“Çözüm süreci” masasının yeniden ısıtılmasında tek koordinat Leyla Zana- R. Erdoğan görüşmesi mi?…
Gözden kaçırmamak lazım!..
Terör örgütünün siyasi temsilcisi HDP hafif hafif geri plana alınıyormuş gibi yapılırken son günlerde bölücülerin önemli başka bir yapısı, kısa adı DTK olan; Demokratik Toplum Kongresi ön plana çıkartılıyor. Sözde sivil toplum örgütü olan bu yapı aynı zamanda talep edilen “özerklik”in meclis alt yapısını da oluşturuyor. Toplantılar, kongreler,yayınlanan bildiriler… Talepler net; “Öcalan’a özgürlük”,”özyönetim”.. Eş başkanları Hatip Dicle’de bugünlerde çokça ortaya çıkıp boy gösteriyor. Leyla Zana’nın Saraya götüreceği gündem maddeleri ile DTK’nın ki bire bir örtüşüyor.
AKP iktidarı, askere “operasyonları bir an önce bitir” baskısı yaparken açılımda yeni perdenin yol haritasını dikkatlerinize sunalım;
* Örgütün ve partinin tepe kadroları önümüzdeki sürece ilişkin nasıl bir yol haritası izlenmesi gerektiğini ve masada hangi şartları olgunlaştırarak öne sürülmesi gerektiğini tartışıyorlar.
* Bu anlamda “öz yönetim”, ” özerklik” tartışması önümüzdeki sürecin en önemli tartışma konusu ve pazarlık malzemesi haline gelecek.
* DTK, bu konuda çok sayıda toplantı yaptı malum.
* Fakat bu tarz “doğrudan özerklik” ve “öz yönetim” hakkındaki geniş çaplı ve kritik toplantıların ardından önce “açılım” sonra da “çözüm süreci”nin geldiğini hatırlatmakta fayda var.
* Bu nedenle önümüzdeki süreçte bugünkü yeni çözülmeleri, hızlandırmış açılımları yaşama ihtimalimiz çok ağır basıyor.
* Sözde kurucu meclis DTK, bu açıdan ön hazırlıklarını yapıyor. Aslında asli vazifesini icra ediyor. Özerkliğin, siyasi, mali ve idari üç ana sac ayağının altını hangi boyutlarda doldurabilirizi tartışıyorlar.
* Ayrıca sigorta mahiyetinde “çözüm sureci”nin tekrar başlamaması durumunda özerkliğin nasıl hayata geçirilebileceğini görüşüyorlar.
* “Çözüm süreci”nin kapsamlı şekilde başlatılabilmesi için diplomasi komisyonunun kritik öneme sahip olduğunu da söylemeliyiz. Zira uluslararası baskı grupları devreye girerek çözüm noktasında Türkiye’yi harekete geçirme baskıları da başladı.
*Özellikle İnternational Crisis Group, “Türkiye PKK çatışması” üzerine bir rapor hazırlıyor.
* Bu raporda DTK’nın istediği çizgide baskı oluşturabilecek önerilerin olacağı değerlendiriliyor.
* Bunların dışında, çatışma ile şekillenen Sur, Silvan, Cizre, Silopi, Nusaybin gibi yerlerdeki durumun bir “öz yönetim”i sağlayıp sağlayamayacağı da masaya yatırılıyor.
*Çatışmanın hangi boyutta devam etmesi halinde kar hangi boyutu aşması halinde ise zarar yaşanacağını ele alıyorlar.
*Hepsinden öte siyasal alanda bu kaosun ortasında bir durup güzergah kontrolü yapmak istiyorlar. Tabi Kandil’in gölgesinde.
* Selahattin Demirtaş’ın ve HDP heyetlerinin yurtdışı temasların da bunun toplantı gündemlerinden birisi olacağı düşünülebilir. ABD/Avrupa’nın beklentileri ve yaklaşımı da ele alınacaktır.
* Suriye deki “öz yönetim”in sonuna kadar desteklenmesi yönündeki klasik bildirilerin tekrar tekrar yayınlanacağı kesin olmakla, buradaki “öz yönetim”in Türkiye formatına rol modeli olabileceği gibi çok rasyonel olmayan açıklamalar yapılacak.
* “Öz yönetim” konusunda Avrupa özerklik şartnamesi iyice ısıtılacak ve Türkiye’nin şerhleri ele alınacak. Bu alanda,alanın uzmanı ve “Kürt sorunu” konusunu yakından takip eden yabancıların yaklaşımları konuşulacak,konuşturulacak.
*Çatışma bölgelerindeki yaşananların “katliam” hatta “soykırım” olduğunu, Kürtlerin kendi “öz yönetimlerini” istedikleri için “soykırıma” tabi tutuldukları söylemlerini uluslar arası alanda azami nasıl değerlendirebilecekleri tartışıyorlar.
* Toplantılarının genel kısmından ziyade kulis kısmında başkanlık ve öz yönetim İmralı’nın olaya yaklaşımı ve yeni bir “çözüm süreci”nde masada karşı tarafın taleplerinin hangi alanda odaklanacağı kritik konu oluyor.
* Sonuç olarak; doğacak çocuğa suni sancı verildiği bu günlerde DTK toplantıları bu suni sancının doğuma etkilerini tartışıyor ve tartışacaklar… Ve risk analizi yaparak önümüzdeki sürece ilişkin projeksiyon sunarak kendilerine tevdi edilen a, b, c planlarına son şeklini verme noktasında vazifeli oldukları bölümü tamamlamaya çalışıyorlar.
Bu arada, DTK toplantılarının önemli bir maddesi de “Barzani T.C ilişkileri”. Bu noktada Barzani ile çatışma mı müzakere mi yapılacağı hususunda görüşmeler yapılıyor. İmralı’ nın bu konudaki yaklaşımı üzerinden Kandil’le de koordineli bir yol haritası çizilecektir.
Genelkurmay’ın,internet sitesinden yayınladığı Mehmetçiğin kahramanlık destanları ile “batan gemiyi terk etmeyeceğiz” mesajları verirken R. Erdoğan-Leyla Zana görüşmesi/sonucu açılımda yeni perdenin önemli bir göstergesi olacak.
Size bir de 100 puanlık baraj sorusu;
Türklüğe hakaretler eden Leyla Zana, saraya milletvekilliği yeminini eder de mi yoksa etmeden mi gider?.. (Tayyip perestler bu sorudan muaftır!..)
yeniçağ