Dünyanın neresinde görülmüş; oturmuş memleketi yöneten Cumhurbaşkanı’nın “Diploması var mı, yok mu?” diye tartışılsın…
*
“Var” diyoruz…
O kadar…
*
Artı; üstüne 44 tane fahri doktorası var…
Yani 44 cübbe sahibi ki, Cübbeli Ahmet Hoca‘da o kadar cübbe yoktur…
Kaçınızın 44 gömleği var?..
Çorap sayımız tutmuyor kuzum…
*
Öyle bir okul daha açılmadan… Yani daha açılmamış bir okuldan mezun olmuş ki, bu diplomasının kesinlikle doğru olduğunu gösterir…
2002’de kazandıktan sonra seçilmedi mi?..
Seçim yapıldı, kazandı ama bu yok…
Yüksek Seçim Kurulu harekete geçti, Siirt’te bir milletvekilinin milletvekilliğini düşürdüler, hokus pokus, kazandı…
Partiyi yönetip hükümeti kurmuştu zaten…
Daha da açıkçası; önce “başbakan” oldu sonra seçildi…
*
Gözünüze sokarım şu sarayı…
Yapılıp bittikten sonra Türkiye’nin en güvenilir şerefli hocaları toplanıp “inşaat yapılabilir” dediler… Saray yapılıp bittikten sonra bu “İnşaat yapılabilir” kağıdını nerede imzaladılar biliyor musunuz?..
Sarayda…
*
Anayasaya göre cumhurbaşkanlarının “Dört yıllık yüksek okuldan” mezun olması lazım…
Bunun ispatı gerekli diyorsunuz…
Hiç tanıyan bir-iki arkadaşı yoksa…
Hiç fotoğraf da yoksa…
Yukarıda Allah var…
Yayınlandı işte, diploma yerine:
“Duplicate…”
(Yasaya göre; çalınma, kayıp, vs nedenlerle hak sahibi tarafından talep edilmesi üzerine verilen ama üzerinde mezuniyeti onaylayanların imzasının olmadığı belge…)
Mezuniyet tarihi 1980-1981, 30 yıl sonra 2011 de almış duplicatesini…
Doğrudur; “dört” ve “ileri” geçiyor içinde…
*
Ayıp ediyorsunuz; hâlâ yok öyle, yok böyle…
*
Genelkurmay Başkanı’nın “belgelerle” silahlı terör örgütü başı yapılıp içeri tıkıldığı… Kutusu açılınca “belgeli” ilaçların namlulu ve tetikli silah çıktığı… Elinde “belge” ile ölülerin gelip oy kullandığı bir ülkedir burası…
İnanmayıp da ne halt edeceksin?..