Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenenen 17. Muhtarlar Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan’ın gündeminde Güneydoğu başta olmak üzere yurt çapında sürdürülen terörle mücadele vardı. Erdoğan “Ülkemizin belli yerlerinde süren, birliğimize saldırılar konusunda teröristlerin yanında yer alanlara hadlerini bildireceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu’nun dünkü grup toplantısında Erdoğan’a hitaben söylediği “Sen 550 milletvekili önünde namusun ve şerefin üzerine tarafsız davranacağın için temin ettin. Erdoğan’a soruyorum, bu namus ve şeref nerede pazarlanıyor? Bir ülkenin cumhurbaşkanı namusu ve şerefine sahip çıkmazsa kim sahip çıkacak? Ben sana namus ve şerefi öğreteceğim” sözlerine de yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’na sert sözlerle yüklendi.
Muhtarlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
7 Haziran-1 Kasım arasında bürokratik oligarşi seçilmişlere tavır koydu. Bürokratik oligarşi ülkelerin felaketidir. İktidar güçlü olmasa bürokratik oligarşi iktidarı ele geçirme gayretine girer. Millete daha iyi hizmet verecek sistemi kurmak için yeni anayasa ve başkanlık sisemi diyoruz.
Milletimiz başkanlık sistemini daha çok tartışsın, buna inansın istiyoruz. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri madem ki bugün başkanlık sistemiyle yönetiliyor, demek ki burada bir özellik var. Öyleyse biz bundan niye korkuyoruz, niye çekiniyoruz, niye kaçıyoruz Dert başka. Bu konuda karar merci önce TBMM, ardından milletimiz olacaktır. Ama artık milletimizin de açık ve güçlü bir talebi haline gelmiş olan bu konuya meclisimizin, mecliste temsil edilen siyasi partilerimizin daha fazla duyarsız kalamayacağı kanaatindeyim. Siz muhtarlarımızdan da bu meseleyi hem milletimiz hem de tüm partilerden siyasetçiler nezdinde gündeme getirmenizi, düşüncelerinizi kendileriyle paylaşmanızı bekliyorum.
Meclis’teki partilerin daha fazla kayıtsız kalamayacağını düşünüyorum. Bu dönemde yeni anayasa konusunda somut ilerleme olacağına inanıyorum.
Rus yetkililer bunu şova dönüştürdü. Karakutu açıldı, tahribattan dolayı içindeki bilgilerin okunamadığı ifade edildi. Bizim kendi elimizdeki bilgiler açık ve sağlam olduğu için konuyla ilgili en küçük bir tereddüdümüz yoktu. Türkiye’nin haklılığı tüm dünya tarafından kabul edilmişken, bu tür zorlama propaganda şovları, bunlardan medet umanları daha da mahçup etmenin ötesinde anlam taşımıyor. Rusya’da kara kutu içindekileri deşifre edemedi ama bu olay Türkiye’de pek çok şeyi deşifre etti. Erdoğan haklı çıkacağına Putin haklı çıksın mantığıyla ortaya çıktılar.
Türkiye’nin karşısında ülkenin yanında yer alan isme genel başkanı da sahip çıkıyor. Milletvekilini yedirmem diyor. O milletvekili kim, Türkiye ile İran karşı karşıya gelirse, İran’ın safında yer alırım diyen hain. Bana göre ona sahip çıkan genel başkan aynı yolun yolcusudur. Bu millet iftiraları birer birer yedirecek.
(Kemal Kılıçdaroğlu’na) Türkiye böyle bir siyaset tarzını, profilini asla hak etmiyor. Ben bu görüntüden, bu üsluptan onlar adına utanıyorum. Grup toplantısında yaptığı konuşma yenilir yutulur bir konuşma değildir. Siz bir ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına bu şekilde hakaret edemezsiniz.
