İzmir’de çocuklarda su çiçeği salgını görüldüğü açıklandı.Her gece Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi’ne en az 5 vaka geldiğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Kurugöl, “Su çiçeği görülen çocuk sayısı için yüzlerce demek az olur. Üstelik bunlar aşılı çocuklar. Aşı tek doz uygulanıyor. Bu da tek dozun yetmediğinin göstergesi. Bu bir gözlem değil, 29 ilde yapılan bir izlem çalışmasının sonucu” dedi.
‘İKİNCİ DOZ AŞININ VURULMASI ŞART’
Prof. Dr. Kurugöl, Türkiye’de 2013 yılından bu yana, daha önce zorunlu olmayan su çiçeği aşısı uygulandığını, aşının 1 yaşındaki çocuklara tek doz olarak yapıldığını söyledi. Ancak yapılan çalışmalarda tek doz aşının yetersiz kaldığının ‘su çiçeği salgını’ ile ortaya konulduğunu belirten Prof. Dr. Kurugöl şöyle konuştu:
“Su çiçeği bildirimi zorunlu hastalık değil.İzmir’de en azından 5 kreşte salgın var. Çocuk acil servisimize her gece aşılı olmasına karşın 5 su çiçeği vakası geliyor. Su çiçeği salgını var, vaka sayısına yüzlerce demek az olur. İçlerinde çok ağır vakalar olabiliyor, bunlar bir doz aşılı çocuklar. Anne babalar da aşı yaptırdık su çiçeği oldu, diyor. Oysa aşıyla ya da aşının taşınmasıyla ilgili sorun yok. Sorun doz sorunu. Bizde de geçilmesi gerekiyor. Su çiçeği aşısı iki doz uygulanmalı, ilki 1’inci yaşta, ikinci dozu 4-6 yaş arasında yapılmalı. Yani ikinci doz anaokuluna başlarken uygulanmalı. Aksi takdirde su çiçeği salgını devam edecek, ağır vakalar görülmeye devam edilecek tek doz aşının manası olmayacak.”
Aşı bir doz yapıldığında su çiçeğine karşı yüzde 80-85 korur. Aşı yapılan her 5 çocuktan birinde su çiçeği görülür. Bunların bir kısmında ağır vaka hatta ölümler olabilir. İkinci doz yapıldığı taktirde su çiçeği geçirme olasılığı yüzde 5’in altına düşer, ağır su çiçeği vakası hemen hemen hiç görülmez. Mutlaka çocuklara ikinci doz yapılmalı. Amerika, Almanya başta olmak üzere birçok ülke su çiçeği aşısında ikinci doza geçti.
İKİNCİ BÜYÜK SORUN BOĞMACA
Prof. Dr. Kurugöl, Türkiye’de boğmaca vakalarında da önemli bir artış olduğunu söyledi. Boğmaca ile ilgili tetkikler yetersiz olduğu için sayılara bakıldığı zaman Türkiye’de boğmaca vakası yokmuş gibi göründüğünü ifade eden Prof. Dr. Kurugöl sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gerçek öyle değil. Küçük çocuklarda çok görülüyor ve ağır vakalara, ölümlere yol açabiliyor. Bu sadece Türkiye’de olan bir durum değil. ABD’de de boğmaca görülüyor ve ölümlere yol açıyor. Bu nedenle gelişmiş ülkeler Amerika, Almanya, Fransa gibi ülkelerde küçük bebekleri boğmacadan korumak için KOZA stratejisi diye bir strateji geliştirildi, bebeğin anne, babası ve etrafındakiler aşılanıyor. (Bebeği aşılayamıyorsunuz, çünkü bağışıklık oluşmuyor) Buna rağmen bu bile yeterli olmadı. ABD ve İngiltere gibi ülkeler gebelere hamileliğin 2’nci diliminden (4. ayından) itibaren boğmaca aşısı başlattılar. Ve boğmacayı kontrol altına aldılar. Bizde de bu uygulamaya acilen geçilmeli. Su çiçeğinden sonra ikinci sorun boğmaca.”