Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç, Başkanlık sistemi ve yeni Anayasa’ya karşı çıktı.
Demokraside Birlik Vakfı ve İnsani Değerler Derneği üyelerine konferans veren Kılıç, Başkanlık sisteminin Türkiye’ye uygun olmadığını savunarak, “Bu toplum Başkanlık sistemine hazır değil” dedi. Kılıç, “Yeni Anayasa gergin siyaset ortamı, nefret ve kutuplaşma ortamında ele alınıyor. Böyle bir kavga ortamında nasıl bir Anayasa hazırlanabilir?” diye sordu.
Yargıya güvenin de yüzde 67 oranına düştüğünü belirterek, “Her ilde Adalet Sarayı yapıldı; ancak adalete güven yok” dedi. Kılıç’ın verdiği mesajlar şöyle:
TOPLUM HAZIR DEĞİL
Başkanlık ve Parlamenter sistemlerin başarı ile uygulandığı ülkeler var. Biz ise Türk Tipi bir Başkanlık Sistemi oluşturmaya çalışıyoruz. Bu toplum Başkanlık Sistemine hazır değil. Marjinal düşünceler hayatiyette değildir. Her şey normal ekseni üzerinde yürür. Bizde, nefret söylemi ve kutuplaşma söz konusu. Şu anda terörle gelinen nokta da iyimser gözükmüyor.
BU ORTAMDA YAPILAMAZ
Kadim düşmanlıkların ve nefretin yer aldığı bir kutuplaşma ortamında, gergin siyaset, nefret ve kutuplaşma ortamında ele alınması üzücüdür. Böyle bir kavga ortamında nasıl bir Anayasa hazırlanabilir? İktidar partisi, Anayasayı ben hazırlayacağım diyor. Ne hazırlanıyor bilmiyoruz. Diyalog yok, uzlaşma yok, anlaşma zemini yok. Yasama, Yürütme ve Yargıda herkes kırmızı çizgi oluşturdu. Muhalefet Başkanlık Sistemi istemedi. Bu ortamda, sağlıklı bir Anayasa yapılacağı kanaatinde değilim.
CİDDİ EKSİKLİK VAR
Ahlakı, dürüstlüğü üretemedik. Bu yapılamayınca geriye pozitif hukuk kaldı. Bizdeki kanunlar dünyada yok! Durmadan kanun yapıyoruz… Adalet ve eğitim sistemlerimizde çok ciddi eksiklikler var. Maddi anlamda çok şeyler yapıldı; köprü, yol gibi. Ancak milli gelirden eğitime ayrılan pay uzun yıllar yüzde 3 düzeyinde iken şimdilerde yüzde 4 düzeyine ulaşabildi. Toplumun ayakları üzerinde yükselecek; değerlerine yansımış bir eğitim yok.
SARAYIMIZ VAR AMA
Toplumda yargıya güven azaldı, yüzde 67 seviyesine indi. Adil yargılamayı sağlayan bir yargı sistemi şart. Her ilde Adalet Sarayı yapıldı; ancak adalete güven yok. Önemli olan vicdani reflekslerin harekete geçtiği bir adaleti tesis etmek. Hukuk güvenliği yoksa, ekonomi gelişemez, normalleşme olmaz. Hukuk devleti anlayışı acilen tesis edilmelidir. Kamu gücü, intikam aracı olmaktan kurtarılmalıdır.