Biliyorsunuz; Balyoz Davası’nda askerlerimize kumpas kurulduğuna ilişkin soruşturma bir yıldır sürüyordu. İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Faruk Söker tam 276 sayfalık bir iddianame hazırladı.
Bir numaralı şüpheli, bavulcu muhabir Mehmet Baransu… 75 yıla kadar hapsi isteniyor. Ona düzmece belgelerle dolu “bavul”u veren Fethullahçı eski asker Tuncay Opçin, ikinci sırada…
Onları Taraf’ın eski Genel Yayın Müdürü Ahmet Altan, eski Genel Yayın Koordinatörü Yasemin Çongar ve eski Yazı İşleri Müdürü Yıldıray Oğur izliyor. Haklarında istenen hapis cezaları, 52’şer yılı buluyor.
***
İyi de Balyoz Kumpası’nı doğrudan kurmasalar bile “yaptıkları yargısız infaz” ile bu kumpasa destek veren yüzlerce yandaş yazar ne olacak?
Onlar hesap vermeyecek mi?
Yaptıkları yanlarına kâr mı kalacak?
Kim mi onlar?
Hepsini; değil bu köşeye, bu gazeteye bile sığdıramam… Sadece en önde gelenlerini yazabilirim. İşte, (alfabetik sırayla) bu lince bilerek ya da bilmeyerek katılan bazı yandaşlar ve tarihe geçen iftiraları:
***
Abdülkadir Selvi: Bu belgeler, açık bir darbe planının varlığını gösteriyor.
Ahmet Kekeç: Darbe, yer altına gizlenmiş silahlarla yapılacaktı.
Ali Bayramoğlu: 28 Şubat’ın devamı olan bir kalkışma, kuyruğundan yakalandı.
Alper Görmüş: Balyoz Davası’nın en önemli delilleri olan 11 nolu cd, 5 nolu harddisk, darbecilerin özbeöz malıdır.
Amberin Zaman: Balyoz Davası, sivilleşmenin en önemli sembolü.
Cengiz Çandar: Nazilerin yargılandığı Nürnberg mahkemelerinden mülhem olarak… Balyoz Davası Türkiye’nin Nürnberg’idir.
Ekrem Dumanlı: Cuntacılar panik yaşıyor.
Emre Aköz: Bazı arkadaşlar, planı hazırlayan askerleri kastederek ‘Deli mi bunlar?’ diye sormuştu… Ben de ‘Deli filan değil, vicdansız katiller’ demiştim. Az bile söylemişim.
Engin Ardıç: Darbe falan yokmuş diyorlar, çünkü biz eşeğiz…
Erhan Başyurt: Toprağın altı cephanelik, üstü darbe planı kaynıyor.
Ergun Babahan: Komuta kademesi baştan aşağı yenilenmeli.
Eser Karakaş: Darbe girişimi olmadığına kimse beni inandıramaz.
Fatih Altaylı: Darbe planladıklarından hiç kuşku duymuyorum.
Hasan Cemal: Balyoz, Ak Parti’yi hedef alan, bal gibi darbe planıdır.
Hilal Kaplan: Darbeciler ilk defa hukuka tabi kılınıp cezalandırıldı.
İsmet Berkan: Güneş balçıkla sıvanmaz, gerçekten darbe hazırlığı var.
Mehmet Barlas: Balyoz mimarlarının, kendilerini Pakistan’da, Afganistan’da zannettikleri ihtimali kuvvetlidir.
Mustafa Karaalioğlu: 2003’te, 2006’da, 2007’de, 2008’de yönetime el koymayı amaçladıklarını biliyoruz.
Mustafa Ünal: Balyoz millete değil, darbecilere indi.
Mümtazer Türköne: TSK lağvedilsin.
Nagehan Alçı: Balyoz darbe hazırlığıdır.
Oral Çalışlar: Balyoz’un darbe planı olmadığını ileri sürmek komiktir.
Rasim Ozan Kütahyalı: Aslında TSK içine sızmış bir cunta yok, cuntalaşmış bir TSK var, TSK’da her yer cunta.
Şahin Alpay: Ortaya konan deliller yeterince güçlü, kuşkum yok.
Taha Akyol: Darbe çalışması yapıldığından şüphe yok.
***
Sayın Savcı…
Bu isimlerden ve diğer iftiracı kalemlerden hesap sormadığınız sürece; hayatlarını bu kumpas yüzünden kaybedenlerin ruhlarını huzura erdiremezsiniz!
HAVUZ!
Meclis Başkanlığı, KaçAk Saray’a yakın bir yerde bulunan Meclis Sosyal Tesisleri’ndeki yüzme havuzunda ve spor tesislerinde harem-selamlık uygulamaya geçmiş…
Tesislerden kadınlar salı ve çarşamba…
Erkekler perşembe, cuma ve cumartesi…
Aileler de karışık olarak sadece pazar günleri yararlanabilecekmiş…
Yıllık üyelik ücreti kişi başına 300 liraymış… (Günlüğü 82 kuruş…)
***
Bu kararı alan yobazlar:
Haftanın altı gününü ayırıyorsunuz da Pazar günlerini neden “aile günü” ilan edip kadın-erkek aynı havuza giriyorsunuz? Yoksa sizin tuhaf din anlayışınıza göre Allah, pazar günleri günah yazmıyor mu?
***
Bir soru daha:
Bugün sosyal tesisleri ayırdığınıza göre, yarın Meclis Genel Kurulu’nu da harem-selamlık olarak bölmeyi düşünüyor musunuz?
GÜNÜN SORUSU
İktidar, bomba yapımında kullanıldığı gerekçesiyle mutfak ve piknik tüplerinin satışını karneye bağlamak için çalışma başlatmış… Sorum bu yasakçı ruha:
Kibriti ve çakmağı ne zaman yasaklayacaksınız?
156+331!
Abdullah Gül’e “yazmaya” devam ediyoruz. Söz sırası Celal Yeşilyurt’ta:
“Abdullah Bey…
Sizin hakkınızda eskiden çok da kötü düşünmezdim; artık hiç sevmiyorum.
Sözlerinize güvenmeye çalışırdım; artık hiç güvenmiyorum.
Halktan biri olduğunuza inanırdım; artık böyle olmadığınıza, kibrinize yenildiğinize eminim.
Bunca zamandır susarak sadece Mustafa Mutlu’yu değil; bizi de yok sayıyorsunuz! Bunu asla unutmayacağız!”
GÜNÜN İSYANI
Aylardır çocuk tacizi, kadına şiddet, tecavüz, aşağılama haberinin gelmediği tek gün geçmiyor. Öyle ki AKP’nin iktidar olduğu son 14 yılda fuhuşta yüzde 790, cinsel taciz yüzde 449, çocukların cinsel istismarında yüzde 434, uyuşturucu bağımlılığında yüzde 678 artış olmuş… İsyanım kendilerinden önceki 80 yıla “enkaz” diyenlere:
İşte; sizin 14 yıllık enkazınız… Eserinizle övünebilirsiniz!
Aydınlık