Tayyip Erdoğan bir TV kanalında yaptığı söyleşide, “Burada bu süreç içinde güvenlik güçlerimiz, tabii ’herhangi bir çatışmaya, şuna buna girmeyelim’ dediler” açıklamasında bulundu. Erdoğan, bu süre zarfında terör örgütünün çok ciddi bir silah stoklaması yaptığını da söyledi.
Erdoğan’dan çok tartışılacak açıklamalar
Recep Tayyip Erdoğan, önceki gece katıldığı bir TV programında tartışılacak ifadeler kullandı. Erdoğan, “Seçim öncesinde ‘çözüm süreci’ boyunca sakin bir ortam vardı. Seçimler gerçekleşti. Bu saldırılar niçin başladı? Bugünkü saldırı da seçimin tekrar edilmesi kararının hemen arkasından geliyor. Nasıl bir strateji var Sayın Cumhurbaşkanım?” şeklindeki soruyu şöyle cevapladı: “Tabii bu (sözde) çözüm süreci, bunlar tarafından bir ihanetle değerlendirildi. (Sözde) Çözüm sürecini bunlar adeta Güneydoğu’da, kısmen Doğu’da kendileri için silah stoklama süreci olarak değerlendirdiler. Çok ciddi bir silah stoklaması yaptılar.” Erdoğan, “Burada bu süreç içinde güvenlik güçlerimiz, tabii ’herhangi bir çatışmaya, şuna buna girmeyelim’dediler ama daha sonra anladık ki bu süreç içinde bunlar bunu yaptılar” diye konuştu.
Yetki valilere verilmişti
Erdoğan, güvenlik güçlerine yönelik bu ifadeleri kullanırken, AKP iktidarı 2011’de terörle mücadelede strateji değiştirmiş ve yetkiyi Türk Silahlı Kuvvetleri’nden alıp valilere vermişti. Hatta dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, çıktığı Doğu ve Güneydoğu turunda dönemin Hakkari Valisi Muammer Türker’e ’süper vali’konusunda “Artık yetki sizde” demişti. Yine AKP iktidarında uzun süre Başbakan Yardımcılığı yapmış olan Bülent Arınç da geçtiğimiz ay bir TV kanalına verdiği demeçte, PKK’lı teröristlerin karakolların önünden geçerken askere el salladıklarını ancak terörün hortlamaması için buna sabrettiklerini söyleyip, “Halkın şöyle söylediğini biliyorum ’Üzerinde silah olan bu PKK’lı teröristler karakolun önünden geçiyor. Asker de onları hiç bir şey yapmıyor.’Durum biraz böyleydi. Ama bunun bir tek sebebi vardı; terörün tekrar hortlamaması ve siyasi görüşmelerin sonuca ulaşması” şeklinde konuşmuştu.