Bütün Mööö’ler, kuyruklarını neşeyle sallayarak, kulaklarını sevinçle oynatarak, başlarını hüzünle havaya kaldırarak mööö’lüyorlar.
Mööö’ler katıla katıla…
Mööö’ler kasıla kasıla…
Mööö’ler utana utana…
Ne kadar tür-cins-ırk varsa haberi duyan bütün dana-düve-sığır-koyun-öküz-manda-keçi-at-eşek seçim afişlerine “Çılgın Projecilik! Türkiye seninle gurur duyuyor!” sloganlarını yazıp, oy isteyen ve yüzde 49.5 oy alan devlet adamlığına gülüyorlar.
Bu devlet adamlığı nane!
Devleti et ithalatçısı yaptı!
Yabancı besiciye çalıştı.
Et, dış alımla ucuzlamadı.
Etin kilosu 50 liraya dayandı.
Devleti buğday ithalatçısı yaptı.
Ekmek, dış alımla ucuzlamadı.
1 ekmek 125 kuruşa çıktı.
***
14 yılda Ortadoğu’nun et deposu Türkiye, dünyanın en pahalı etini yiyen ülkesi haline geldi, getirildi. Avrupa’nın kart bofolo etleri ile kedi köpek maması yapma kalitesindeki etlerini, Avustralya’nın Anguş ineği etlerini Türk halkına “et fiyatlarını ucuzlatıyoruz” yutturmacası altında yedirdiler. Elinde milyonlarca dönüm arazileri olan devletin TİGEM çiftliklerini “15-20 bin hayvan varlığı olan” büyük ölçekli besiciliğe açamadılar. Anadolu’nun 4 mevsim 7 iklim temiz su ve zengin florasına uygun hayvan nesli geliştiremediler. Doğu’nun ve Güneydoğu’nun terör belası yüzünden bitmiş “büyük sürü besiciliğinin” yerine ayaklarına çipler takılı sığırların kendi toprağının florasını ve faunasını değerlendiren üretim yapısına dönüştüremediler.
14 yıldır Angus ithal ettiler.
14 yıl geçti
Angus ineği tepti!
***
Ekmek de çarptı!
Son 20 gün içinde ekmeğin fiyatı yüzde 33 arttı.Yeni Gıda ve Tarım Bakanı, Faruk Çelik, Angus ineği tekmesi yemiş ve ekmek çarpmış; acıdan feryat edip dövünüyor oldu:
“Gram, gram hesapladım” diyor.
Ekmeğin maliyetini çıkardım.
“48 kuruş çıktı” diyor.
Fırıncıya sesleniyor.
“Sen 48 kuruşa mal edilen bir ekmeği nasıl oluyor da 125 kuruşa satıyorsun” diye kendi kendine dövünüyor.
Bakan Faruk iyi!
Fırıncı Fadıl kötü!
Mööö’ler bu algıya da gülüyor!
***
Gerçek ise gerçek:
Yıl: 2002-2015.
13 yılda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın çiftçilere dağıttığı toplam destek parası: 80 milyar TL.
Bu kadar destek verilmiş.
Sonuç ne olmuş?
Çiftçi sayısı ciddi düşmüş.
Tarımsal üretim ciddi inmiş.
Ekilen alan ciddi azalmış.
Tarım ürünü ithalatı ise patlama yapmış. 13 yılda: İlk kez saman ithal edilmiş. İlk kez kurbanlık ithal edilmiş.
13 yılda: Hayvancılığa 15 milyar TL destek dağıtılmış. 2010- 2014 yılları arasında hayvancılık perişan olmuş.
Damızlık düve ithalatı:
188 bin 131 baş.
Besilik sığır ithalatı:
594 bin 857 baş.
Koyun-kuzu ithalatı:
2 milyon 100 bin baş.
Toplam hayvan ithalatı:
3 milyon 300 bin baş.
13 yılda yem açığı kapanmamış.
13 yılda yem açığı daha büyümüş.
Çiftçiye verilen destek büyük oranda ithalata gitmiş. 13 yılda toplam 75 milyar dolarlık tarım ve gıda ürünü ithalatı yapılmış.
***
Yerli pamuk üretiminde düşme var.
Pancar üretiminde düşme var.
Mercimek üretiminde düşme var.
Fasulye üretiminde düşme var.
Nohut üretiminde düşme var.
13 yılda Türkiye: Buğday ithalatı için 10.7 milyar dolar. Soya ithalatı için 7.4 milyar dolar. Pamuk ithalatı için 16.3 milyar Dolar. Pirinç ithalatı için 2 milyar dolarını yurtdışına aktarmış. Tarım Bakanlığı 13 yılda; üretim, verim, kalite artacak diye halktan yüksek vergilerle topladığı 80 milyar 300 milyon TL destek kredisini denetimsiz- takipsiz- ölçüsüz dağıttı fakat “üretimin verimin ve kalitenin artıp artmadığının” takibini hiç yapmadı.
***
Ekmek çarptı!
Angus tepti!
Mööö’ler katıla katıla…