MEHMET ALİ BEY…
BEKLİYORUZ…
Neyi bekliyoruz?…
Herhalde Hz. İsa’nın bir rivayete göre Şam’a, bir rivayete göre de Çam’a inmesini değil tabi ki…
Mehmet Ali Bey’imizin…
Şu İl Müdürlerini toplayıp, teker teker, onlara bir sorgu sual etmesini bekliyoruz…
12 Haziran seçimlerinin üstünden tam 3 ay 5 gün geçti…
Ağdalı dağdalı, laflar edip, bu 10 senedir kendi rahatına ve dümenine bakan…
“Malumlarınız olduğu üzre”…
“Hal böyle olmakla birlikte”…
“Bu cümleden olarak”…
“İzahtan varestedir”…
“Takdir ve tensiplerinize arz olunur”…
Basma kalıp lafları ile bugüne kadar gelerek…
Göz boyayıp, yan gelip yatan…
Devletin mal, hizmet ve ödeneklerini çarçur edip ağzına yüzüne bulaştıran…
Sonunda da vatandaşa dönüp terane okuyan…
Bazı İl Müdürlerini ve Karabük’teki ileri gelen bazı devlet memurları ile bazı siyasi fetbazları…
Şööööööööyle bir karşına alsan…
Cemaatine…
Tarikatına…
Bölgesine…
Arkalarındaki gölgesine…
Bakmaksızın…
Şu 10 senenin hesabını bir soru versen de…
Ümmet-i Muhammed’in yüreğine bir su serpiversen olmaz mı?…
Mehmet Ali Bey…
Bekliyoruz…
Su dedim de aklıma geldi Mehmet Ali Bey…
Su dedim de aklıma geldi…
Her ne kadar bazı yerel gazetelere üfledikleri bilgilerle, yazdırdıkları yazılardan anlaşıldığına göre…
Etekleri tutuşup foyaları ortaya çıkanlar…
Veeeeeeee…
Kedi pisliğini örter misali…
Pisliklerini örtmeye çalışırken…
Panikleyip…
Felekleri şaşan…
Yaptıkları rezil makyajlamalar aktığında da…
Kellikleri ayan beyan gözüken …
Bazı “Fodullar”…
“Başka vilayetlere gelen paralardan daha az para geldi”…
“Köydes Projelerinde en az ödeneği Karabük aldı”…
Gibi laflar ederek…
Kendi beceriksizliklerini…
Vurdumduymazlıklarını…
Ahbap çavuş ilişkilerini…
Örtbas etmeye kalkıp…
Krallıklarını ve sultanlıklarını devam ettirme gayreti içinde olsalar da…
Bu tipitip efendileri…
Şöööööööööyle…
Bir karşına alsan…
Cemaatine…
Tarikatine…
Bölgesine…
Arkalarındaki gölgesine…
Bakmaksızın…
Şu 10 senenin hesabını bir soruversen…
Olmaz mı?…
Mehmet Ali Bey..
