Obama, hava meydanına gelip Türkiye Cumhurbaşkanı uçağını karşılasaydı. İki lider sarılıp el sıkışsalar, TV’ler bu sahneyi canlı yayınlasaydı. İktidar yandaşları sevinçten, gururdan mest olacaklardı.
Sağlam irade.
Dik duruş.
ABD’yi dize getirdi.
Böyle kabaracaklardı.
Kimse karşılamadığı için Erdoğan’ı sevmeyenler, istemeyenler ve ona çok kızanlar sevinçten uçuyor.
İşte ezilmişlik afyonu Amerika, liderimizi sildi.
Dövünelim.
Amerika, onu terk etti.
Sevinelim.
Aynı ezilmişlik afyonu Reza Zarrab, Amerikalı savcı tarafından sorguya alınıp tutuklandığı gün de yaşanmıştı. İktidara kızanlar, “soruşturmanın ucunun gelip Türkiye’de Tayyip Erdoğan’a bağlanacağının” hayalini ürettiler ve sevinçten adeta uçtular. İktidar yanlıları ise süklüm, püklüm, “babaları ölmüş” gibi karalar bağladılar. Bir AKP milletvekili, “Allah belasını versin, bizim partimizle ne alakası var…” diye Reza Zarrab’a beddualar okumaya bile kalktı.
* * *
Haydi..!
Canlanın..!
Haydi..!
Ezilmişlik afyonunu yakıp atmak için altın fırsat geldi. Gün, Amerikalı savcı bizim için de çalışsın diye bekleyip onun arkasına takılmak günü değil.
Gün ön almak günüdür.
2 Reza var.
Delici Reza.
Verici Reza.
Delici Reza, Amerika’nın haksız bir şekilde İran’a koyduğu ambargoyu delen sistemin bir vidasıydı. Amerikalı savcı, “ambargoyu delen ve delerken de kara para aklayan, kara para aklarken de Amerikan çıkarlarını zedeleyen Delici Rıza” ile ilgileniyor. Türkiye açısından ise “Verici Reza” önemli. Delici Reza, ambargoyu delerken Türkiye’ye faydalı oldu fakat bakanlar, bakan oğulları, iktidar yakınlarına “sefilce rüşvetler verdiği” için de zararlı oldu. Verici Reza, 17-25 Aralık’ta yakalandı fakat iktidarın “hatırlı hayırsever işadamı” olduğu için kurtardılar. Verici Reza’nın eski ortaklarından Adem Karahan isimli biri şöyle bir döküm yapmıştı: Bir yılda,
18 milyar liralık 200 ton altın, kuryeler vasıtasıyla Dubai’ye, oradan da İran’a taşındı. 2012-2013 yıllarında günde 1 ton altın çıkışı yapılıyordu.
Paranın yüzde 4’ü:
Siyasetçilere veriliyordu.
Paranın yüzde 4’ü:
Reza’ya kalıyordu.
* * *
Haydi..!
Canlanın..!
Haydi..!
Şurası doğaldır ki, Amerikalı savcı, “Delici Reza’nın ambargoyu delerken Türkiye’deki tüm bağlantılarını” belgeleyecek ve ceza hukuku açısından yürüyecektir. Bu bağlantıları Türkiye’nin iktidar partisi, devlet gücünü de elinde tuttuğu için, mümkün olduğunca halkın bilgisinden kaçırmaya çalışacaktır. Bağlantıları halkın bilgisine ulaştırabilecek ekibi muhalefet partileri kurabilir. Örneğin CHP böyle bir ekip kurdu ve “davayı izlemek, ortaya çıkacak bilgi, belge ve ifadeleri Türk yargısına hızla intikal ettirmek” için Miami’ye gönderdi. Heyette yer alan milletvekilleri (Özgür Özel-Veli Ağababa- Nurettin Demir), şüphesiz çalışkan, dürüst, temiz siyaset, temiz ahlaktan yana parlamenterler. Ancak bunların biri eczacı, biri doktor, biri yönetici eğitimi almış insanlar.
* * *
Bu ekibi; çok iyi hukukçular, mali müşavirler, emekli diplomatlarla da takviye etmek gerekli. Muhalefet, Reza Zarrab yargılanmasını Amerika’daki savcının ve Türkiye’deki iktidarın arkasına takılarak izlerse altın fırsat kaçar.
Muhalefet ön almalı…
Türk toplumu ABD’deki “Reza Zarrab Duruşmasını” kirletilmemiş temiz bilgilerle izleyebilmeli. Karmaşık konu sadeleştirilerek, basitleştirilerek halka net anlatılmalı.
Muhalefete söylüyorum:
Haydi..!
Canlanın..!
Haydi..!