CUMHURİYET KENTİ Mİ?
PİSLİKLER KENTİ Mİ?
.
Asma köprüler…
Asansörler…
Yürüyen merdivenler…
Kent Meydanı…
Onlar…
Bunlar…
Şunlar…
Göze hoş gelen…
Mıknatıs vari Cazibeler…
Hepsi de…
Çok güzeller…
Güzeller de…
Sadece makyajlanmış eserler…
.
Emekliliğinin tadını çıkartamayan…
Kanserle…
Ülserle…
Böbrek yetmezliği ile…
Nefes darlığı ile…
Akla gelebilecek…
Envai çeşit hastalıklarla boğuşan…
Çevre pisliğiyle…
Hava…
Su…
Evsel ve sanayisel atıkların…
Allaha emanet olduğu…
Bir rezaletler ve…
Kepazelikler şehri olan Karabük’teeeeeeeeeeeeeeee…
Hayatlarını idame ettirmeye çalışan…
Çok büyük bir kesim var…
BİÇARE EMEKLİLER…
.
Var mı aksini söyleyebilecek bir babayiğit…??????????
Ne dediniz duyamadım…?????????????????????
Alooooooooooooooooooooooo…
.
Vah benim Karabük’üm vaaaaaaaaaaaah…
Sormayalım mı yetkililere…
KARABÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜK…
CUMHURİYET KENTİ Mİ?
PİSLİKLER KENTİ Mİ?
.
Gerçi hiç kimsenin…
Cumhuriyeti…
Cumhuriyeti Kenti Karabük’ü taktığı maktığı yok…
Eğer…
KARABÜK…
CUMHURİYET KENTİ OLSA İDİ…
KENT MEYDANINDA…
CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU…
VE DE…
KARABÜK’ÜN KARABÜK OLMASINI SAĞLAYAN…
CENNET MEKÂN…
ULU ÖNDER…
MAREŞAL GAZİ…
MUSTAFA KEMAL…
ATATÜRK’ÜN VE DAHİ…
SİLAH ARKADAŞLARININ…
ANITI OLURDU…
HANİ NEREDE…??????
SÖZ VERİLDİĞİ HALDE…
KARDEMİR KAVŞAĞINDAN SÖKÜLEN…
HEYKELİN YERİNE…
KENT MEYDANINDA…
GÖRKEMLİ BİR ANIT…
YAPTIRILIP…
CUMHURİYETİN ÇOCUKLARINA…
ARMAĞAN EDİLİCEKTİ…
NEREDEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE…???????
YILLAR GEÇTİ…
TEŞBİHTE HATA OLMAZ…
BİZİM YÖRELERDE BİR SÖZ VARDIR…
“İT İTİNE, İT DE KUYRUĞUNA” SÖYLEDİ MİSALİ…
BEKLİYORUZ…
GÖZLERİMİZ YOLLARDA KALDI…
HANİ…???????
ANIT NEREDE…????????
.
Balıklar ölür…
Karaya vurur…
Çırpına çırpına can verirler zavallılar…
Bazı…
Etkililer…
Yetkililer…
Sadece…
TREN YOLUNA BAKAR GİBİ BAKARLAR…
Gerek Soğanlı Çayı…
Gerekse…
Araç Deresi…
Sanki…
“İRİN” gibi akar…
“KENEF”imsi renkleriyle…
İnsanlarımıza…
Lanet okutturur…
Kimseden tek bir kelam duyamazsınız…
Kılını kıpırdatmayan beyefendilerden…
Tek bir iyileştirme hareketi…
Göremezsiniz…
.
Çöplükler yanar…
Yaşamlarından bunalmış…
Çaresiz insanlar…
“Yeteeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeer” diyerek…
İsyan eder…
KOSKOCA DEVLET YOLU KAPATILIR…
“Cek”lerle…
“Cak”larla…
Gün kurtarılmaya çalışılır…
Karabük…
Her zaman olduğu gibi…
Ulusal medya da…
Kapak kızı…
Dansöz Mücella gibi…
Menfi bir şekilde yerini alır…
VEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE…
“METAL YORGUNU DEVLET BÜYÜĞÜ”…
Sadece “ÇÖPLÜĞÜ” ziyaret eder…
“CEK”lerle…
“CAK”larla…
Olayı…
2018 e havale eder…
“ÇÖPLÜK” iki sene sonra ki bahara kalır…
Oda ne derece doğru ise…
Bu verilen vaatlere…
Ne kadar…??????????????????
Ne derece güven duyulursa…??????????????????
.