İçinde bulundukları geminin dibini delmeye çalışanlara elbette tavır koyacağız. Devletin değil, teröristlerin yanında yer alanlara hadlerini bildireceğiz. Abdetimizden şüphemiz olmadığı için namazımızdan da şüphemiz yoktur.
Doğu ve güneydoğu’daki bazı yerlerdeki güvenlik sorununu yakından takip ediyoruz. Yaşananlar sadece bir güvenlik sorunundan ibaret değil. Camilerimizi, okullarımızı, hastaneleri nasıl yaktıklarını görüyorsunuz. Bölge halkı terör örgütüne alet olmayı reddetmiştir. Vatandaşlarımızın zararlarını elbette karşılayacağız. Ama şehitlerimizi geri getiremeyiz. Ama bu vatan bize kolay kalmadı. Bölücü terör örgütüyle mücadele sonuna kadar taviz vermeden devam edecek. Bu vatan topraklarında kimse operasyon yapamaz. Bu topraklar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Sadece Türkiye Cumhuriyeti devleti var.
Aldığımız her şehit haberi yüreğimizi yakıyor ama ülkemizin bekası için bu bedeli ödemek zorundayız.
KILIÇDAROĞLU’NA SERT SÖZLER
Ben de milletimden bu zata mektup yazmalarını istiyorum. Başında bulunduğu partinin iktidarda olduğu dönemde ekmek karnelerini göndermelerini istiyorum. SSK’nın başında bulunduğu dönemde yaşadıklarını anlatıyorum. Kendi gayretiyle değil, kasetle nasıl partinin başına geldiğini hatırlatmanızı istiyorum. Kendi doğduğu topraklardan nasıl utandığının hatırlatılmasını istiyorum. Zalim Esed’le kol kola girmesinin hesabını vermesinin talep edilmesini istiyorum. Ben bu üsluptan onlar adına utanıyorum. Bu üslubun cumhurbaşkanın tarafsızlığıyla bir ilgisi yoktur. Bu zatın eskiden beri şahsıma yönelik terbiyesizliklerini de kendi karakterine verdiğim için çok önemli görmüyorum. Dünkü yaptığı konuşma yenilir yutulur bir konuşma değildir. Siz ülkenizin cumhurbaşkanına bu şekilde hakaret edemezsiniz. Türkiye böyle bir siyaset tarzını, böyle bir siyasetçiyi asla hak etmiyor.
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Dünkü partisinin grup toplantısında konuşah CHP lideri Kılıçdaroğlu, Rusya televizyonuna konuşan İstanbul milletvekili Eren Erdem’in AKP tarafından linç edilmesine tepki göstermiş
“Bunu bulan milletvekili sizin kirli işlerini görmemek için ağzına bant mı çeksin. Üstelik bu Kasap’ı serbest bıraktılar, nereye gittiği belli değil. 190 sayfalık iddianameyi kim isterse e-posta olarak gönderebiliriz. Arkadaşımız hiçbir şekilde Türkiye’yi suçlamıyor. “Batı neden Türkiye üzerinden gönderiyor. Neden yakalamadın” diyor. Doğru söylüyor, daha ne desin? Linç kampanyası uyguluyorlar. Sayın Davutoğlu polemik konusu yapıyor. Normaldir. Yapılması gereken, derhal, yaptığı konuşmalar, soru önergesi incelenir ve başbakana bilgi verilir. Ama böyle bir şey yapılmadığı belli. Amaçları bunları gizlemek. Bir diktatör bozuntusunun bu işlere burnunu sokmasını anlayamıyorum. Sen 550 milletvekili önünde namusun ve şerefin üzerine tarafsız davranacağın için temin ettin. Erdoğan’a soruyorum, bu namus ve şeref nerede pazarlanıyor? Bir ülkenin cumhurbaşkanı namusu ve şerefine sahip çıkmazsa kim sahip çıkacak? Ben sana namus ve şerefi öğreteceğim” demişti.