Bekliyoruz…
Şu köy yollarını imkanın varsa bizzat kendin gidip bir görüversen…
Nasıl makyajlama yapılmış bir biliversen…
Trilyonlarca lira nasıl çarçur edilmiş bir anlayıversen…
Bu garip gureba, fakir fukara milletin…
Vergi diye devlete verdiklerini…
Sözde devlet memurlarının nasıl ulufe misali dağıttıklarının hesabını bir soru versen…
Olmaz mı?…
Mehmet Ali Bey…
Bekliyoruz…
Kaç köye su gelmiş gibi yapılmış?…
Kaç köyün asfaltı “dökülmüş saçılmış”?…
Şu 10 senenin envanterini çıkarttırarak…
Allah’tan (c.c.) korkup kuldan utanmışlar mı?…
Yoksa…
Allah’tan (c.c.) korkuyormuş…
Kuldan utanıyormuş gibi mi yapmışlar?…
Bir ünlüyüversen…
Olmaz mı?…
Mehmet Ali Bey…
Bekliyoruz…
Tarımda neyi başarmışız?…
Hayvancılıkta hangi yolu katetmişiz?…
Çiftçiye devlet desteği anında verilmesi…
Bazı mal ve hizmetler…
Makina ve teçhizat ile…
Çiftçinin desteklenmesi gerekirken…
Çifçinin nasıl burnundan fitil fitil getirmişiz?…
Nasıl “Bugün git yarın gel” deyip…
Çiftçinin hizmetkarı olmaktan vazgeçtim…
Üstüne üstlük bir de…
Kral Faruk gibi hüküm sürmüşüz…
Bu beyzadeleri…
Şöööööööyle bir karşına alsan…
Cemaatine…
Tarikatine…
Bölgesine…
Arkalarındaki gölgesine…
Bakmaksızın…
Şu 10 senenin hesabını bir soruversen…
Soru verse de…
Yılan gibi çöreklenmiş…
Ufuksuz…
Çapsız…
Heyecansız…
İki metre önünü göremeyen miyop…
Bir sürü işe yaramaz “Herifi”…
Darma duman ediversen…
Ediversen de…
Ümmet-i Muhammed’in yüreğine bir su serpiversen olmaz mı?…
Mehmet Ali Bey…
Bekliyoruz…
Boş işlerin boş kalfası…
Her devirde yalakalıkla ömrü geçmiş…
Yaptıkları sadece güvercin taklası…
Olan bazı efendilere…
Zamanında bitirilemeyen…
Yatırımların hesabını bir soruversen…
İşleri güçleri mazaret uydurmak olan bu zat-ı muhteremlerin…
Mazaretlerine artık bir son veriversen de…
Devletin zaman kaybını…
Para kaybını…
Verilen sözlerle…
Söz verenleri…
Komik duruma düşürerek, yaratılan çaresizlikleri…
Önleyecek …
Canlı, kanlı, heyecanlı…
Yeni bir ruhla…
Yeni ekipler yaratıversen olmaz mı?…
Mehmet Ali Bey…
Bekliyoruz…
Bu sene helikopterimiz bile olmadı ormanda…
Orman yandı…
Dağ bayır alev alaz…
Yüreğimiz de yandı…
Bu işlerin de bir ucundan Allah (c.c.) rızası için sen bari tutuversen olmaz mı?…
Mehmet Ali Bey…
Bekliyoruz…
Hastaydı…
Hastaneydi…
Doktordu…
Hep cebelliştik bu 10 senede Mehmet Ali Bey…
Varlık içinde darlık çektik…
İtişip, kakışıp bir rahata eremedik…
Halkın sevdikleri gitti…
Sözde tarikatlardan, cemaatlerden güç alanlar…
Çakıldı yerinde kaldı…
Baştabip hiç bir yaraya merhem olmadı…
Oluyormuş gibi gözükenler…
Çok konuşup az iş yapıp…
Günü güne katıp…
Vur patlasın çal oynasın hesabı…
Dalga dümen dubara…
Oh ne ala;…
Ne ala?…
Hesabıyla….
Yıllarca…
Gezindi durdular…
Şunları da bir önüne diziversen…
Diziversen de…
Şööööööyle…
Bir karşına alsan…
Cemaatine…
Tarikatına…
Bölgesine…
Arkalarındaki gölgesine…
Bakmaksızın…
Şu 10 senenin hesabını bir soruversen…
Soruversen de…
Ne mal olduklarını bir anlayıversen?…
Olmaz mı?…
Mehmet Ali Bey….
Bekliyoruz…
Odasından çıkmayanları…
Yalan söylemekten korkmayanları…
Sözde yandaş kalbi yıkmayanları…
Bu güne kadar…
Güneş çarığı…
Çarık ayağı sıkmadığı için…
Hopur hopur hoplayanları…
Zıpır zıpır zıplayanları…
Bir hizaya getiriversen…
Getiriversen de…
Ümmet-i Muhammed’in yüreğine bir su serpiversen olmaz mı?…
Mehmet Ali Bey…
Bekliyoruz…
Saygılarımla…
Cep: 0 505 522 67 25