Gezi Parkı eylemcilerine “Çapulcu” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ensar Vakfı Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Artvin Cerattepe’de direnen yurttaşlara “Yavru Gezici” dedi…….
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ensar Vakfı Genel Kurulu’nda konuşuyor. İşte Erdoğan’ın açıklamalarının satır başları:
BUNLAR DA ARTVİNLİ GEZİCİLER
Ortaya özellikle son 3 yılda 2013 baharından beri yaşadıklarımızı gözümüzün önüne getirmenizi rica ediyorum. Önce Gezi Parkı bahanesiyle planlanmış provokasyonla ortaya çıktılar. Zannetmeyin ki bu Türkiye’de planlandı. İçerisi dışarısı bunu beraber planladı. Gençler o kadar enteresan ki yurt dışı seyahatlerimizde bunun ip uçlarını gördük: Şimdi de Artvin’dekiler de aynı şeyi yapıyorlar. Gezidekiler ne ise bunlar da Artvinli gezicilerdir.
17/25 ARALIK DARBESİNİ BOŞA ÇIKARDIK
Görünüşte 3-5 ağacın kesilmesine karşı yaptıklarıyla öyle bir çevre tahribatına imza attılar ki. Yahu mesele ağaç değil diyerek niyetlerini açıkça ortaya koydular.Paralel Devlet Çetesi güvenlik kurumları içinde yuvalanmış emirleri abilerinden Pensilvanya’dan alan militanlarla bir bürokrasi darbesine teşebbüs ettiler. 17/25 Aralık darbesini de boşa çıkardık. Bunların bu girişimi ümmeti parçalama girişimidir. Bu adımı attılar, öyleyse buna karşı duruşumuz dik olmalı. 30 Mart 7 HAziran 1 Kasım seçimlerini gördük. Hepsinden öte BTÖ ile bunları sırt sırta görmek aslında bu işin nereye gittiğinin en açık ifadesidir.
Bölücü Terör Örgütü ile bunları sırt sırta gördüğüm zaman gerçekten kahroldum. bir araya gelmesi mümkün olmayanlar işbirliği yapıyor aynı hedefe yöneldiler. Bu örgütleri maşa gibi kullananlar kendilerine bir istikbal inşaa etme çabasındalar.
Bundan sonra medeniyet yürüyüşümüze kendimize yoldaş yapamadığımız gençlerin sorumluluğunu üzerimizde hissedeceğiz.
“DİNDAR NESİL YETİŞTİRECEĞİZ” DEDİM ÇILGINA DÖNDÜLER
Başbakanlığım döneminde bir konuşmamda ‘Dindar nesil yetiştireceğiz’ dedim, çılgına döndüler.
Bize hakaret edenlere de hizmet verdik. Ama hedefimiz dindar nesildir. Çünkü bitaraf olan bertaraf olur. Mücadelemizi daha da başarıya ulaştıracağız.
Acaba bizim imam hatiplerde proje okullarımız var. Bunlardan seçim yapmak suretiyle bazı profesörlerimizin, doçentlerimizin, acaba İmam Hatipler’e müdür olmazlar mı? Geçmşte bunun örnekleri başka olullarda var. Şimdi ben de teklif ediyorum. Şimdi bazı profesörlerimiz, doçentlerimiz çıksın ben varım desin, ben imam hatip okulunda yöneticilik yapmaya varım desin. İşte reform budur.
Ben bu işin başını çekecek bazı profesörlerimiz çıkacaktır. Diyecektir ki ben varım. Hani kimvar denildiğinde sağına soluna bakınmadan ben varım diyecek bir nesil diyor ya üstad, işte o.
Bu bir bayrak yarışı. Büyüklerimiz abilerimiz bu hizmete çok zor şartlarda başlamışlar. Büyük mücadelelerle bayrağı bize devretmişler.
“BU İFTİRAYI ATAN ALÇAKLARA DİYORUM Kİ”
Dün gece TBMM’deki bütçe görüşmelerinde bölücü terör örgütünün mensupları yine şahsıma dil uzattılar. Ben parlamentoda değilim neden böyle her oturumda cumhurbaşkanına saldırırlar anlamakta zorlanıyorum. Külliye’nin inşaasından başlayıp şahsımın 3 milyar dolar parası olduğunu iddia eden hezeyanlarla meclis kürsüsünü kirlettiler. Bu büyük iftirayı atan alçaklara diyorum ki hukukta bir kaide var; müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Yasal haklarım saklıdır. Manevi tazminat davası açılacaktır. Sizden önce bana bu tür iftiraları atan çok oldu. Olmayan şey ispat edilmez ki, olan şey ispat edilir. Milletimiz tartışmaya bakıp ortada iki şey görüyor. 90’larda İstanbul’a, 2000’lerde Türkiye’ye eşi benzeri görülmemiş hizmetler getirmiş bir kadro var. Diğer yanda Türkye’yi yakıp yıkmaya çalışan bir anlayış var. Çukurlarla hendeklerle, doğu ve güneydoğuyu tiksindirici hale getirenler sizsiniz siz. Oralarda sadece rezalet, sefalet görürsünüz. İşte şimdi silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz üzerine üzerine gidiyor bunların. Bu iş bitti diye bırakmak yok, ondan sonra kentsel dönüşümle buraları yeniden inşaa edeceğiz.
Ben dedim ki artık parlamento milletin beklentilerine cevap vermelidir. Fezlekeleri yürürlüğe koyarak sığındıkları dokunulmazlığı kaldırmalı ve bunlar da yargıda gerekli cezayı almalıdır.