Oy vermeyenler çok sordu. Şimdi sorma sırası iktidara oy verenlerde.
Ben birkaç soru çıkardım.
* * *
Soru 1:
İçerideki Kürtler, Türklerin “kan kardeşi” olacaktı. Dışarıdaki Kürtler ile de Türkler “can yoldaşı” olacaktı. Barış süreci buydu. Niçin olmadı?
Soru 2:
PKK militanları valilik binalarına hücum ediyor, cam-çerçeve indiriyorlardı. Bugünkü İçişleri Bakanı, o yıl Diyarbakır Valisi idi. Tarihin dönüm noktası sayılan; “Cana gelmesin, cama gelsin” cümlesini söyledi. Barış süreci bu cümle ile başladı, ne oldu da bugün son 4 ayda Türkler 300’den fazla şehit verdiler ve Kürtler de PKK’nın emrine girmiş 800’den fazla evladını ölüme gönderdiler?
Soru 3:
Abdullah Öcalan’ın demeçleri Diyarbakır Meydanı’nda “Türkçe ve Kürtçe” okundu. İktidar alkışladı. Cumhurbaşkanı destekledi. Bebek katili namıyla bilinen Abdullah Öcalan, devletin görüştüğü saygın bir isim haline getirildi. Türkiye’ye, Türk’e ve Kürt’e ne fayda umuldu, sonuç ne oldu?
Soru 4:
Seçimlerden önce, hükümetin en yaman ve Cumhurbaşkanı’na en yakın 3 bakanı ile Kürtlerin temsilcisi HDP’den 3 milletvekili Dolmabahçe Sarayı’nda bir araya geldiler. Dolmabahçe Sarayı, “Bölünmez Bütünlük” temel ilkesi üzerine Cumhuriyeti kurmuş Mustafa Kemal Atatürk’ün öldüğü binadır. Bu simgesel binada; Türk kökenli 3 bakan ve Kürt kökenli 3 milletvekili barışın kesin gelmesi için “Dolmabahçe Mutabakatı” imzaladılar. Ne oldu da bu mutabakat yırtılıp atıldı?
Soru 5:
Dolmabahçe Mutabakatı yırtılıp atılınca PKK, Diyarbakır’da 2 polisi evinde uyurken öldürerek savaşı yeniden başlattı. Cumhurbaşkanı, bizzat kendisi “Analar Ağlamasın” demiş olmasına rağmen “bugün hem anaları, hem babaları, hem kardeşleri tüm Türkiye’yi ağlatan savaşı başlatmayı” ne için göze aldı?
Soru 6:
“Cama gelsin, cana gelmesin” dediğin gün ve arkasından “Analar ağlamasın” diyerek masaya oturduğu gün; aslında “ver kurtula razı olduğun” gün demekti. PKK-Kandil- Öcalan-HDP (Bunların hepsi aynı davanın adamları) “Türk anaları ağlatarak” ver kurtula razı etmek için yola çıkmışlardı. İstediklerinin de “özerklik, öz yönetim, federasyon, ayrı bayrak, ayrı ordu, ayrı vatan” olduğu bilindiği halde niçin iktidara oy vermiş yüzde 49,5 dahil bu halkın tamamından ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden gizlendi. Gizlemenin altında “seçimde oyları çoğaltmak” hesabı mı yatıyordu?
Soru 7:
Başlangıçta PKK, üç beş çete sürüsü bütün Kürtleri temsil etmiyorlar deniliyordu. Kandil ise çete reislerinin karargahı, Abdullah Öcalan da zaten çetenin kurucusuydu. Fakat HDP çıktı.
1 Haziran seçimlerinde yüzde 13 oy alarak, 80 milletvekili ile Meclis’e girdi. Türkiye’deki Kürtlerin tartışmasız temsilcisi. Aynı seçimlerde AKP’de yüzde 40 oy alarak birinci parti oldu, ancak tek başına iktidar olamadı. Bu iki parti; AKP ile HDP ikisi de “barış sürecinin olumlu bitmesini, akan kanın durmasını” isteyen partiler olduğu halde niçin koalisyon yapmadılar? Diyelim ki, HDP Kandil’den korktu. Peki AKP kimden korktu?
* * *
Son soru:
Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, her şehit haberi gelip de ocaklara ateş düşünce; “alçaklar-hainler- yüreğimizi yaktılar…” diye ağlıyorlar. Ağlaya ağlaya savaş verilemeyeceğine göre yeniden “ver kurtul görüşmeleri yapmak” için mi ağlıyorlar?