Kahraman polis ve askerlerimizin bölücü hainlere karşı gerçekleştirdiği amansız operasyonlarla ilgili -medya vasıtasıyla- çok fotoğraf, çok görüntü seyrettiniz. Bazen 10 saniyelik bir görüntü, 1 kare fotoğraf, sayfalar dolusu metinden çok daha fazlasını anlatabilir. Fakat, kahramanlarımızın alanda yaşadığı gerçeklerin belki de milyonda biri o karelere yansıyabiliyor.
Emniyet birimleri, çatışmalarda görev yapan özel harekât mensupları ile alanda neler yaşandığına ilişkin yüz yüze görüşmeler yaptı. Yapılan mülakatlar neticesinde oldukça çarpıcı değerlendirme raporu hazırladı. O raporda, kahramanlar kahpe tuzakları anlatırken, çözüm önerilerini de sıraladı. Aslında bu ifadeler “çözüm süreci”nde PKK’nın şehir yapılanmasına göz yumulmasının faturasını da anlatıyor!.. Şöyle;
“-Binaları delerek birbiri arasında ilerlediklerinde ya ilk girişi ya da son çıkışı EYP ile tuzaklıyorlar.
-Mekanik giriş (kırarak) yapılarak bina içinde ilerlendiğinde balyoz sesinin geldiği duvarın diğer tarafında mevzilenerek atış yapıyorlar ya da duvar ile ilk giriş yerini tuzaklıyorlar.
– Rögarların içine mobil EYP yapıyorlar.
– Sürekli belli noktalardan atış yapıp dikkati üzerlerine çekiyor ve ilerleme istikametinde keskin nişancı için personelin açığa çıkmasını sağlamaya çalışıyorlar.
– Bina içinde fotoselli lambalar ve misina ile her şeyi (çamaşır sepeti, battaniye, masa çekmecesi dahil) tuzaklıyorlar.
-Personelin varlığından şüphelendikleri noktalara belli belirsiz atış yaparak yer tespiti yapıyor ve roket atıyorlar.
-Mazgalları genelde 1’inci katta veya zemin katta, yere yakın yapıyorlar.
-Barikatları yıkarken tankların ilk barikata atış yapacağını düşündüklerinden yapılabiliyorsa önce 2’nci veya 3’üncü barikata atış yapılmalı, bu esnada ilk barikat makineli tüfek ile baskı altına alınmalı.
-Gece kalınan yerlerde yakılacak el feneri, mum gibi ışık baz alınarak o noktaya atış yapılıyor.
-Gece kalınan binalarda özellikle cam kırığından (açılan ateş sonucu) veya şarapnelden etkilenmemek için camlar açılmalı, yapılabiliyorsa sökülmeli veya bomba battaniyesi kullanılmalı.
-Merdiven çıkışlarında ilk 3-4 basamakta fotoselli veya misinalı tuzaklama yapıp yerden 0,5 metre ve baş hizası arasında patlamasını sağlıyorlar.
-Yağmurlu havalarda EYP’ler (gübre) ıslandığından zeminden daha çok diğer yerlere koyuyorlar.
-Tank ZMA’ların ve Kobraların personel iniş ve biniş yerlerine, duvar ile arasına atış yapmaya gayret ediyorlar.
-Keskin nişancılar çatıları kullanmıyor, kullanırsa İHA’ya yakalanmamak için ıslak battaniye veya kalın halı örtüyorlar.
-İnşaatlarda veya teras gibi yerlerde asılmış halı, kilim ve çamaşırların arasına mevzileniyorlar.
-Sıkıştıklarında İHA ve keskin nişancıların görüş açısını kapatmak için lastik veya ev yakıyorlar.
-Tank ve Kobra ile yaya unsurları ayırmaya, uzun süre hareketsiz kalmasını sağlamaya çalışıyorlar. (Roket atışı için.)
-Evlerin içinde sobaların içini ve soba borusunu tuzaklıyorlar. EYP ile tuzakladıkları evleri genellikle kullanmıyorlar.