Adama sorarlar…
15 yıldır…
“KARÇEV” tarafından kurulacağı söylenen…
Yan yattı…
Çamura battı ile…
Trilyonlar gömülüp…
Akıbeti ne olduğu meçhul olan…
“KATI ATIK DEPOLAMA TESİSİ” NEREDE…???
“EEEEEEEEEEEEEEEEY METAL YORGUNU EFENDİLER”…?????
.
GELELİM KENT MEYDANINA…
.
YA ŞU KENT MEYDANINA NE DEMELİ…????????????????
İşin garibi…
KENT MEYDANI…
Sanki…
Gerede Panayırı…
Ki Gerede Panayırının bile bir asaleti var…
Kent Meydanı ne…???????
Sahi…
Bu Karabük Kent Meydanı…
Hangi akla hizmet ediyor…
Bilen var mı?????????????????
ALLAH AŞKINA BİR ANLATINDA BİZ DE BİLELİM…
.
YA DEVLET DEMİRYOLLARI SAHASI…??????????????
Hani…???????????
Nerede…???????
Seçim zamanlarında…
Vaat edilen cicili biçili projeler…?????????????
Hani Balıklar Kayasından Soğuksu’ya uzanacak olan…
Çevre düzenlemesi alanları…????????????
Hani…?????????
ÇEVRE YOLU YAPILACAKTI…
HANİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİ…?????
.
KARABÜKLÜ APTAL MI…???????????
UNUTTUK MU SANILIYOR…????????????????
.
Gelelim esas meselemize…
.
Karabük Organize Sanayi Bölgesi Web Sitesinde…
Şu bilgilere yer verilmektedir…
OSB…
Belediye Mücavir Alanı içinde yer almaktadır…
Kendisine ait “ATIK SU ARITMA TESİSİ” yoktur…
Belediyenin…
“ATIK SU ARITMA TESİSİ”ni kullanmaktadır…
Her Sanayi Kuruluşunun “ÇED RAPORU” vardır…
“ÇED” ile ilgili hizmetler ve kontroller…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı…
Karabük İl Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır…
OSB Müdürlüğünün…
Ayrı bir birimi ve çalışan personeli yoktur…
Bu bilgilere göre…
OSB nin “ATIK SU ARITMASI” sorumluluğu…
Belediye ile…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl müdürlüğünde bulunmaktadır…
.
Karabük Belediyesi WEB sitesinde ise…
Şu bilgiler yer almaktadır…
“2001 yılında işletmeye alındıktan sonra…
2003 yılında…
Belediyeye devredilen…
“ATIK SU ARITMA TESİSİ”…
2009 ve 2010 yılında yapılan revizyon çalışmaları ile…
Tam kapasite ile çalışır hale getirilmiştir…
Tesis…
Ayrıca…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca…
Periyodik denetimlere tabi tutulmaktadır ve…
Çevre bilincine sahip bir tesis haline gelmiştir”…
Denilmektedir…
.
Diğer taraftan…
İnternet haberlerinde…
Yazılana çizilene bakılırsa…
Karabük Belediyesi…
Yeni bir…
“ATIK SU ARITMA TESİSİ”…
Yapımı ihalesine çıkacakmış…
İhalenin…
2017 yılı sonuna doğru yapılması da…
Planlanıyormuş…
.
Şimdi gelelim…
İlgililere…
İlgisizlere…
Yetkililere…
Yetkisizlere…
SORACAĞIMIZ SO RU LA RAAAAAAAAAAAAAAAAA…
.
Haydi Bismillah…
.
-OSB deki tesisler…
Proses su ihtiyacını nereden karşılamaktadırlar…??????
Bu suların…
Tesise girişinden önceki…
“PARAMETRE DEĞERLERİ”…
Nelerdir…????
-Proseste kullanılan suların…
Tesisin çalışışında veya…
Arıtma tesisine girişinde…
Yapılması gerektiğini düşündüğümüz…
Kontrollerindeki…
Fiziksel ve kimyasal sonuçları nelerdir…????????????
-Arıtma tesisi…
OSB den gelen suların…
Özelliklerine göre mi projelendirilmiştir…????????????
-Arıtma tesisine giren ve arıtıldıktan sonra çıkan suların…
Kimyasal analizi ve kontrolleri…
Hangi periyotlarda yapılmaktadır…????????????
(saatlik, günlük, haftalık, aylık)
-Atık sular arıtılırken…
“Su kirliliği kontrolü Yönetmeliği”nde belirtilen…
Usul ve esaslar…
Uygulanmakta mıdır…?????
-Atık su ve arıtılmış suların analizlerini yapan…
Çalışan personel…
Bu işler için yeterli midir…??????????????????
