NERDE KALMIŞTIK…?
ALPARSLAN BAŞEĞMEZ
“FIDIL” IN KUYRUKLARI…
VE…
“GADIN ADAM”…
“Ben lafı havaya söylerim”…
“Laf havada asılı kalsın”…
“Havada asılı duran laflarımı, kim alıp cebine koyarsa koysun”…
Diyerek, bu haftaki yazımıza başlıyorum…
“Pavluka” cadı kazanı gibi kaynıyor…
Moral ve motivasyon en alt düzeyde…
“Pavluka” kan kaybediyor…
Bitmek tükenmek bilmeyen ölümlü iş kazaları sonucu…
Emekçi köleler can kaybediyor…
Fıdıl ise…
Kendi ikbal ve istikbali için…
Kamuoyu oluşturup, piar yapmaya gayret ediyor…
Nerede…?
Ereğli’de…
Ereğli’de…
Çünki…
Karabük’te artık kimse Fıdıl’ı kazımıyor…
“Pamuk Adam”bile yazmıyor…
Çünki…
“Pamuk Adam”ın, yazmak, içinden gelmiyor…
Anladığım kadarıyla…
Bazı “işlerde” ki endazesizliklere…
Ortadaki gelişme ve düzensizliklere…
“Pamuk Adam”ın bile “kusası” geliyor…
Karabük’te istediklerini yazdıracak adam bulamayan Fıdıl…
Ereğli’deki “kapkaççılara” kendisini övdürüyor…
Ereğli’de “EKİP”den bir yavru kuşum döktürmüş…
Post bıyık mı…?
Pala bıyık mı…?
Badem bıyık mı…?
Adem bıyık mı…?
Yoksa yanar döner fener bıyık mı…?
Bir “Herif”le…
Bir Siyasi Partinin bölge toplantısı münasebetiyle Karabük’e gelen…
(Ki bu meseleyi bütün çıplaklığı ve hainliği ile daha sonra yazacağım. Bayram mıdır, arefe midir bu işin hesabını mutlaka soracağım.)…
“ALTTAN” alta…
“AKÇA”akça paraları…
“KESE”sine dolduran…
Bir Başyazıcı…
Fıdıl’ı yere göğe sığdıramamış…
Fıdıl, şu anda korumaları olmadan kenefe bile gidemezken…
Üçer beşer merdivenleri, hoplayıp atlayıp, Pavluka’dan
kaçtığı günler ile…
İş kazası geçirip, ağır yaralanan bir Emekçi Kölenin hastane ziyaretinde…
Bu güne kadar Karabük’te görülmemiş bir şekilde yumruğu suratına yiyince, sırt üstü yıkılıp, feleğini şaşırdığı günleri, hafızasından silip, unutarak…
Atmış da atmış…
Öyle atmış ki…
Kendisini adam sanan…
“Alay Komutanının, yemin merasimi için bizzat davetiye getirmesi”ni bile…
Kendisinin ne kadar önemli bir adam olduğunu göstermesi uğruna dahi kullanmış…
“Gülmeyesicelerin” en önemli meziyetleri budur işte…
Önemli adam oldukları mesajını vermek…
Yuh olsun, yuuuuuuuuuh…
Fıdıl”ı resmi toplantılar dışında, hiç sağda solda gören var mı…?
Zaman zaman Çevrik Köprü’de tıkınması hariç…
Hiç eşi ile…
Çoluk, çocuğuyla…
Çarşıda, pazarda…
Manavda…
Alışveriş merkezlerinde…
Kendisine don…
Ev halkına da fistan aldığını…
Kebapçılarda…
Lahmacun…
Dürüm…
Akçaabat köftesi yerken…
Karabük’ün caddelerinde gezerken …
Gören var mı…?
Yok…
Yooooooook….
