NERDE KALMIŞTIK…?
ALPARSLAN BAŞEĞMEZ
MARZİNG Mİ…?
KUSASIM GELİYOR…
Karabük’te kurulması için…
İlk girişimler yapılırken…
Yer yerinden oynamış…
Demokratik kitle örgütleri…
Ayağa kalkmış…
Karabük’te…
Böyle bir kuruluşun kurulmasına…
Karşı durularak…
Platform oluşturulmuştu…
Toplantı üzerine toplantı yapılmış…
İmza kampanyaları düzenlenmiş…
Bir sürü yerde…
Kampanya stantları açılmış…
Binlerce imza toplanmıştı…
O zamanlar…
Tek başıma…
Karşı bir kampanya yürütmüş…
Karabük’e bir sanayi tesisinin kurulup…
İşsizlere iş imkânı sağlanması adına…
Platformcularla…
Sadece…
Bu camia da…
Ben mücadele vermiştim…
Tüm basın yayın organlarını ve…
Platformcuları…
Karşıma almak suretiyle…
Yaratılmaya çalışılan…
Menfi atmosfere…
Karşı durmuş…
Hatta bu durum çerçevesinde…
İlk tepki dalgalarının atlatılması doğrultusunda da…
Muaffak olmuştum…
Marzing’in bilgilendirme toplantısında…
Sert eleştirileri…
Karşı tepkilerle nötrölize etmeye gayret göstermiş…
Bunu da önemli ölçüde başarmıştım…
Türkiye ve dünya çapında…
Güzide beş tane dev kuruluşun…
Birlikteliği ile kurulan…
Marzing’in…
Çevre koşullarına hassas olacağına…
Teknolojik alt yapı kurarak…
Her türlü kontrol mekanizması ile de…
Kirlendirici salınımları kontrol ederek…
Çevreyi kirletmeyeceğine…
İnanmıştım…
Platformcular tarafından gösterilen yoğun tepkiler…
Belirli bir zaman içinde…
“Alınan tedbirler”…?
Ve “Sağlanan dengelerle”…
Yavaşlatılmaya başlarken…
En hararetli Marzing karşıtları…
Yurt dışın da…
İtalya ve İspanya’daki…
Eş değer tesisler gezdirilerek…
Alınan tedbirler…
Ve gösterilen çevre hassasiyetleri izlettirilerek…
Ziyadesiyle ödüllendirilmişlerdi…
Yurt dışı seyahati sonrası…
“Kurt” gibi gidenler…
“Kuzu” olarak geri dönmüştü…
Bu arada…
Sağlanan dengelerle de…
Tüm basın camiası…
Tepkisizleştirilmiş…
Ortalık sütliman olmuştu…
Bu dümen ve dubaralar olurken…
Ben yine aynı görüşteydim…
Türkiye’nin ve dünyanın…
Güzide beş firmasının kurduğu “MARZİNG” konsorsuyumu
Çevreye duyarlı olacak ve…
Karabüklüye iş imkânı sağlayacak dı…
Bu görüşüm ve inadım…
Takiiiiii…
Kırka yakın insanımızın…
Vücutlarına…
Bir yılda alması gereken ağır metali…
Bir saniye de içlerine çekip…
Hastane yataklarına düşmelerine kadar…
Devam etti…
Ya bu…
Bir aç gözlülüktü…
Karabük insanını salak ve aptal yerine koymak dı…
Ya da beceriksizlik ve iş bilmezlik neticesi…
Karabük’e çevresel yönden…
Akıl almaz ve affedilmez bir şekilde…
Zarar vermek di…
İkisini de aşağılık bir durum olarak görüyorum…
İkisi de Karabük hainliği…
İkisi de mazlum ve masum insanlarımıza karşı…
Onursuzca reva görülen iki yüzlülük…
İkisi de…
Aldatma…
İkisi de…
Çevre namussuzluğu…
Bu böyle biline…
Çünkü…
Böyle bir dünya yok…
Asla da olamaz…
Şimdi ne söylenirse söylensin…
Hangi dengeler sağlanıp…
Hangi raporlar alınırsa alınsın…
Hangi savunmalar yapılırsa yapılsın…
Hangi tedbirlerin alındığı…
İzah edilmeye çalışılırsa çalışılsın…
Marzing…
Ne bu aşağılık durumu ortadan kaldırabilir…
Ne de bizim inancımızı ve itimadımızı tekrar kazanabilir…
Böyle bir dünya yok…
Eğer Marzing yönetimi…
Samimi bir yönetim olsa idi…
Genel Müdürü ve sorumlu teknik ekibi…
Anında görevden alması gerekirdi…
Ama…
Heyhaaaaaaaaaat…
15 gün bekledim…
Konu hakkında hiçbir fikir beyan etmedim…
İzledim…
Takip ettim…
Nedendir bilinmez…
Orta da…
Sadece…
Birden bire…
Sesizce…
Marzing’in hammaddesi olan atıkları taşımak üzere…
Bir sürü kamyon aldırılan…?????????????????
