Uzun zamandır devam eden seçim maratonlarının finalini geçtiğimiz Pazar günü Milletvekili dolayısıyla yeni hükümet seçimi ile tamamladık.
Siyasetin cilvesi diyebileceğimiz bazı karşılıklı atışmaların dışında gayet temiz, üslubu düzgün, halkı germeyen bir seçim süreci geçirdiğimiz için öncelikle bütün siyasilere teşekkür ederiz. Bu ülke kavgadan, karmaşadan, atışmadan çok çekti, çok kaybetti, halk artık bunu görüyor ve istemiyor, sanırız siyasilerde bunu gördü ve bu yola tevessül etmiyorlar. En azından bu bile ülke için bir kazanımdır.
Gelelim sandıktan ne çıktı sorusuna. Öncelikle sandıktan ciddi bir uyarı çıktığı sonucuna herkes gibi biz de katılıyoruz. Seçimi iki eksende değerlendirmemiz lazım. Birincisi Karabük özeli, diğeri de Ülke geneli. Karabük özeline baktığımızda Ülke genelinden daha sert bir uyarı mesajını görmek mümkündür. Karabük Halkı mahalli seçimlerde takındığı tutumunu devam ettirmiş, tercihini MHP ya da daha doğru bir deyimle Rafet Vergili’den yana kullanmıştır. Elbette ki yetkili kurullarında bu durumu masaya yatıracak Ak Parti yönetimi şu soruya cevap arayacaktır. Biz nerede hata yaptık? Bu memlekete yüzlerce yatırım yaptık, yollar, hastaneler yaptık, barajlar, sahalar, havuzlar yaptık, kamu binaları, okullar yaptık ama yine de halk bizi cezalandırdı ve Belediye Başkanlığından sonra bir Milletvekilliğini de elimizden aldı. Kendileri bu soruya nasıl cevap bulur bilemeyiz, belki ilerleyen günlerde bir değerlendirme toplantısı yaparlar ve basınla paylaşırlarsa görürüz.
İsterseniz biz ne gördük?
Halk bize ne dedi bu yazımızda ona değinelim.
Biz net olarak Karabük için şunu gördük. KRAL ÇIPLAK SAYIN ŞAHİN!
Karabük’te kendi vekil seçildiği seçim hariç girdiği her seçimi kaybeden Sayın Şahin’in artık kendine bir bakması gerektiğini gördük. Köyünde muhtarlık, İlçesinde Belediye Başkanlığı, İlinde iki kez Belediye başkanlığı ve son olarak da Milletvekilliğini kaybeden Sayın Şahin’in bu ilde Rafet Vergili sevgisinin altında ezildiğini gördük. Karabük’ü Ovacık’tan ibaret sayan, bu şehrin tek sahibi benim edasıyla ortada dolaşan Sayın Şahin’in artık açılım yapmasının zamanının geldi de geçmekte olduğunu gördük. Ülkenin iki numaralı ismi olup, önemli memleket meseleleri ile uğraşması gerekirken emekliliği gelmiş büyük (!) siyasetçi edasıyla okullara alınacak hizmetli, bilmem ne müdürlüğüne yapılacak atamayla uğraşmaması gerektiğini gördük. Sendikaların temsil ettiği kitlenin haklarını savunmak için kurulmuş birer örgüt olduğunu, atama bürosu yapılmaması gerektiğini gördük. Halkı temsil edecek siyasilerin seçimlerinin şeffaf olması gerektiğini, kendine maşa aramaması gerektiğini gördük. Bizim görmemiz önemli değildi belki ama bunu halk gördü ve gereğini yaptı. Bunların üstüne Karabük’te sendika hegemonyası, bizdendi, değildi tartışmaları, senin adamın benim adamım muhabbeti bir de Safranbolu eklenince kaçınılmaz sonuç ortaya çıktı.
Bizim değerlendirmemize katılmayabilirsiniz, böyle dediğimiz için bizi eleştirebilirsiniz hatta kızıp sövebilirsiniz. Önemli değil, kapalı sohbet ortamlarında herkesin dile getirdiği bu gerçekleri birilerinin söylemesi gerekiyordu. Biz Kamu adına bu görevi üstlendik. KRAL ÇIPLAK SAYIN ŞAHİN…
CHP KENDİ AYAĞINA SIKTI!
Gelelim CHP’ye. Seçimler öncesi az çok böyle bir sonucun çıkacağını tahmin eden çevrelere göre bir milletvekilliği çıkarmaya en yakın parti CHP olarak gösteriliyordu. Bir önceki genel seçimlere bakıldığında durum öyle görünüyordu. Ancak her zamanki gibi CHP işe kendi ayağına sıkarak başladı. İki AKAY’ı birlikte aday gösterince ilk tepkileri almaya başladı, temsil kabiliyetini tabana yayamamıştı, önceki seçimlerde acı tecrübesi olan Cevdet Akay birinci sırada aday gösterilmişti, diğer partilerin tonlarca para harcayarak yürüttüğü kampanyalar karşısında sönük bir seçim çalışması yürütmüştü ve beklenen son kaçınılmaz oldu, halk gereğini yaptı. CHP klasik CHP üzerinde fazla konuşmaya gerek yok, ha kel Hasan ha Hasan kel, tiyatro devam eder, esiklerden biri gelir, Karabük için bir şey değişmez. CHP Karabük için umut olmadı, olamadı, olamayacak…
Ergün Başkaya CHP konusuna çok güzel değinmiş. Yalandan da olsa, insanların sadece düğünlerinde ya da yemeklerinde olmayın içki sofralarında değil, insanların cenazelerinde bulunun, insanların kan-dillerini kutlayın, bayramlarını kutlayın, kendinizi vatandaştan üstün görmeyin.
