Çocuk kurşunlayan şereften bahsedemez
Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, yaptığı açıklamada, “Bunların elinde askerimizin, polisimizin, en çok da Kürtlerin kanı var. Zulümle, terörle Doğu ve Güneydoğu’yu boğan, kundaktaki bebeklere kurşun sıkacak kadar canavarlaşan bir örgütün siyasi kanadının şereften söz etmesi gülünçtür” dedi.
Bunların nasibinde onurun kırıntısı yok
Yalçın, “Nasiplerinde şerefin kırıntısı bile yoktur. Her fırsatta cinayet ve bölücülük yapmakta, bayrağa saldırmakta, vatanın bütünlüğüne, milletin birlik ve dirliğine kastetmekte ne kadar şeref varsa bunlarda da o kadar şeref vardır. Şimdi kalkıp suretihaktan görünmeleri manidardır” ifadesini kullandı.
Selahattin Demirtaş’ın MHP’ye yönelik “HDP ile yan yana durmanız size ancak şeref kazandırır” sözlerine Semih Yalçın böyle cevap verdi.
MHP, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Birileri ’Biz HDP’yle yan yana gelmeyiz, yan yana durmayız’falan diyor. Sizin HDP ile yan yana durmanız size ancak şeref kazandırır. Bizimle yan yana duranlar onurlu, şerefli duruşumuzdan biraz nasiplenmiş olurlar. Kimse HDP’ye saldırmasın” sözleri ile HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan’ın köy korucularını tehdit etmesine ağır tepki gösterdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Türkiye’de ne kadar zararlı ve marjinal aşırı sol örgüt ve parti varsa seçimlerde HDP ile yan yana gelip aynı safta yer aldıklarını belirterek, “Demirtaş’ın seçim gecesi teşekkür ettiği ve isimlerini tek tek saydığı örgütlerin listesine bakıldığında bütün muzır ve bölücü örgütlerin orada toplandığı görülecektir. İşte bunlarla yan yana gelmek ne kadar şerefliyse Selahattin Demirtaş ve Burcu Çelik Özkan’la yan yana gelmek de o kadar onurludur” dedi.
Siyaset bir tarlaysa…
Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “Bilinmelidir ki MHP yılanla aynı torbaya girmez. Bunların ellerinde askerimizin, polisimizin, sivil vatandaşlarımızın, en çok da Kürt kökenli vatandaşlarımızın kanı vardır. Zulümle, baskıyla cinayetle, terörle Doğu ve Güneydoğu’yu boğan, kundaktaki bebeklere kurşun sıkacak kadar canavarlaşan bir örgütün siyasi kanadının şereften söz etmesi gülünçtür.” Siyaset bir tarla, şeref de burada yetişen bir sebze olsa Demirtaş’a onun saplarının bile düşmeyeceğini anlatan Yalçın, “Bunların nasibinde şerefin kırıntısı bile yoktur. Bu ifadeleri sarf edenlerde eğer mercimek tanesi kadar şeref varsa o da bunlarda bulunduğundan değil, ağızlarına aldıkları bu kelimenin ağırlığındandır” dedi.
Bunlar kan emici
“Her fırsatta kan emicilik, her fırsatta cinayet ve her fırsatta bölücülük yapmakta, bayrağa saldırmakta, vatanın bütünlüğüne, milletin birlik ve dirliğine kastetmekte ne kadar şeref varsa bunlarda da o kadar şeref vardır” diyen Semih Yalçın, şöyle devam etti: “Siyaset meydanına kan, zülüm, işkence, cinayet, karmaşa, bölücülük gibi ne kadar pislik tohumu varsa ekenlerin devşireceği; onursuzluk, sevgisizlik, kötülük, düşmanlık, kin ve nefrettir. Düne kadar devlet malını yakıp yıkan, demokratik hak arama bahanesiyle sokakları yangın yerine çeviren, esnafın dükkânlarını indiren, okulları yakan bir zihniyetin bugün suretihaktan görünmesi manidardır. AKP sözcüleri bunlara ‘HDP, PKK’ya silah bırakma çağrısında bulunsun.’ diye evlere şenlik açıklamalar yapmaktadır. Oysa bunlar PKK’nın ta kendisidir. Ama şimdiden inkârcı politikalara hız vermişlerdir. ‘Biz silahlı örgüt değiliz’ demeleri kendini inkârın, yalancılığın dikâlâsıdır.” PKK’nın istediklerini almadıkça silah bırakmayacağının herkesçe bilindiğini kaydeden Semih Yalçın, “Siyasi temsilcileri de Kandil sürüngenlerini Türk demokrasisinin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi asılı tutacak, sıkıştıklarında bir pazarlık kartı olarak ceplerinde bulundurmaya devam edeceklerdir. Şimdiden bunun işaretleri alınmaktadır” dedi. Açıklamasında HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan’ın, korucuları tehdit etmesini de eleştiren Yalçın, şunları söyledi: “Böylece HDP asıl niyetini; demokrat, uzlaşmacı ve yapıcı görüntüsünün arkasında nasıl bir canavar gizlediğini, kuzu postuna bürünmüş sırtlan olduğunu ele vermiştir.”