Fıdıl gibi modeller hep böyledır işte…
Aydınlıktan korkarlar…
Sinsidirler…
İki, üç, beş, on yüzlüdürler…
Sinop mahpushanesini çok iyi bildiği için…
Karabük’te de mahpus damında yaşar gibi yaşayan…
Düzenbaz bir fıdıl dır o…
Dedik ya…
“AKÇA KESE”ciye, atmış da atmış…
Savurmuş da savurmuş…
İnanmayan “EKİP”e baksın, okusun hatta seyretsin…
Hem atmış…
Hem de Pavluka’yı pis emelleri uğruna, kirli sulara sürükleyip, satmış…
“KİRLİ SULARDA YÜZEN FIDIL”…
Ereğli yönetimine sallamış…
Ziyaretçi, Post bıyık, palabıyık, badem bıyık,yanardöner fener bıyık ya…
Nabza göre şerbet verip…
Pavluka’mızla, Ereğli’nin arasını açmak için her türlü fitneliği sıralamış…
Şu anda Pavluka’mızın, hayati derecede Ereğli’ye muhtaç olduğunu unutan…
Zekası ve sinsiliği, sadece kendi menfaatine çalışan fıdıl…
Hammadde gelmezse “donuna yapacağını” aklına bile getirmeksizin…
Ereğli’nin Sayın Müdürüne ve Yönetimine sallamış da sallamış…
Yakında pavluka’ya bir iltimatom gelirse hiç şaşırmayın…
Tabiki…
O küçücük sinsi beyniyle ne hayaller kuruyor Fıdıl efendi…
Kovulduğu…
Üstünün başının aranıp, kapı dışarı bir “kek çuvalı” gibi atıldığı günler…
Gözünün önünden hiç gitmiyor…
Ereğli, belki “ÜLKER”e geçerse…
“ÜLKER”mevcut konjenktürü de değerlendirip Ereğli’yi kaparsa…
Yalancının ve sahtekarın mumu, yatsıya kadar yanar hesabı…
Pavluka’da işi bitmekte olan Fıdıl…
Kapağı yine Ereğli’ye atarım diye düşünüp, kendi kendine rüya görüyor..
Kendi pis hayalleri ve ikbali için…
Pavluka’mızı tehlike içine atıyor…
Pekiiiiiiii…
Papaz’ın bunlardan haberi varmı…?
Papaz’ın haberi yoksa bile, yakında haberi olur…
Papaz sırtında kendisine yük olan kambur taşımaaaaaz…
Ya gereğini yapar, Fıdıl’ı sırtından atar…
Ya da neticesine katlanır…
FIDIL…
FIDIL’IN KUYRUKLARI VEEE…
GADIN ADAM…
Hey benim Ulu Rabbim hey…
“GADIN ADAM”ı bilirsiniz…?
Unutmadınız değil mi…?
Fıdıl’ın en eski yardımcısı…
Bu güne kadar…
Yalaklık ve yalakalıkla hayatını idame ettirmiş…
Taktığı yüzüğün bir eşini takan kişinin bile, kendisinden kat be kat delikanlı olduğu, asla su götürmez bir gerçek olan…
“GADIN ADAM”…
Hala yalaklıkla hayatını idame ettirmeye çalışıyor…
Ammaaaa…
Sona da yaklaşıyor…
Dikkat edin…
Ölümlü iş kazaları hep ona bağlı yerlerde oluyor…
Fakat, nedense ona hiç bir şey olmuyor…
Tabiiii…
Bir de Fıdıl’ın, kovuldukları yerlerden toparlayıp getirdiği, “Bursa kumaşları” var…
Kuyruklar…
Şu Karabüklü yavrularımızın üç otuz paraya çalıştırıldığı…
Ancaaaaaaak…
Fıdıl’ın getirdiklerine üç kat, beş kat, on beş kat fazla para verilen…
Bazıları burada, bazıları dışarda oturan…
Hafta sonunu iple çekip…
Cuma öğlen vakti kaçıp giden “KUYRUKLAR”…
Para tamam…
Mevkii tamam…
İşe geldi mi…
Yükü, Karabüklü yavrularımızın sırtına yıkan “KUYRUKLAR”…
BİR KAÇ GÜN ÖNCE, İKİ ADAM GÖNDERİLMİŞ…
Biri çoktandır hak etmişti de…
Öbürüne niçin piyango vurdu…
Onu pek anlayamadım…
Yoksa…
“BAZI HAMMADDE TAHLİLLERİ”ile bazı “MAL VE MAMUL” tahlillerinde “YANLIŞLARA” karşı direnç mi gösterdi…
O işin kokusu mutlaka çıkacaktır…
Ammaaaa…
Birincisinin gitmesi isabetti…
Onun, Emekçi Kölelere çektirdiğini bir ALLAH(cc) bilir, bir de Emekçi Köleler…
Ya bu son ölümcül kazaların olduğu yerlerin yetkilisi ..?
