Karabük’te, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan dönemin Safranbolu 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanı İstihkam Kurmay Albay Sedad Arıcan hakim karşısına çıktı.Karabük’te, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan dönemin Safranbolu 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanı İstihkam Kurmay Albay Sedad Arıcan hakim karşısına çıktı.
Karabük Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, Bolu T Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan sanık Arıcan ile avukatlar katıldı.
Mahkeme Başkanı Muhammet Zafer Terzi, kimlik tespitinin ardından Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 66 sayfalık iddianameyi okudu.
Sanık Arıcan, savunmasında, 16 Temmuz’da gözaltına alındığını ve 17 Temmuz’da tutuklandığını, daha sonra da meslekten ihraç edildiğini belirterek, darbenin olduğu gün Giresun‘daki helikopter kazasında eşini kaybeden yaralı arkadaşı Albay Ünal Bayhan’ı Ankara‘daki evinde ziyarete gittiğini anlattı.
“Valiye emrinde olduğumu söyledim”
Gezinti yaptığı sırada alçaktan uçan F-16’ları gösteri olduğunu sanarak cep telefonuyla görüntülediğini, olağanüstü bir durum olduğunu da telefon görüşmeleri ve haberlerden anlayarak Karabük‘e dönmek için saat 11.00 sularında özel otomobiliyle yola çıktığını aktaran Arıcan, şunları söyledi:
“Yolda Karabük‘e ‘sıkıyönetim komutanı’ olarak atandığıma dair bir listede adımın olduğunu öğrendim. Valimiz Mehmet Aktaş‘a ‘Saçma sapan mesajlar gelmiş, böyle bir oluşumun içerisinde yer almadım, devletin, milletin ve senin emrindeyim, valiliğe doğru yola çıktım.’ dedim. Valilik makamında Sayın Vali’mden başka Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, İl Emniyet Müdürü Serhat Tezsever, Karabük Üniversitesi Rektörü Refik Polat, İl Jandarma Komutan Vekili Jandarma Yarbay Hasan Bal vardı. ‘Geçmiş olsun.’ diyerek oradakilerle selamlaştım.”
Sanık Arıcan, saat 04.30 sıralarında Emniyet Müdürü Serhat Tezsever‘in, “Ankara’dan talimat geldi, hakkında gözaltı kararı var.” dediğini anlatarak, “Emniyet Müdürü’nün ‘Karşı çıkan kim varsa onu da gözaltına alın.’ talimatı olduğunu belirtmesi üzerine gözaltına alındım. Ortada tarafıma yöneltilecek tek bir suç yoktur. Bu suçları işlemediğim gibi suç işlenmesine de mani oldum, gereken ne varsa onu yaptım ve hiç kimseye de suç işlenmesi için yardım etmedim.” iddiasında bulundu.
“Darbeyi FETÖ’cü bir çekirdek kadro planladı”
Üzerine atılı iddialardan “aklanması ve gerçeğin ortaya çıkması” için Vali Aktaş, Belediye Başkanı Vergili, Serhat Tezsever, Rektör Polat ve Hasan Bal‘ın tanık olarak dinlenilmelerini isteyen Arıcan, ” Karabük sıkıyönetim komutanı olarak adımın listede yer alması tamamen bilgim, onayım, iradem dışında, tek taraflı yapılmış bir işlemdir. Aslında beni neden yazdıkları yazanlara sorulmalı. Adımı bu listeye yazanlardan davacı ve şikayetçiyim.” diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Terzi’nin “Darbeyi kim yaptı?” sorusuna Arıcan, “Darbeyi FETÖ’cü bir çekirdek kadro planladı ve icra etti benim görüşüme göre. Planları da bir çığ oluşturmaktı. 15 Temmuz bir planın parçasıydı. Ordu yıpratıldı. Başarılı da başarısız da olunsa hedeflerden birisi de orduyu yıpratmaktı.” yorumunu yaptı.
Darbe gecesi telefonuna “ABD Washington” menşeli sosyal medya üzerinden “Safranbolu’ya vardın mı?” mesajının geldiğini mahkemede öğrendiğini savunan Arıcan, mesajı okumadığını, Amerika‘da askeri ataşe olarak çalışan bir arkadaşının olduğunu ve mesajın ondan gelmiş olabileceğini iddia etti.
Arıcan, 15 Temmuz akşamı darbecilere karşı durduğunu ve mülki amirin emrine girdiğini, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, tahliyesini talep etti.
Ara verilen duruşmaya, tanıkların dinlenilmesi ve avukatların savunmasıyla devam edilecek.
İddianameden
Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Arıcan’ın, darbe günü Ankara‘ya gittiği, gece geç saate Karabük‘e döndüğü, komutanı olduğu birliğin üst düzey komutanlarıyla yaptığı 5 dakikalık toplantıya resmi kıyafetle gelinmesini istediği anlatılarak, “İl Sıkıyönetim Komutanları” başlıklı listede adının ” Karabük Sıkıyönetim Komutanı” olarak geçtiği, çeşitli illerde FETÖ ile alakalı alınan kişilerin ifadelerinde isminin geçtiği aktarılıyor.
Darbe gecesi telefonuna “ABD Washington” menşeli sosyal medya üzerinden iletişimin yapıldığının tespit edildiği, görevliyken çeşitli tarihlerde mülki amirden izin almadan İstanbul, Antalya, Bolu ve Ankara gibi illere gittiği, bu durumum şüphe uyandırdığı ifade edilen iddianamede, sanık Sedad Arıcan’ın, ” Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyanı idare etme”, “TBBM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs”, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs”, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamalarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.