Milli duyguları yüksek her milletin amacı; ileri medeniyet ve maksimum kalkınmışlık seviyesine ulaşmaktır. Bu ilke özgürlük ve bağımsızlığın en önemli şartlarındandır. Başka ülke ve milletlere muhtaç olan devletler o ülkelerin boyunduruğundan kurtulamazlar.
İleri medeniyet seviyesini ve topyekun (ekonomik,siyasi,kültürel,sosyal vb)kalkınmışlığı elde etmek için hangi yolları izlemeliyiz. Öncelikle tarih bilincine sahip olup, geçmişten ders almalıyız.
Hukukun üstünlüğü ilkesine hassasiyet gösterip hukukun bağımsızlığı sağlanmalıdır. Çünkü hukuk kaidelerinin işlemediği ülkelerde ekonomik kalkınma sağlanamaz. Fatih Sultan Mehmet’in dediği gibi Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür adaletin öldüğü gün de devlet ölür. Herkese gerekli olan hukuk yaşatılmalıdır.
Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı, gizli kalmış kabiliyetli çocuklar tespit edilip, yetenekleri doğrultusunda eğitimleri sağlanmalı. Platon’un dediği gibi ”demokrasi bir eğitim işidir; eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. Devam ederse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler doğar” Bu nedenle her kesime tarih şuuru, milli hassasiyet duygusu, vatan sevgisi ve fikir hürriyetinin önemi aşılanmalıdır.
Üretim teşvik edilmeli, üreticinin üzerindeki haksız vergi yükü kaldırılmalı, vergide adalet sağlanması için milletin üzerindeki dolaylı vergilerden ziyade, dolaysız vergiler hakim kılınmalı. Serbest piyasa ekonomisi kağıt üzerinde kalmamalı, haksız rekabetin kayırmacılığın önüne geçilmelidir. Milli kaynaklarımızdan azami milli gelirin elde edilmesi için bu kaynaklarımız yabancıların elinden alınıp millileştirilmelidir. Tarımsal üretimin nitelik ve nicelik yönünden artırılıp geliştirilmesi için her ilçe, belde ve büyük köylerde ziraat mühendisi, veteriner gibi teknik elemanlar görevlendirilmeli, Köy-Kent projeleri realize edilerek köye dönüşün önü açılmalıdır.
Yapısal bütünlüğün olumsuzluklardan etkilenmemesi, kuvvetli bir dirence sahip olması için; devlet idaresinde liyakat esası benimsenmeli, siyasi ahlak yasası çıkarılmalı, siyasi partiler yasası daha demokratik hale getirilmeli, parlamento güçlendirilip yasama ve denetleme görevi, eksiksiz ve etki altında kalmadan parlamenterlerin hür iradesiyle yerine getirmeleri sağlanmalıdır.
Yolsuzluk ve usulsüzlükle etkin mücadele için; denetim kurulları bağımsız ve objektif işleve kavuşturulup, siyasi iradenin etkisinden kurtarılmalıdır.
Gelir dağılımında adalet sağlanıp, boş tencereler doldurulmalıdır, sıcak bir yuva kurulmasına ön ayak olunmalıdır.Yalanın, talanın, hırsızlığın, yoksulluğun, adaletsizliğin, tarafgirliğin, cehaletin, kişiliksizliğin ve yalakalığın önüne geçilip, ahlak ve adalet kuralları ödünsüz uygulanmalıdır.Ünlü düşünür Montesquieu’nun dediği gibi ‘’Bir ülkede yalakalığın getirisi dürüstlüğün getirisinden fazla ise o ülke batar. ‘’
Ülkenin birlik ve beraberliğine, kalkınmasına engel teşkil eden nifak tohumları bertaraf edilmeli, dış politikada milli duruş sergilenmeli, ülke yeni teknolojileri izleyen konumdan çıkarılıp, teknolojiyi üreten yenilikler yaratan konuma kavuşturulup yabancı kaynak baskısından kurtarılmalıdır.
* * *
Bunları çaresizlik ve umutsuzluk duygularıyla yazmadım. Olumsuzluklara çare amacıyla yazdım. Sorunları ancak biz çözeriz. Çünkü siyasette ve çözüm bekleyen her alanda biz varız.
Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen kaçınılmaz sonuç , cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır. Razı olmadığımız için HEPİMİZ BURADAYIZ.
Kaynak:https://turkiyesiyaseti.com/kalkinmanin-olcutleri/