Esasında bugün; size geçen hafta “Rusya’dan Sevgilerle”başlıklı yazımla başladığım, Rusya değerlendirmesine devam edecektim. Ama geçtiğimiz Pazar; Ankara’da yapılan terör saldırısı nedeniyle, planımı değiştirmek zorunda kaldım. Ayrıca önümüzdeki günlerde, ADD Hamburg’un davetlisi olarak Almanya’da olacağım ve 18 Mart 2016’da Hamburg’da;“Çanakkale’den Günümüze Emperyalizm ve Yeni Nesil Savaşlar” konusunu anlatacağım. İşte bu nedenlerle, Rusya konusunu gelecek hafta yazacağız.
Kızılay Meydanı’nda, Güvenpark’ta yapılan bombalı saldırı, son beş ayda Ankara’da yaşadığımız üçüncü terör felaketi. Bir önceki saldırı olan ve 29 insanımızı kaybettiğimiz, Merasim Sokak’taki terör saldırısının üzerinden, daha bir ay bile geçmemişti.
Baskı, Sansür ve Korku
Basında yazılanlara ve televizyon kanallarında anlatılanlara bakıyorum; çok büyük bir çoğunluğu gerçekten martaval okuyor. Ne yazık ki halkımız; bu yaşadıklarımızın gerçek nedenini duyamıyor ve öğrenemiyor. Çünkü; baskı, sansür, işini kaybetme korkusu, iktidarın referansı ile niteliksizlerin ve yandaşların köşeleri ve ekranları işgali ve “Alo Fatih” hattı gibi, her türlü melanet girişimi mevcut!
Her geçen gün artarak ve yaygınlaşarak devam eden terör saldırıları, günümüzde her ülkenin yaşayabileceği sıradan terör olayları değil. Artık; tetiğin arkasında kimin olduğunun ve görünürde hangi örgüte bağlı bulunduğunun önemi yok. Türkiye savaştadır ve bu yaşadıklarımız, bu savaşın tabii sonucudur.
Türkiye Suriye’de Savaşıyor
Erdoğan liderliğinde AKP iktidarları; Türkiye’yi, TBMM’nin onayı olmadan, Suriye’de savaşın içine sokmuştur. Beş yıldır Suriye’de devam eden savaş, bildiğiniz savaşlardan değil. Burada vekalet savaşı var. Vekilleri, diğer bir ifade ile teröristleri destekleyerek, Suriye’de merkezi hükümeti yıkmaya, Esad’ı devirmeye çalışıyorlar. Türkiye; iliklerine kadar bu savaşın içine girmiş, teröristleri desteklemiş, üs ve lojistik imkanlar sunmuş, adam toplayıp terörist devşirmelerine göz yummuş ve onları savaşmak için bu ülkeye göndermiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Yabancı Bir Devlet Aleyhine Asker Toplama”başlıklı 306. Maddesi;
“1.Türkiye Devletini savaş tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak şekilde, yetkisiz olarak yabancı bir devlete karşı asker toplayan veya diğer hasmane hareketlerde bulunan kimseye beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verilir.
2. Fiil sonunda savaş meydana gelirse, faile müebbet hapis cezası verilir.” diyor.
Yasa çok açık! AKP iktidarları, bu suçu bilerek ve isteyerek işlemiştir. Bugün iktidarda olmaları nedeniyle yargılanamıyor olmaları, yarın da yargılanmayacakları anlamına gelmez.
Herkesle Kavgalıyız
AKP iktidarının, ülkemizin ve bölgemizin çıkarına olmayacak şekilde Suriye savaşına dahil olması ve sürdürmesi nedeniyle; Irak, İran ve Rusya ile soğuk savaş yaşanmaktadır. Özellikle; Rus savaş uçağının düşürülmesinden sonra Türkiye-Rusya ilişkileri daha da bozulmuş, savaşa bile evirilebilme tehlikesi baş göstermiştir. İktidar temsilcilerinin; yalan-yanlış, derinlikten, jeopolitik gerçeklerden, diplomatik nezaketten yoksun dış politikası, “Siyasal İslamcı” ideolojisi ve “Yeni Osmanlı” hayali nedeniyle Türkiye, komşularının hepsi ile kavgalı hale gelmiştir.
Kamunun malı ve halkın canı riske edilerek, efelik ve dayılık olmaz. Artık; Türkiye’ye yönelik terör saldırılarının arkasında, yanında ve içinde, yalan-yanlış dış politikalar nedeniyle, Türkiye’ye karşı konumlanmış ülkelerin istihbarat örgütlerinin olmadığından emin olamayız. Sen onlarla savaşırsan, sen onlara terör, terörist ve istikrarsızlık ihraç edersen, onlar da aynı şeyi sana yaparlar.
ABD’nin Mesajı Net!
Eğer gücünüze güveniyorsanız, kişisel olarak efelik ve dayılık yapma lüksünüz olabilir. En fazla ağzınızı burnunuzu kırarlar ve oturturlar yerinize. Ama bir grubu, kurumu veya ülkeyi temsil ediyorsanız, bunu yapamazsınız. Açık konuşalım; iktidarın yaptığı yanlışların karşılığıdır, Kızılay’da yapılan saldırı. Hatayı iktidar yapıyor, faturayı halk ödüyor. Hem de; ölerek, sakatlanarak, kanı akarak, öksüz ve yetim kalarak.
Ülkemiz koşar adım felakete sürüklenirken, hala “Yeni Anayasa” ve “Başkanlık” ihtirası. “Yeni Anayasa”nın arkasında, ABD de var. Türkiye’nin, BOP’a uyumlu hale gelmesi açısından ihtiyaç duyuyorlar. Ama, başkanlığı desteklemiyorlar. ABD, en yetkili ağızlarından mesajı çok net verdi; “Erdoğan ya reform yapmalı, ya da istifa etmeli”. Israr eder ve direnirse; operasyon gelir. Hala direnmeye devam eder ve dayanırsa; operasyonların sıklığı, çeşitliliği, şiddeti artar ve faturanın çoğunu halk öder.
Saygılar sunarım.
İLK KURŞUN