-Atık su ve arıtılmış su numuneleri…
Karabük dışında…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı laboratuvarlarında da…
Kontrol edilmekte midir…?????????
-OSB deki tesislerin…
Çevreyi kirlettikleri zamanlarda veya benzeri durumlarda…
Ne gibi yaptırımlar uygulanmaktadır…
Bu güne kadar yaptırım uygulanan…
Bir tesis bulunmakta mıdır…????????????????????
-TÜRKİYE’DEKİ DİĞER OSB BÖLGELERİNDEKİ…
“ATIK SULAR”…
Belediyeler tarafından mı arıtılmaktadır??????
-Belediye Başkanının katıldığı…
Bir televizyon programında…
Prinçlik mevkiinde bulunan…
“ARITMANIN”…
Karabük halkına artık yeterli olmadığını…
Bu durum düşünülerek…
Kurtuluş…
Ve de…
Kılavuzlar mahallelerinden geçen Araç çayına…
“SU ARITMA TESİSİ” yapmayı planladıklarını söylemiş…
Prinçlik’teki “ARITMA TESİSİ”…
“OSB” atık suları…
Buraya verilmemiş olsaydı…
Tesisin yeterliliği sürecek miydi…????????????
Yoksa…
Yine de kafi gelmeyecek miydi…???????????????
-03.07.2017 tarihinde…
Çıkan çöp yangını sonrası…
Karabük Belediye Başkanı…
Biçare Asit Köyü Sakinlerine…
“Organize Sanayi Bölgesinde yeni yer bulduk”…
“Çöpler orada işlenip elektrik üretilecek”…
“Benim sözüme itibar etmezseniz”…
“Bu çöplük buradan 10 yıl daha kalkmaz”…
“Benim başkanlık dönemim bitmeden”…
“Bu çöplük buradan kalkacak, bunun sözünü veriyorum”…
Demiş…
Kim demiş…??????????????????
Rafet VERGİLİ…
“YORGUN METAL DEVLET BÜYÜĞÜ SÖZ VERMİŞ”…
“YORGUN OLMADIĞINI BEYAN EDEN”…
“BELEDİYE BÜYÜĞÜ DE”…
Söz vermiş…
Acaba olur mu kiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii…???????????????
Bu arkadaşların görevi…
Birinin Mart 2019 da…
Öbürünün ki…
Kasım 2019 da sübuta erecek…
Şüküüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüür…
Bu süre içinde…
Bu tesisler kurulabilecek mi…????????????
Yoksaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa…
Yine…
CEKLERLE…
CAKLARLA…
KATI ATIK DEPOLAMA MERKEZİNDE OLDUĞU GİBİ…
BU TESİSTE DE…
SADECE KONUŞULANLARLA MI KALINACAK…???
-Madem bu iş bu kadar basit halledile biliniyordu…
Neden…?????
Yıllardır…
Bu insanlara…
Çöplüğün eziyeti ve cefası çektirildi de…
Basit bir konu halledilmedi…???????
HEAVY METALCİLEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEER…
YORGUNSUN YİĞİTLERİM…
HEPİNİZ…
ÇOK YORGUNSUNUZ…
ÇOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOK…
-OSB bu çöpler için uygun alan olduğuna göre…
Acaba…
OSB DE BULUNAN…
KURULUŞLARIN…
ATIK SULARINI ARITMA TESİSLERİ İÇİN…
Bir araştırma yapılsa…
ÇED Raporlarında…
Arıtma tesisi kurma ile ilgili…
Her hangi bir şart yok mudur kiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii???????????
Onlar da kendi “ARITMA TESİS”lerini kursa…
Daha iyi olmaz mı ki…????
-Çayın taşıyla…
Çayın kuşunu vurma alışkanlığı…
Ne zamana kadar daha sürecek…
Bunun cevabını verecek…
Bir babayiğit çıkar mı acaba…???????????
-Bir önceki yazımda…
“AYNACI MUSTAFAM”a dersini iyi çalış demiştim…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yayınladığı…
2015 yılı “KARABÜK ÇEVRE DURUM RAPORU”nda…
Partikül madde ve Kükürt dioksit miktarı değerlerinin…
Aylar itibariyle…
Sınırları aştığı günler ve değerleri tek tek verilmiş…
Sonra da bir ortalama değer bulunmuş…
Verilen değerlere göre…
Çıkartılan ortalamalar…
Ne derece gerçeği yansıtmaktadır…???????????????
