Galatasaray maçında Trabzonsporlu futbolculara kırmızı kart gösteren hakem, kartı elinden düşürdü… İşte ne olduysa o anda oldu. Kartı yerden alan Trabzonsporlu futbolcu Salih Dursun, bir eliyle saha dışını gösterirken diğer eliyle de kırmızı kartı hakemin burnuna dayadı!
Şimdi futbol dünyası bunu konuşuyor ama konu haksızlık yapana tepki olunca, boyutları sporun dışına taştı, siyaseti de kapsamaya başladı!
***
Meselâ MHP Başkanlık Divanı, son olarak partinin Elazığ, Samsun, Tokat, Kırklareli, Tekirdağ, Bayburt, Gümüşhane, Çorum il teşkilatları ile Bayburt ve Gümüşhane merkez ilçe teşkilatlarını, yeni teşkilat kuruluncaya kadar kapattı!
MHP, daha önce de Aksaray, Kilis, Denizli, Uşak, Erzincan ve Tokat il teşkilatları ile İstanbul Fatih ve Elazığ Merkez ilçe teşkilatlarını kapatma kararı almıştı. Bunlardan sadece Fatih ilçesindeki kararın, kurultay talebiyle ilgisi yok.
***
Tıpkı Trabzonspor’un dört futbolcusuna kırmızı kart gösteren hakem gibi MHP yönetimi, kurultay talebinde bulunanların ağırlıkta olduğu il ve ilçe teşkilatlarına “kırmızı kart” gösteriyor.
Çünkü o il ve ilçe başkanlarının katkılarıyla 500’den fazla delege, kurultay talebinde bulunarak, genel başkana ve yönetimde bulunanlara topluca kırmızı kart göstermiştir.
Kararı artık mahkeme verecek ama meydan okuyup delege iradesini yok saydığını açıklayan bir yönetim, zaten kendisini bitirmişti.
Teşkilat kapatma kararları, MHP’yi yöneten iradenin, Türkiye’nin yönetimini devralmak gibi bir iddiasının bulunmadığını, bütün meselenin parti içi iktidarı korumak, böylece milliyetçi kitleleri kontrol etmek olduğunu gösteriyor!
***
Milliyetçi kitleler kontrol altında tutuldukça, AKP iktidarına alternatif oluşturulamıyor. AKP’yi tek başına iktidar yapan 3 Kasım 2002 seçimleri kararını açıklamak, Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı yapan Meclis toplantısına katılacağını bildirmek, yine 7 Haziran’da erime işaretleri veren AKP’ye, seçim sonuçları belli olur olmaz “erken seçim” diyerek “1 Kasım can simidi”ni uzatmak, kendiliğinden gelişmedi herhalde!
Bu olaylar, Türkiye’nin nasıl ve kimler tarafından yönetileceğine siyasi parti liderleri dışında hatta onların üzerinde başkalarının karar verdiğinin delilleridir.
Bu itibarla, Türk seçmeni, sadece MHP yönetimine değil, AKP yönetimine de CHP yönetimine de kırmızı kart göstermek durumundadır. (HDP yönetimine kırmızı kart göstermenin bir anlamı yoktur. Çünkü onlar terör örgütünden emir aldıklarını gizlemiyor! Onlara kırmızı kart gösterecek olan kendi seçmenidir ama bunun için bölgenin PKK hâkimiyetinden tam olarak kurtarılması gerekir.)
***
AKP iktidarının Türkiye’yi komşularıyla ve bütün büyük devletlerle karşı karşıya getiren Suriye politikası çökmüştür. AKP, ülkenin dayanağı olan Türk kimliğini çökertmeye çalışırken yerine “Milleti İbrahim” diye bir birlik kurmaya çalıştığını sık sık duyuruyor! Üstelik mevcut devletin yerine yeni bir devlet inşa edeceklerini de söylüyorlar!
Bu durumda, AKP seçmenine bir çıkış yolu göstermek için CHP veya MHP’nin veya her ikisinin iktidar alternatifi oluşturması gerekirdi! MHP’nin, 7 Haziran’dan sonra bunu bilinçli olarak yapmadığını biliyoruz. “HDP ile masaya oturmayız” kararı haklı görülebilir ama “Yeni Türkiye” için hazırlanmak istenen “Yeni Anayasa Komisyonu”nda birlikte çalıştıklarını görmezden mi gelelim?
Görünen köy kılavuz istemez; AKP’ye kuruluş aşamasında ABD tarafından dayatılan ve kabul ettirilen Graham Fuller’in “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” projesini, CHP ve MHP yönetimleri de kendi tabanlarının bütün karşı çıkmalarına rağmen “örtülü olarak” desteklemektedir!
İşte asıl kırmızı kart gösterilmesi gereken durum budur!
yeniçağ