı torba değil ki büzesin”iz…
Bu soruların…
Karanlık mahvillerden aydınlığa çıkartılacağını ve dedikoduların verilecek cevaplarla önleneceğini umut ediyorum…
Siz de mutlaka benim bu düşünceme katılacaksınızdır her halde…????????????????
Ve yine umut ediyorum ki…
Bu soruları mutlaka kendiniz kamuoyuna açıklarsınız…
Eskiden olduğu gibi…
“Her telden” zoraki bir ses…
Her kafadan binbir türlü nefes çıkmaz inşaallah…
Kovulan ve daha da kovulması muhtemel EMEKÇİ KÖLELER’in sırtından kazanılanlar…
Kuru bir teşekkürle geçiştirilebilir mi…?????
“Satır aralarında” çok büyük bir kadirşinaslık gösterilmiş gibi ballandıra ballandıra “ANLATTIRILAN” bu durum hiç hoş değil…
Çünkü…
EMEKÇİ KÖLELER’e verilenler, çay kaşığı ile verilirken…
Asgari ücretin biraz üstünde ücretle, köleliğe mahkûmiyetleri sağlananların, acı ve ızdıraplarının ortadan kalkmasına kuru bir teşekkür artık yetmiyor…
Geçmiş dönemde fedakârlık istenerek, belirli bir dönem için geri alındığı söylenen, ancak daha sonra tamamen gasp edilen % 42’lerin mutlaka iadesi şart…
Gasp edilen tarihten itibaren hesaplanıp, ödenmesi şart…
“KAZAN”la kazananlar…
İnsanlara…
Kuru bir teşekkürle durumu idare edip geçiştiriyor ve sorulara cevap vermede zorlanacak vaziyette kalıyorlarsa eğer…
“ÇİN İŞİ”…
“JAPON İŞİ”…
“BUNU BİLEN İKİ KİŞİ”…
Tekerlemesini söylemek hakkımız mıdır…???????
Dört yıl öncenin “KUMU, ÇAKILI”…
“ŞİRKETLER HİSSEDARLIĞI”na dönüşüyorsa eğer…
Bu soruların da mutlaka cevapları verilmelidir…
ÖYLE DEĞİL Mİ FADIL BEY…?
Saygılarımla
Cep No: 0 505 522 67 25