Yıllardır…
Günün belirli saatlerinde…
Gösterilmeyen değerler var…
2015 yılı “ÇEVRE DURUM RAPORU”nda…
Havadaki PARTİKÜL MADDELERİN sınırı aşması halinde…
İnsan sağlığına zararları…
Uzun uzun anlatılmış…
Bu nedenle…
Günlük raporlarda…
Partikül madde ve Kükürt dioksit değerlerinin…
Muhtelif saatlerde…
Verilmemesi…
Neyi gizlemektediiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiir…
İnsan sağlığı için…
Bu yapılan “CİNLİK” çok büyük bir hainlik değil midir…?????
-ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI SİTESİNDE…
2016 YILI…
“KARABÜK İLİ ÇEVRE DURUM RAPORU”…
YAYINLANMAMIŞTIR…
NE ZAMAN YAYINLANACAKTIR…?????????????
VE DE…
SONUCU…
NE ZAMAN ÖĞRENEBİLECEĞİZ…?????????
ÖRNEĞİN…
2016 YILININ…
HANGİ AYLARINDA…
HANGİ GÜNLERİNDE…
HANGİ SAATLERİNDEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE…???????????
RAPORDAKİ…
PARTİKÜL MADDE VE KÜKÜRT DİOKSİT DEĞERLERİ…
SINIRI AŞMIŞTIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIR…
BİLMEK VATANDAŞIN HAKKI DEĞİLMİDİR…?????????
.
Son söz…
Eeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeey…
Çevrenin Yetkili ve Etkilileriiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii…
İnternetten rahatlıkla bulunabilecek olan…
Bir “KIZILDERELİ ŞEFİNİN” Washington’daki “BEYAZ ADAMA”…
Yazdığı mektubu okumanızı âcizane tavsiye ediyorum…
(NE KADAR KİBARIM DEĞİL Mİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİ)…????
Ve hattaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa…
TAVSİYEM…
“MUSAF” gibi…
Gözünüzün önünden…
Ayırmamanızdır…
.
Bu arada…
Karabük’ümüze yeni atanan…
Sayın Valimiz Kemal ÇEBER’e…
“HOŞGELDİNİZ” der…
Kucağında bulduğu…
Bu “NURTOPU ÇOCUKLAR” için…
Gereğini yaptıracağına…
Emin olmak ister…
Yeni görevinde…
Başarılar dilerim…
.
Sahiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii…
Şu soruya mutlaka cevap verilmeli…
KARABÜK…
CUMHURİYET KENTİ Mİ?
PİSLİKLER KENTİ Mİ?
.
Saygılarımla
Alparslan BAŞEĞMEZ
.
KIZILDERİLİ REİSİN MEKTUBU…
.
Washington’daki Büyük Başkan’a..
Washington’daki büyük başkan bize topraklarımızı satın almak istediğini bildiren bir haber yolluyor. Büyük başkan bize aynı zamanda dostluk, iyi niyet dolu sözler de gönderiyor. Bu dostça bir davranıştır; zira biz onun bu dostluğa ihtiyacı olmadığını pek iyi biliriz. Biz onun istediğini düşüneceğiz, zira eğer biz satmaya razı olmazsak, belki o zaman da beyaz adam tüfeğiyle gelecek ve bizim topraklarımızı zorla alacaktır. Gökyüzü nasıl satılır, ya da satın alınır, ya toprakların sıcaklığı? Bunu tasarlamak bize yabancıdır. İnsan havanın tazeliğine, suyun şarıltısına sahip olamazsa onu nasıl satabilir? Benim sözlerim yıldızlara benzer ki onlar hiçbir zaman sönmez. Bu dünyanın her bir parçası ulusum için kutsaldır; pırıldayan her çam yaprağı, her kumsallık kıyı, karanlık ormanlardaki her sis, her geçit, vızıldayan her böcek ulusumun düşünce ve yaşantılarında kutsaldır.
Ağaçların içinde yükselen özsuyu, kızılderili adamın hatıralarını taşır. Bizim davranışlarımız sizinkilerden farklıdır. Derelerin ve ırmakların içinden geçerken pırıldayan sular yalnız su değildir; onlar bizim atalarımızın kanlarıdır. Biz size bu toprakları sattığımız zaman, bilesiniz ki, onlar kutsaldır ve sizin çocuklarınız da onların kutsal olduklarını ve göllerin berrak sularında oynaşan her yansının benim ulusumun yaşantılarına ait masalları ve öyküleri anlatmakta olduklarını öğrenmelidirler. Suların çıkardığı sesler benim atalarımın sesleridir. Irmaklar bizim kardeşlerimizdir; onlar bizim susuzluğumuzu giderirler, bizim kayıklarımızı taşır ve çocuklarımızı beslerler. Topraklarımızı sattığımız zaman, bunu hatırınızda tutmalısınız ve çocuklarınıza öğretmelisiniz.
