NERDE KALMIŞTIK…?
ALPARSLAN BAŞEĞMEZ
EFENDİ RAFET…
MÜTEVAZILIK…
ERDEMDİR…
Çoktandır…
Sana karşı…
Lafımız olmadı…
Sözümüz olmadı…
Paranda…
Pulunda da…
Hiç gözümüz olmadı…
Ne, önce küfredip…
Sonra sığındık kanatlarına…
Ne arkandan konuşup…
Zemmettik…
Ne parende attık…
Yalakalanıp, yulakalandık…
Ne akıl hocalığı yapıp…
Karın üstü…
Pike yaptırıp…
Tepe üstü çaktırdık…
Başta ki çizgimiz neyse…
Hep o çizgi de…
Yazdık…
Çizdik…
“Reha” landık…
Öğle değil mi…?
RAFET…
Sana bir not vermiştim…
Taaaaaaaa işin başında..
Sana verdiğim bu not…
Beni hiç yanıltmadı…
Bu güne kadar…
Tüm düşüncelerimi…
Aynen ispat ettin…
Senden siyaset adamı olmaz…
Daha doğrusu…
Lider olmaz…
Ticaret adamı olur mu…?
Gerçi o iş de biraz karışık ama…
Hadi olsun varsın diyelim…
Senden olsa olsa…
Hoca olur…
Hacı olur…
“Cehennem”le korkutmaya hazır…
Ulema taifesinden…
Bir imam olur…
Bu benim görüşüm…
İmam Rafet…
Olur da…
Belediye Başkanı asla olmaz…
Olmaz…
RAFET…
Şehr-i Emin…
Dert adamıdır…
Şehr-i Emin…
Hak adamıdır…
Şehr-i Emin…
Sabır adamıdır…
Şehr-i Emin…
Çilehane adamıdır…
Şehr-i Emin…
Ağzından çıkanı…
Kulağı duyan adamdır…
Şehr-i Emin…
Hak dağıtandır ama…
Mütevazı adamdır…
Mütevazı adam…
Küçük dağları ben…
Büyük dağları da…
“Dayım yarattı” demez…
RAFET…
Sana…
Bir zamanlar…
Edebalı’nın…
Cennet mekân Osman Gaziye bıraktığı öğüdü yazmıştım…
Hani şu…
“Ey oğul….”…
Diye başlayan…
Öğüdünü…
“Bu öğüdü sen de tut da”…
“Biraz daha”…
“Piş inşallah” demiştim…
Sen öğüdün zerresini tutmadın…
Tutmadın, tutmadın…
Üstelik…
Daha da beter…
Oldun…
Mütevazılığı tamamen elden bıraktın…
Öğle değil mi…?
RAFET…
Karşısında adam konuşturmayan…
Sen…
Eleştiriye asla tahammülü olmayan…
Sen…
Azarlayan sen…
Kızan sen…
Aklına estiği gibi…
Lafın…
Önünü…
Ardını…
Tartmadan…
Terazilemeden…
Konuşan sen…
Ya başkaları…?
Sen aktörsün anladık da…
Başkalarını figüran mı sanıyorsun…?
RAFET…
Hey benim Rafet’im heeeeey…
Bırak seni…
Başkaları övsün…
Başkaları…
Seni değerlendirsin…
İnceden bir rüzgâr almışsın ardından…
Anladık…
Tamam…
Tamam da…
O kadar gofurlanmanın gereği…
Kendini dev aynasında görmenin…
Manası da yok…
Çünkü…
Büyük olan…
Sadece Ulu Allah (c.c)…
Eğer “Kibir” kapladıysa benliğini…
Allah saklasın…
“Şirktesin”…
Bunu çok iyi belle…
Unutma…
RAFET…
Demeçler veriyorsun…
Manşetten geçmiş…
Yerel bir gazetemiz…
“Karabük Beni İstiyor” demişsin…
Bunlara gerek yok…
Büyük adam…
Kendini övmez…
Büyük adam…
Başkaları tarafından…
Övülmeye mazhar olur…
Siyaset…
“Ben” merkezli yapılırsa…
Uygun düşmez…
Politikanın…
Kanunları…
“Biz” merkezli olmalı…
Ve insan için yapılmalıdır…
Çünkü…
Siyaset…
İnsan merkezlidir…
Toplumu…
İtelemek…
Kakalamak…
Tüm yaptıklarını…
Bir çırpıda yok eder…
Seni de mahveder…
Çünkü…
İnsan doğası…
Aşağılanmayı asla kabul etmez…
Kaşıkla verdiğini…
Kepçenin sapını…
İnsanların gözüne sokarak…
Geri alırsan…
Bu iş olmaz işte…
RAFET…
Ağabey lafı dinle…
Dinle de…
Vazgeç bu itici davranışlardan…
“EFENDİ RAFET”…
“MÜTEVAZILIK”…
“ERDEMDİR”…
Sözüme kulak ver…
Sevildiğini bil…
Sevgili okurlarım…
Bu haftalık da…
Bu kadar…
Saygılarımla…
Cep No: 0 505 522 67 25