Naci Jerf’in suikast öncesinde Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’ne bir mektup yazarak içinde bulunduğu tehlikeyi anlattığı ortaya çıktı.
Gaziantep’te öldürülen gazeteci Naci Jerf’in suikast öncesinde Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’ne bir mektup yazarak içinde bulunduğu tehlikeyi anlattığı ortaya çıktı.
RSF (Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü)’den yapılan açıklamaya göre Jerf, öldürülmeden hemen önce örgüte yazdığı mektupta aldığı tehditleri anlatmış, Fransa’dan daha yeni vize aldığını ve gelecek ay Fransa’ya gitmeyi planladığını bildirmişti.
Henta adlı muhalif bir yayın organının kurucusu ve editörü olan Jerf üç yıldır bu görevde bulunuyordu ve Suriye hükümeti ile IŞİD terör örgütü aleyhine filmler yapmıştı. RSF’den konuya ilişkin yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Jerf ile yakın temastaydı ve vize başvurusunu desteklemişti. İki kızına Fransa’da ‘daha yüksek bir eğitim seviyesi’ sağlamanın hayalini kuruyordu. Vize başvurusunda güvenliği için endişe ettiğini ve ‘insan haklarına sayğı duyan’ bir ülkede yaşamak istediğini söylemişti. Fransa aradığı korumayı sağladı ancak katilleri o gitmeden önce harekete geçti.
Temmuz ayında Türkiye’deki Fransız büyükelçisine başvurusuna destek amaçlı yazdığı bir mektupta şöyle demişti: ‘Şu anda bir Türk şehri olan Gaziantep’te yaşıyorum ve güvenliğimin sağlanması, aileme ve bana yönelik artan tehditler sonucu daha zorlaştı, her şeyden önce cihadcılar tarafından hedef alınan sekülaristlerden ve ve İsmaili azınlığa mensup olmamdan dolayı.’“
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Genel Sekreteri Christophe Deloire, konuya ilişkin açıklamasında Jerf’in öldürülmesinin Türkiye’deki Suriyeli göçmen gazetecilerin savunmasızlığını bir kez daha ortaya koyduğunu ve gazetecinin tüm meslektaşlarına kabul edilemeyecek bir yıldırma mesaj gönderildiğini bildirdi.
Deloire, “Türk yetkililere olayın aydınlatılması için yapılabilecek her şeyi yapmaları çağrısında bulunuyoruz. Hükümet artık Suriyeli sürgün gazetecilerin güvenliğini sağlamak için hangi önlem alınması gerekiyorsa almalıdır” dedi.
RSF’ye göre Hama’da bulunan Selamiye bölgesi kökenli bir gazeteci olan Jerf insan hakları ihlalleri konularında haberler yaptı ve Suriye’de eylemlerin başladığı 2011’den itibaren vatandaş-gazeteciler hareketini koordine etti.
Suriye hükümetine bağlı istihbaratın kimliğini saptaması sonucu Jerf’in bürosu 2012 ekiminde yağmalandı, gazeteci saklandı ve bir ay sonra da ülkeyi etti. RSF açıklamasına şöyle devam etti:
“Gaziantep’te bir gazeteci olarak çalışmaya devam etti ve zaman zaman diğer bağımsız Suriyeli gazetecilere eğitim verdi. Jerf’e yönelik tehditler geçen yaz IŞİD’in vahşetiyle ilgili bir dosya yapmasından sonra arttı. Çektiği, IŞİD’in birçok Suriyeli eylemciyi infaz etmesini belgeleyen ‘IŞİD Halep’te’ filmi geçen ay gösterime girdi.
Jerf aynı zamanda üyeleri, onları ‘Allah düşmanı’ ilan eden IŞİD tarafından takip edilen RBBS (Rakka Sessizce Boğazlanıyor) adlı bir vatandaş-gazeteci kolektifiyle bağlantı halindeydi.
Bu cinayeti şu ana kadar hiçbir grup üstlenmedi. IŞİD Suriyeli vatandaş-gazeteci İbrahim Abdülkadir’in 30 Ekim’de Şanlıurfa’da öldürülmesini üstlenmişti.”
Odatv.com