Beyazların şehirlerinde sessizlik denen bir şey yoktur. Orada ilkbaharda oluşan yaprakların seslerini, uçuşan böceklerin vızıltılarını işitecek bir yer de bulamazsınız. Fakat bütün bunlar benim bir vahşi olmamdan ve bunları anlayamamamdandır. Gürültü, patırtı bizim kulaklarımızı adeta tahkir eder. Kuşların ötüşünü ya da geceleyin su başında kurbağaların bağırışlarını işitmedikten sonra dünyada ne vardır. Ben kızılderili bir adamım ve bunu anlayamıyorum.
Bir kızılderili, gölün üstünden gelen rüzgârın mülayim gürültüsünü sever. Öğleyin yağan yağmurun temizlediği, taze çam yapraklarının ağırlaştırdığı rüzgâr kokusundan hoşlanır. Kızıl adam için hava kıymetlidir; çünkü her şey aynı solunumdan pay alır. Hayvan, ağaç ve insan; hepsinin teneffüs ettiği hava aynıdır. Beyaz adam teneffüs ettiği havanın farkında değilmiş gibi görünüyor. Sizler çocuklarınıza ayaklarının altındaki toprakların bizim büyükbabalarımızın külleri olduklarını öğretmelisiniz. Toprağa kıymet vermeleri için onlara, toprağın bizim atalarımızın ruhlarıyla dolu olduğunu anlatınız. Çocuklarınıza, bizim öğrettiğimiz şeyleri öğretiniz. Toprak bizim annemizdir. Toprağın başına gelenler onun çocuklarının da başına gelir.
İnsanlar toprağa tükürürlerse, kendi kendilerinin yüzüne tükürmüş olurlar. Zira biz biliyoruz ki, toprak insana değil, insan toprağa aittir. Her şey, bir aileyi birbiriyle birleştiren kan gibi birbirine bağlıdır. Her şey birbirine bağlıdır. Toprağın başına gelen oğullarının da başına gelir. İnsan hayatın dokusunu yaratmamıştır, onun içinde yalnız bir liftir. Siz dokuya ne yaparsanız, bunu kendinize yapıyorsunuz demektir. Fakat benim ulusum soruyor, beyaz adam neyi satın almak istiyor? Havanın tazeliğine ve suyun pırıltısına sahip değilsek, onları size nasıl satabiliriz? Sonuncusu öldükten sonra bizonları yeniden geriye satın alabilir misiniz?
İnsanlar da denizdeki dalgalar gibi gelip geçerler. Onlara yol gösteren ve onlarla dostun dostla konuştuğu gibi konuşan bir Tanrıya sahip olan beyaz adam bile, herkes için belirlenmiş olan alın yazısından kaçamayacaktır. Belki biz hep kardeşleriz. Yalnız biz, beyaz adamın da bir gün keşfedeceği bir şeyi şimdiden biliyoruz. Bizim Tanrımız da aynı Tanrıdır. Sizler belki bizim topraklarımıza sahip olduğunuzu düşündüğünüz gibi O’na da sahip olacağınızı düşünüyorsunuz; fakat buna muktedir olamayacaksınız. O insanların Tanrısıdır; kızılderililerin de, beyazların da. Bu topraklar onun için kıymetlidir. Onları yaralamak, onların yaratıcısını hor görmek demektir.
Son kızılderili bu dünyadan gittiği ve onun hatırası yalnız bir bulutun sonsuz çayırların üzerindeki gölgesi olarak kaldığı zaman, babalarımın ruhu bu kıyılarda ve ormanlarda yaşamaya devam edecektir. Çünkü onlar bu toprakları seviyorlardı. Yeni doğan bir çocuğun annesinin kalbinin atışını sevdiği gibi. Size bu toprakları sattığımız zaman, siz de onları bizim sevdiğimiz gibi seviniz, onlarla bizim ilgilendiğimiz gibi ilgileniniz. Onları bugün bulduğunuz gibi hatırlayınız. Ve bütün kuvvetinizle, ruhunuzla ve kalbinizle onları çocuklarınız için koruyunuz ve Tanrının hepimizi sevdiği gibi, siz de onları seviniz.
Çünkü biz bir şey biliyoruz: Tanrımız aynı Tanrıdır. Bu dünya mübarektir. Beyaz adam bile ortak kaderimizden kaçamaz. Belki biz hepimiz kardeşiz. Zaman bunu gösterecektir.
Duwarmish kızılderililerinin reisi REİS SEATTLE