2009 Yerel Seçimlerinde kendi adayına değil de sırf iktidar partisinin adayı kazanmasın diye başka bir partinin adayına oy veren, yine 2014 Yerel Seçimlerinde de durumdan ders çıkartmayıp bu durumu alışkanlık haline getiren bir CHP seçmeni 2015 Genel Seçimlerinde de üçün parti olmayı huy edinmiş sayısı bir hayli fazla olan bir grup CHP seçmeni
Görünen köy bu, kılavuza gerek yok.
VERGİLİ’de VERGİLİ!
Evet, son olarak MHP ya da Rafet Vergili açısından seçimlere bakalım. Bu sözümüze lütfen kimse kızmasın. Seçim sürecinde önemli işler yapan, sahada her şeyini vererek çalışan parti teşkilatlarına, partinin neferlerine lafımız yok ancak bu partinin bir İl Başkanı, İlçe Başkanı vardı hatta iki vekil adayı vardı, şimdi soruyorum sizlere kulaklarınızda bu kişilerin sesi var mı? Bu süreçte İl Başkanı, İlçe Başkanı ya da vekil adaylarının sesini hatırlıyor musunuz? Halka hitap ettiklerine şahit oldunuz mu? Biraz yeni vekilimiz Sayın Durmuş Yalçın ürgendire mürgendire diyerek adım ona Teşbih Sanatı yaptığını iddia etse de, Rafet Vergili adeta tek başına bir seçim kampanyası yürüttü, gündem belirledi, aday belirledi, kampanya belirledi ve vekili seçtirdi. Bu durumda kendisini tebrik etmekten başka seçeneğimiz yok, ilerleyen günlerin güzel bir provası da oldu, İnşallah öncelikle Karabük ve Ülkemiz için hayırlara vesile olacak.
Sandıktan çıkan koalisyon sonucu ülkemiz için hayır olacaktır diye düşünüyorum. Koalisyon hükümetlerinden o kadar da korkmamak lazım. Gereği yerine getirilirse ülke için daha güzel bile olabilir. Bakınız Almanya uzun bir aradan sonra koalisyonla yönetiliyor ve Almanya bu süreçte ilk defa %6 büyüyor. Bizim için de böyle olmaması için hiçbir neden yok. Ancak bu sürecin başında özellikle liderlerin aklıselim duruş sergilemesi, sorumluluk sahibi olduklarını unutmadan konuşmalarına dikkat etmeleri gerekiyor. Seçim gecesi daha ilk dakikadan ben onu yapmam, bununla hareket etmem, ön şartımız budur, son şartımız şudur kabilinden açıklamalar emin olun bu halk tarafından not ediliyor ve önümüzdeki ilk seçimde bu notlara bakılarak oy kullanılır bilesiniz. Halk iktidar partisine kendini toparla, deveden büyük fil var demiştir. Muhalefet partilerine de biraz kıpırdanın, bizim sizden beklentilerimiz var, görevinizi yerine getirin, arkanızda biz varız, korkmayın demiştir.
Özetlemek gerekirse bize göre halk şunu demiştir;
Ey Ak Parti! Bizim yine en çok umut bağladığımız parti sensin, seni seviyoruz ancak bu sevgimiz koşulsuz ve sınırsız değil. Kendini bir gözden geçir, enaniyet çok kötü bir hastalıktır insanı şirke götürür. GRİLEŞEN kadrolarını tekrar AK yap gel, biz yine gereğini yaparız.
Ey CHP! Bu milletin milli ve dini değerleriyle uğraşmayı bırakırsan belki seni seçenek olarak görürüz ama şu anda sende böyle bir ışık göremiyoruz, sen yine muhalefet işine devam et, sonra bakarız…
Ey MHP! Bu ülkenin anahtar partisi sensin, ne seninle ne de sensiz olmuyor işte, eğer HDP meclise girecekse sen de girmelisin. Artık lütfen şu ön yargılarını bırak, sınırların değişmek üzere olduğu Dünya gerçeklerini gör, yok illa da görmem diyorsan biz de ilk seçimde gereğini yaparız.
Ey HDP! Demokrasi, insan hakları, barış, kardeşlik dedin, haklarını savunmak için işte sana fırsat. Artık meclistesin, bunun gereğini yap, sana oy veren halk senden çözüm bekliyor. Kavgayı, silahı, tehdidi bırak işine bak.
Halkın iradesi her şeyin üstünde ise, demokrasiye inanıyorsak eğer işte halkın mesajı ortada, herkes şapkayı önüne koysun gereği neyse yapsın.
Mevcutlara bu son uyarı olabilir…karabük haber