-Kritik kavşaktaki iki veya üç evi tuzaklayıp kabloları başka bir eve çekiyorlar.
-Çatışmanın çok şiddetlendiği zamanlarda sivilleri birliklerin üzerine tahliye maksatlı gönderiyorlar.
-Okul, cami ve iş yeri kameralarını birlikleri izlemek için kullanıyor, buna göre uzaktan komutalı EYP’leri patlatıyorlar.
-Geride bıraktıkları silahları basit anlamda tuzaklıyorlar.
-Kısıtlı da olsa ellerinde termal silah dürbünü ve gece görüş cihazı mevcut. Gece hareket ederken dikkatli olmakta fayda var.
-Bina içinde misina ile tuzaklama varsa tespit için; olta şeklinde bir sopa ucuna, sopa uzunluğunda ip onun ucuna tenis topu gibi hafif bir ağırlık ileri doğru sallandığında tespit edilebiliyor.
-Birliklerin ilerleme istikametlerini izleyerek, birliklerin ilerleme tekniklerine göre tuzaklama yapmaya çalışıyorlar.
-Duvarlarda geçit açarken kullanılan balyozun sapı özellikle son vuruşlarda parmak kırılmasına sebep olabiliyor, sapı uzun kullanmakta ve son vuruşlarda sert vurulmamalı.
-Açıklıklardan geçişte tüm personel aynı şekilde ve aynı periyotlarla geçilmemeli (eğilerek, düz koşarak).
-Yoğun ateş açılan ve birliklerin manevrasını önleyen özellikle terörist keskin nişancısı olduğu değerlendirilen mazgal gibi yerler gerektiğinde sisteme (kiloluk beyaz sis) yapılabilir.
-Arızalanan araçların çekilmesinde bakım ekibinin yaya birlik tarafından korunması (balistik koruyucu kalkan ile).
-Tank, Kobra ve ZMA’ya hedef tarifi yaparken saat usulü (helikopter yönlendirmesi gibi) kullanılmalı.
-T-40 ve 6’lı bombacıların yakın mesafede havan gibi dik açıyla atış yapılabildiği (aşırma) duruma göre kullanılabilir.
-Binalarda pencerelerden girişte basılan ilk noktaya çok dikkat edilmeli.
-Hareket sensörlü tuzaklamalara karşı ses bombası veya içeriye tahta, kilim gibi şeylerin atılması.
-Bir binaya yapılacak manevra öncesinde mutlaka hedefin sağı, solu ve görülebiliyorsa üstü ateşle baskı altına alınmalı .
-Tank, ZMA ve Kobra ile mümkünse aynı personel irtibat kurmalı (birbirlerinin sesine alışma).
– ZMA’ların tank kadar zırh korumasının olmadığı (özellikle EYP konusunda) hatırda tutulmalı
-Mermi sekmelerine karşı dikkat edilmeli.
-Sızmalara karşı gündüz kalınan yerlerde muhtemel yaklaşma yerlerini cam, şişe, ses çıkaracak malzeme varsa aydınlatma (M49) mayını ile tuzaklamalı, el bombası atılmasına karşı binalardaki kalın perdeler kapatılmalı .
-Islak zeminde veya kısa mesafede (20-30..) bomba atar mühimmatının patlamadığını veya patlamayacağı değerlendirilmeli.
-Sağ köşeden atışta sağ el, sol köşeden atışta sol el kullanılarak atış yapılmalı.
-Kobraların bir kısmının atışlarında termal ile silahın aynı noktayı görmemesi (2015 modellerde kule farklı üretim) Kobranın termalinin gündüzde kullanılabileceği.”
Emniyet’in “tecrübe” diye hazırladığı bu değerlendirme raporu aslında “çözüm süreci”nin kısmi bir sonuç analizi!.. “Tecrübe”nin şu andaki faturası 350’yi bulan şehit ve bir o kadar gazi.
Ders alınabilirse (!) bir tecrübe daha var; Emniyet’in partizanlaştırılması!..
yeniçağ