Keltepe’den mi kurtardı…?
Yoksa peruktepeden mi…?
Onu da bekliyor Ümmet-i Muhammed…
Sıra onda ve diğer yalaklarda…
Gerçi sırada çok adam varmış ya…
Yakında kokusu çıkar…
ŞEKKÖÖÖÖÖÖÖ….
Seni unutmadık, sakın unuttum sanma…
Sağa sola baskı yapacağına…
İşine bak…
Senin hesaplarının…
Hesaplandığı zaman da mutlaka gelecek…
Pekiiiiiiiii…
O zaman gelince…
Fıdıl’ın “KUYRUKLARI” ne yapacak…?
Fıdıl’a kuyrukluk yapacaklar…
Fıdıl gittiği gün…
Onlarda abbas yolcu, gidecekler…
Hey gidi “GADIN ADAM”hey…
Tarihe kendini yalak olarak yazdırdın ya…
Bu da sana yeter…
İki adamı göndermekle bu kazaların önleneceğini umanlar…
Aldanırlar…
Bu ölümlü kazalar, göreceksiniz aynen devam edecek…
Neden…?
Nedeni gayet basit…
Tecrübesizlik…
İş bilmezlik…
Eğitimsizlik…
En önemlisi de…
Ayrımcılık…
Ağır baskı…
Performans kriterleri denen “ucube” …
Vurdumduymazlık…
700 liralık bir ücret…
Hint kumaşı üretecek değil ya…
Yapılanlar…
Övünenler…
Övülenler…
Dizlerini vurup dövünenler…
Paçavra, paçavra…
Fıdıl…
Fıdılı’ın kuyrukları…
Ve…
Gadın adam…
Paçavra…
Mahkemeler bitti…
Türk adaleti, sarsılmaz inancımızla kararını verdi…
Her zaman olduğu gibi, sonunda yine mazlumun yanında oldu…
Haksızlık ve insafsızlık tescil edildi…
Geriye…
Sadece…
Yetki almak kaldı, yetki…
Yetki almak…
Ve masaya oturmak…
Ulu Allah (c.c.) İnşallah o günleri de gösterecek…
“Karşılıklı” masaya oturmak…
İlk şart…
“Emekçi köleler tekrar işe alınacak”…
İkinci şart…
“% 42’ ler geçmişten bu güne hesap edilip derhal ve defaten avans olarak ödenecek”…
İşte o da yürekli “ADAM”ların işi olacak…
Bugüne kadar satın alınamayan…
Yürekli “ADAM”ların işi…
Yoksa Bu iş…
“Bazı böcüklerin” yiyeceği kek değil…
Hey gidi Fıdıl hey…
Hey gidi Papaz Ağa, hey…
Üç kağıtçılığın, kapkaççılığın, madrabazlığın, arsızlığın, soysuzluğun ne olduğu veya ne olmadığı cümle aleme gösterilecek…
Herkes bunu iyi bellesin…
Ama bugün…
Ama yarın…
Papaz…
Kardinal…
Abuca…
Emice…
Emmi…
Yine eskiden olduğu gibi…
“Baykuşa” dönecek…
Vebalı gibi…
Yanından yöresinden kaçacak olanlar…
Onu yine “baykuş” gibi yalnız bırakacak…
Yalnız…
Yapayalnız…
Bir “gamlı baykuş”…
Andolsun…
Ya diz çökecekler…
Ya bırakıp kacacaklar…
Bekleyin de görün…
Saygılarımla
Cep no: 0 505 522 67 25