AKP nin iktidara geldiği günü dün gibi hatırlıyorum. Ülke dibine kadar kaosu yaşadığı bir dönemde kurtarıcı gibi gözükerek halkın desteğini aldılar. En büyük vaatlerinden birisi de milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasıydı. İktidara geldikten sonra tüm verdikleri sözler gibi dokunulmazlığın kaldırılması sözlerini de unuttular
Aradan yıllar geçti… AKP her seçim sonrası dokunulmazlıkların kaldırılması konusu gündeme geldiğinde ısrarla kapatmaya çalıştı. Dokunulmazlıkların kaldırılmasının meclisin çalışmasını olumsuz etkileyeceğini, milletvekillerini çalışamaz duruma getireceğini savundular. Kısacası dokunulmazlık, iktidara geldikten sonra baldan tatlı geldi. Çünkü dokunulmazlık zırhı arkasına saklanarak istedikleri her şeyi yapıyorlardı. Sandıktan da her seçimde galip çıktıkları için ömür boyu dokunulmaz yaşayacaklarını düşünüyorlardı. Bugüne kadar da dokunulmazlık sayesinde ‘’dokunulamaz’’ yaşadılar.
Ve dün… Aradan 14 yıl geçtikten ve yargı tamamen iktidarın kontrolü altına girdikten sonra dokunulmazlıkların kaldırılması hakkındaki kanun meclisten geçti. Ancak yanlış anlamayın. Dokunulmazlık geçmişten günümüze tüm vekillerin davaları için kaldırılmadı. Sadece 138 vekil hakkında ‘’dokunulabilir’’ kararı alındı. Geriye kalan 312 vekil hala ‘’dokunulamaz’’
‘’Dokunulacak vekillere’’ baktığımızda kanunun açıkça HDP vekillerini hedef aldığı belli oluyor. Yargılanacak 138 vekilin 50 si HDP vekili ve bu listede 317 AKP vekili içinden sadece 27 vekil var. Onların da davalarına bakıldığında trafik cezası gibi insanı güldürecek davalar…
Kanunun tamamen HDP vekillerini cezalandırmak için çıkarıldığı ortada… Elbette terör örgütleriyle bağlantısı olan vekiller TBMM çatısı altında barınmamalı, kim terör örgütüne destek veriyorsa, kim askerimize kurşun sıkanların yanındaysa cezalandırılmalı. Böylelerinin yeri meclis değil teröristlerin yanıdır. Buraya kadar kimsenin itirazı yok. Ancak kafa karıştıran ve eksik olan birçok konu VAR.
Örneğin bu dokunulmazlıklar kapsamında neden yolsuzluk davaları yok? 17 -25 Aralık yolsuzluğuna karışan dört bakan hakkında neden hala dosyalar açılmıyor? Yolsuzluk suçtan mı sayılmıyor? Yoksa yolsuzluk dosyalarını açmak birilerinin işine mi gelmiyor?
Gelelim terör örgütüne destek kapsamına giren dosyalara… PKK ile bağı olan HDP vekilleri yargılansın diyorsak bugüne kadar çözüm süreci adı altında HDP ve terör örgütüyle masaya oturanların durumu ne olacak? Onlar da yargılanacak mı?
Biraz hafızalarımızı tazelemeye dersiniz? Bugün terörist ilan edilen HDP vekilleriyle geçmişte nasıl ilişkiler kurulmuş görelim.
Mesela Oslo görüşmeleri dosyaları da terör suçları yargılamaları kapsamında açılıp terör örgütüyle masaya oturanlar da yargılanacak mı?
Habur rezaletini yaşatarak şehitlerimizin kemiklerini sızım sızım sızlatanlardan da hesap sorulacak mı?
Terör örgütünün bayrağını taşımayı suç kapsamı olmaktan çıkarıp bunu ‘’demokratikleşiyoruz’’ diye övünerek halka anlatanlardan da hesap sorulacak mı?
Bugün adı terörle iş birliği yapanlar vekiller arasında geçen Sırrı Süreyya Önder ile Dolmabahçe’de kameralara gülümseyerek poz verip anlaşan ve tarihe Dolmabahçe mutabakatı diye geçen anlaşmayı imzalayan Yalçın Akdoğan’ın durumu ne olacak? Sırrı Süreyya Önder o günlerde de terör örgütüyle iş birliği içinde değil miydi?
2013 Nevruz’unda terörist ele başısının kan damlayan mektubunu Diyarbakır’da okutanlardan hesap sorulacak mı? 30 bin kişinin katilinin mektubunu o gün kürsüde okuyan kişi bugün terörist ilan edilen Sırrı Süreyya Önder’den başkası değildi. O zaman neden dokunulmazlığını kaldırmadınız? Neden aynı adamla iki yıl sonra Dolmabahçe’de diz dize oturup poz verdiniz?
Çözüm süreci zarar görmesin diye teröristlerin cephanelik depolamasına göz yuman valiler, teröre yardım ve göreve ihmalden yargılanacak mı? Ve bu durumu TV de açık açık itiraf eden Başbakan ve Cumhurbaşkanının durumu ne olacak?
Çözüm süreci boyunca terör örgütüne prim veren açıklamalar yapan AKP vekilleri de yargılanacak mı? HDP vekillerinin bugünkü açıklamalarıyla AKP vekillerinin o günlerde yaptığı açıklamaları yan yana koyalım fark görebilecek misiniz?
Cumhurbaşkanının Başbakan olduğu dönemde parti grup toplantısında kullandığı ‘’Kürdistan’’ kelimesine ne diyeceğiz?
Eğer dokunulmazlıkların kaldırılmasına yukarıda saydığım olayların sorumluları dâhil edilmeyecekse HDP vekillerinin yargılanması iktidarın 7 Haziran öncesindeki ‘’seni başkan yaptırmayacağız’’ sözünün intikamından başka bir şey değildir. Kısacası iktidar her zaman olduğu gibi yine terörden hesap sormuyor. Sadece kendi hesaplarını düşünüyorlar.
Barış Atagün
İLK KURŞUN