Yukarıdaki ağır cümleyi kuran kişi Sabahat Akkiraz…
Türk Halk Müziği’nin efsane isimlerinden biri… Ayrıca Alevi toplumunun da en saygın isimlerinden biri… Geçen dönemde de CHP milletvekili olarak parlamentoda görev yaptı. Hanımefendiliği tartışmasız Akkiraz kime karşı söyledi dersiniz bu sözleri?.. Üstelik yalnız o değil, CHP’nin üç önemli ismi de, aynı kişiye aynı ağırlıkta sözler ettiler… Hedeflerindeki isim bir köşe yazarı:
-Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür!..
Peki niçin? Çünkü Övür önceki gün Sabah’taki köşesinde “Pensilvanya’da dört CHP’li” başlıklı bir yazı kaleme aldı. CHP’nin FETÖ’cülerle pek bir içli dışlı ilişkiler kurduğunu iddia ettiği yazısında Gürsel Tekin, Erdoğan Toprak, Umut Oran ve Sabahat Akkiraz’ın hep birlikte ve gizlice Pensilvanya’ya gidip Fetullah Gülen ile görüştüklerini yazdı… Sonrasında bu kişilerden hak ettiği yanıtı da gayet ağır bir şekilde aldı tabii!..
Peki nereden biliyordu? Gözleriyle mi görmüştü? Hayır, biri AKP’den, diğeri CHP’den iki “çok güvendiği” iki isme dayanarak üfürmüştü, “ya tutarsa” mantığıyla!.. Yetinmemiş, şu bombayı da atmıştı ortaya:
-Fotoğrafları bile varmış!..
Kendisi görmemiş, eski bir AKP milletvekili “Bu Kare As’ın fotoğrafları da var” diyormuş!.. Yazıyı okuyunca ister istemez “Kabataş yalanını” anımsadım; kendisine “gazeteci-yazar” sıfatını yakıştıran bazı yanaşmalar, “valla gözlerimle gördüm görüntüleri” demişler, iş işten geçtikten, konu seçim meydanlarında tepe tepe kullanıldıktan sonra konunun tamamen palavra olduğu, bu “gazeteci” kılıklı tiplerin gönüllü olarak kullanıldıkları ortaya çıkmıştı!..
Aynı oyunun değişik bir versiyonu karşımızda şimdi; ulusalcılara, CHP’ye karşı bir algı operasyonundan söz ediyorum…
-Anlaşılan “tetikçi” rollerinden birine de bu arkadaş talip olmuş!..
Bacağından vurulan “gazeteci!..”
Kimdir peki bu Mahmut Övür?..
Kendisini nereden baksanız çeyrek asırdır tanırım. O zamanlar “belediye muhabiri” olarak görev yapıyordu… Sonraları, özellikle AKP iktidarıyla birlikte aldı, yürüdü…
1997 yılında ATV’de çalışırken, Abdullah Çatlı ile Meral Akşener’in de davetli olarak bulunduğu, kabadayı dünyasının ünlü isimlerinden Drej Ali’nin (Ali Yasak) oğlunun sünnet düğünü görüntülerini içeren bir kaseti getirip, Ali Kırca ile Ayşenur Aslan’ın önüne koydu.
Sonrası adeta “Kurtlar Vadisi” havasında bir mafya filmine dönüştü; Drej Ali ATV’ye geldi, Övür’e sövdü saydı ve şöyle dedi:
-Mahmut Övür sünnet düğününe davetli olarak geldi, benim arkadaşım olarak çağrılmıştı, gazeteci olarak değil.. ama o bizi sırtımızdan bıçakladı!..
Gazeteciler şaşkınlıktan donup kalmışlardı. Üstelik bu arkadaşlığın hiç de yeni olmadığının farkına varmışlardı. Yeraltı dünyasının ünlü ismi giderken şu sözleri söylemeyi de ihmal etmedi:
-Ben de Drej Ali’ysem, bunun hesabı sorulur!..
Öyle de oldu; kısa bir süre sonra Övür, evinin önünde bacağından kurşunlandı!.. Bu arkadaş, yıllarca konuyla ilgili sorulan hiçbir soruyu yanıtlamadı… Ta ki, Meral Akşener, MHP liderliği için harekete geçinceye kadar!.. Bu liderliğin mutlaka önlenmesi gerekiyordu. Köşesinde bu olayın kendi işine gelen kısmını yazdı; Akşener’in Çatlı ile aynı düğünde yer almasını ballandırarak anlattı… Bunun üzerine Ayşenur, olayın diğer yönlerini de açıkladı!..
Böyle olunca eski defterler açıldı ve şu sorular yeniden sorulmaya başlandı:
-Mahmut Övür, Drej Ali’nin yanında çalıştı mı? Fahri “basın müşavirliğini” yaptı mı?
-“Susurluk kahramanlarının bile güvenini kazanıp, sünnet düğünlerine bile davet edilip, ardından burada çekilen fotoğrafları gazetelere sattı mı?
-Bunun cezası olarak mı bacağından kurşunlandı?..
Fetullah’a övgüler düzen “gazeteci!..”
Mahmut Övür, maceralarının “32 kısım tekmili” birden mutlaka yazılması gereken muhteremlerin önde gelenlerinden biridir!..
Örneğin 28 Şubat döneminde ATV Haber Koordinatörü iken Fetullah Gülen kasetleri yayınlıyorlardı… Sonra kendi anlatımıyla, iki kez Pensilvanya’ya gidip hocasının önünde diz çöküp oturdu… Elini de öpmüştür diğerleri gibi zannımca…
Bu gidişlerinde Fetullah’ın iltifatlarına mazhar olup şu ünlü saatlerden birini koluna taktı mı bilmiyorum; ancak CNN Türk’te ziyaretini büyük bir aşk ve vecd içinde anlattığını, Fetullah’a övgüler düzdüğünü gayet iyi biliyorum!..
Şimdi ardında böylesine belirgin “izler” bırakan bu muhterem zat, elinde hiçbir belge, delil olmadan dört CHP’li ile ilgili “algı operasyonu” yapıyor, iyi mi?.. İşin traji-komik yanını da gazeteci İsmail Saymaz ortaya çıkardı; aklı sıra CHP’lileri afişe etmeye çalışan Övür, 2009 ve 2013’te iki kez Pensilvanya’ya gidip Fetullah’ın huzuruna çıkarken, meğer kayıtlı CHP üyesiymiş!.. 2015’te istifa edip AKP’ye üye olmuş. Bildiğiniz üzere, AKP’den milletvekili adayı da olmuştu!..
Böylesine büyük meziyetlere sahip “gazeteci” tayfası için sorulabilecek tek soru var aslında:
-Dönmekten başları dönmüyor mu bu zevatın?!.
NOT: önümüzdeki dönem fena halde sıcak geçeceğe benziyor sevgili okurlarım. Sizlerden bir “bayram arası” için izin istiyorum. Tatil sonrası görüşmek dileği ile hepinize mutlu bayramlar diliyorum.