Söylenene bakılırsa da…
Kat be kat nakliye ücretiyle…???????????????
“Birileri” tarafından…
Bu işin yaptırılması için imkân sağlattırılan…
Marzing’in devlet birimleri tarafından üretimi durdurulduğundan…
Kamyonlarının işsiz kalmaması için de…
Halen…
Bir Kamu Kuruluşunun başında bulunan…
“SÖZDE” seçilip geldiği söylenen…
Bir “ADAM”…
Sağa sola saldırıp…
İşin tekrar ihyası ve fabrikanın üretime başlayıp…
Kendi çarkının da dönmesi için…
İnanılmaz gayret gösteriyormuş…
Kurumun kartvizit ünvanı ile…
Bazı kapıları…
Ve bazı makamları zorluyormuş…
İyimi…?
Bu arada…
Her konuya laf yetiştiren Rafet …
Sesiz sedasız…
Tek kelime yok…
Koooooooooos koca “Şehr Emini”…
Dut yemiş bülbül gibi…
Yollara serdiği…
Kansorejen asvalt dökümünden mi…?
Yoksa…
Sanayici dayanışmasından mıdır…?
Bilinmez…
Suskun…
Sanki zannedersin ki…
“EMİN” değil de “SATILMIŞ”…
Hani kurt kuzuyu parçalarsa Fıratın üst tarafında…
Hesabını…
Ulu Allah’ım…
“RAFET” ten sorardı…?
Haniiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii…
Rafet…
Haniiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii…
Kardemir kanser yatağı…
Bacalarından zehir fışkırtıyor…
Mesailer biter bitmez…
Cumartesi pazar tam kapasite…
Sinter de kanser olmayan neredeyse adam kalmamış…
Marzing ise…
“Kuzguni Kazanımlar” peşinde…
Tüm ekolojik dengeler sarsılıyor….
Sen nerdesin Rafet…
Nerdeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee…
Yoksa sen hala “Yüz Evler”e yapmaya çalıştığın…
“Şehir Meydanı”nı yapmakla mı meşgulsün…
Rafeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeet…
Temiz ve halisane duygularla…
Karabük’e bir sanayi tesisi kazandırılması adına…
Marzing için yaptığım mücadele de…
Zaman zaman kalbini kırdığım…
“MUSTAFA YANIK” gibi tüm yürekli insanlardan özür diliyorum…
Tabiî ki…
“GÜZİDE İNSANLAR” la…
Platformdaki bazı menfaat çetelerini ayrı tutuyorum…
HER DEVRİN ÇETELERİ BU ÖZRE ASLA LAYIK OLAMAZLAR…
ÇÜNKÜ…
OTUZ PARAYA KENDİSİNİ SATAN ADAM MÜSVEDDELERİ İLE ASLA İŞİM OLMAZ…
Marzing bir açıklama yapmalı…
Karabük halkından özür dilemelidir…
Ayrıca…
Halkımızın itimadı ve güveni tekrar kazanılmak isteniyorsa…
Genel Müdür ve teknik ekip derhal görevden alınmalı…
Kontrol mekanizmalarıyla…
Alınan kontrol sonuçları…
An be an…
Karabük’ün ana merkezinde elektronik ışıklı panolarla… Halkımızın bilgisine sunulmalıdır…
İşte o zaman…
Marzing…
Yüreğimiz de…
Belki…
Aklanır…
Benim parayla pulla işim olmaz…
Marzing firmasından…
Çebioğlu tesislerinde iki yıl kadar önce…
Bir iftar yemeği yemiştim…
Adam olmak lazım…
Verilen söze uymak lazım…
Boş konuşmamak lazım…
Sözün…
Namus ve şeref olduğunu unutmamak lazım…
Sadece para kazanmak için…
“YAHUDİ”leşmemek…
“ERMENİ” olmamak lazım…
“ADAM GİBİ ADAM” olmak…
“SÖYLEYECEK SÖZ”…
“SÖZ SÖYLEYECEK YÜZ “ ü kaybetmemek lazım…
Mevcut şartlarda…
MARZİNG Mİ…?
Düşündükçe…
Bir zamanlar…
Yediğim iftar yemeğini…
KUSASIM GELİYOR…
Saygılarımla
Cep No: 0 505 522 67 25