Bu insanlar ölümden kaçtılar. Yaşamak için Türkiye’ye sığındılar. Onları hor göremeyiz. Hor görenler, kötü söz edenler ayıp içindeler. Suriyeliye kaba söz söyleyemeyiz, sövemeyiz. Çocukları ya da gençleri bir kusur kabahat işlediklerinde elimize sopa alıp onları linç edemeyiz. Gelinlik kızlarını para karşılığı ve imam nikahı ile ikinci eş yapamayız. Bunu yapmak hayvanlığa girer. Suriyeli çocukları, günde 25 lira yevmiye ile en ağır işlerde çalıştıramayız. Bunu yapmak da ahlaksızlığa, adiliğe girer.
İnsanlığa sığmaz.
Kardeşliğe uymaz.
Türklüğe yakışmaz.
Müslümanlığa vidalanmaz.
Suriyelilerin Türkiye’ye mecburen kaçıp sığınması ve her şehre plansız, programsız, hesapsız, kitapsız yerleşmelerinin sorumlusu Tayyip Erdoğan ile Barack Obama’dır.
Suriyelinin vatanı yandı.
Yakıldı, yıkıldı.
Suriyeli vatansız kaldı.
Suriyeliyi vatansız bırakan ABD Başkanı Barack Obama ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın; olacakları hesap etmeden “Esad’ı devirip Suriye’ye bir kukla yönetim kurma” planları oldu.
Hor görme Suriyeliyi!
Kızacaksan Erdoğan’a kız.
Söveceksen Obama’ya söv.
* * *
Suriye’de son 6 yılın her saniyesi kanlı, her dakikası ölümlü, her saati katliam dolu, her günü vuruşmalı geçti.
371.138 kişi öldü.
13.500 çocuk öldü.
8.760 kadın öldü.
97.842 Esad askeri öldü.
46.452 isyancı askeri öldü.
44.254 İslamcı militan öldü.
1.500.000 insan yaralandı.
600.000 insan sakat kaldı.
Amerikan ve Rus savaş uçakları havadan bomba yağdırdı. Esad’ın ordusu, Esad’ı devirmek isteyenlerin askerleri, dinci IŞİD’in militanları, İslamcı El Nusra’nın ve Kürt YPG’nin silahlı güçleri karadan ölüm kustular. Yer, gök birbirine girdi.
* * *
Suriyelinin savaşı değildi.
Savaşı, havadan bomba yağdıranların “Suriyeliyi bölüp kışkırtması” başlattı. Karada Suriyeliler birbirini öldürdü. 22 milyon insan “can korkusuna” düşürüldü. 14 milyon Suriyeli evini, ocağını, köyünü, kasabasını, şehrini terk etti. Komşu ülkelere sığıntı oldu.
Türkiye’ye:
2.620.553 Suriyeli sığındı.
Lübnan’a:
1.069.111 Suriyeli sığındı.
Ürdün’e:
637.859 Suriyeli sığındı.
Mısır’a:
117.658 Suriyeli sığındı.
Irak’a:
245.022 Suriyeli sığındı.
Kuzey Afrika’ya:
28.027 Suriyeli sığındı.
Toplam olarak: 4.718.230 Suriyeli mülteci oldu, vatansız kaldı. Türkiye’ye gelenlerden 900 bin Suriyeli, denizden kaçak göçmen tekneleri ve ilkel botlarla Avrupa’ya gitmeyi denedi. Binlercesi denizde öldü, bebek cesetleri sahile vurdu. Avrupa Birliği, para karşılığı (3.5 milyar Euro) Türkiye’yi Suriyeli göçmenler için toplama kampı haline getirmeyi teklif etti. Türkiye’yi yönetenler bu utanç verici durumu kabul etti. Almanya ile pazarlığa giriştiler.
* * *
ABD Suriye’ye “demokrasi getirmek” için havadan bomba yağdırıyordu. Türkiye’yi yönetenler de Amerikan ağzıyla konuşuyor, “Esad’a hücum” ediyorlardı. Rusya ise Suriye’ye sözüm ona “birlik-bütünlük getirmek” için havadan ölüm yağdırıyordu. Şehirler harap oldu. Taş üstünde taş kalmadı. Tarlalar, meralar yok oldu. Sanayi, ticaret, hizmet sektörleri, tüm ekonomi çöktü.
Ne demokrasi geldi.
Ne birlik, ne bütünlük.
Suriye 5’e bölündü.
Beş parçanın beşi de birbirini “hain-alçak-satılmış-düşman- katli vacip-kanı helal” ilan etti. Suriye bin yıl sürecek koyu bir nefret ve öç alma duygusuna gömüldü.
6 yıl böyle bitti.
Suriye paylaşıldı.
Rusya, Suriye’ye el koydu. Irak, ABD’ye bırakıldı.
Doğu Akdeniz Rusya’ya verildi, Kuzey Suriye’deki doğalgaz bölgeleri ABD ve AB küresel enerji şirketlerine sunuldu. Ve sonunda ABD ile Rusya anlaştı. Ateşkes ilan edildi. Türkiye’ye ise kucağında 2.5 milyon mülteci, sınırında Afganistan’a dönüşmüş Suriye komşusu ve “Kürt koridoru kurulacak korkusu” kaldı.
* * *
Hor görme Suriyeliyi!
Bizim yapabileceğimiz; Suriyeliye ölüm korkusu olmadan yeniden vatanında huzur içinde yaşayacağı ortamın hazırlanmasını istemektir. Bunun için hemen her gün Obama ile Erdoğan’a “işledikleri insanlık suçunu” yüzlerine vurmaktır.