Gündüz yetmiyor, gece televizyonu açıyorsun o…
Herkes uyurken kalk bak, konuşuyor…
Telefon çaldı, değil mi?..
“İş başvurusundan arıyorlar” diye sevinçle aç “Adam kim, yiğit kim… peh peh peh” diye başlıyor…
Bilbordlarda o, vitrinlerde o, direklerde o, duvarlarda o, ağaçlarda o, trafik lambasında o…
*
Kafanı camdan uzat, biraz öyle tut…
Ampullü şapkayı geçiriyorlar kafana…
Üzerinde bu…
*
Ama Kemal Kılıçdaroğlu meydan meydan dolaşıp “Gel, istediğin televizyonda karşıma çık” diyor…
Ses yok…
*
Dünyanın her demokratik ülkesinde seçimlerde rakipler televizyona çıkıp tartışır, sorulara yanıt verirler…
Bu seçmene saygıdır…
Toplumu adam yerine koymaktır…
Millete “Ben söyleyeyim, sen dinle” yerine, “Sen sor ben cevap vereyim” cesaretidir…
*
Peki o bangırak seçim şarkısındaki “Tam bir Osmanlı torunu, cesur kim, yiğit kim, peh peh peh” ne oluyor?..
Kiziroğlu kaçarken mi söylemiş?..
*
Yiğit adam rakibiyle çıkar televizyona, kaçmaz…
Verilecek yanıtları varsa çekinmez…
Cesareti olan tüymez…
Cevapları varsa korkmaz…
*
Soru sorma hakkı olmayan, ağzını açamayan, açsa bile tutuklanan, alkışlamaktan başka hiçbir hakkı olmayan insanların karşısına çıkıp konuşmak kolay…
Çık…
Kemal Bey “Sadece üç soru soracağım” diyor…
Sen de otuz soru sor…
*
Şaka şaka…
Çıkma!…
Ben sana ne sorulacağını bilemem ama… Hadi “Seninkiler nasıl böyle zengin oldular?” diye soracak olsalar, cevap veremezsin…
Ne diyebilirsin?…
Adam kim, cesur kim, yiğit kim, tamam da…
Vınla…