Başbakan Binali Yıldırım’ın AKP Gençlik Kolları’na hitaben konuşması bütün -ana akım- haber kanallarında “son dakika” diye yayının kesilmesi suretiyle canlı olarak yayınlandı.
Yanında “muhtarlara sesleniş” bile daha anlaşılır kaldı.
***
Meslek odalarına olsa anlarım, akademisyenlere olsa anlarım, öğrencilere olsa anlarım, işçilere olsa anlarım, ev hanımlarına olsa, çiftçilere olsa, doktorlara olsa, mimarlara olsa, işsizlere olsa anlarım ve fakat sadece bir siyasi partinin mensuplarını ilgilendiren il başkanlarıyla, milletvekilleriyle, kadın kollarıyla, dünkü gibi gençlik kollarıyla yapılan “teşkilat içi” bir toplantıların haber kanallarından naklen yayınını hiç anlamadım, anlayamayacağım.
Yıldırım orada “Başbakan” değil “Genel Başkan” sıfatıyla konuşuyor aslında;
Bir Genel Başkanı’nın partisinin gençlerine amiyane tabirle “gaz verme” töreninin “toplumsal fayda”sı ne?
Haber olarak ana fikri, özet bilgiyi verirsin tamam da, toplumu gündemden haberdar alabilmek ümidiyle karşısına geçtiği kanalda AKP propagandasına/dayatmasına mahkûm etmek nedir?
***
Duy da inanma
—-
“Şirk”in göbek adı olmuş, hâlâ “böyle bir şey varsa Allah belamı versin” diyor; “Allah”tan gelene azıcık imanın olsaydı yarattıklarına zulmeder miydin böyle!
***
Elektrik abonelerine icra tuzağına karşı
——
Kamu yahut özel kurumlardan aldığımız hizmetin bedelini ödemek “vatandaş” olarak görevimiz; “devletin malı” da bu ülkenin “kaynakları” da “deniz” değil sonuçta. Kullanımının ihtiyaç ve belli bir disiplin içerisinde düzenlenmesi elzem.
Velakin…
Diyelim ki, -bin türlü hali var dünyanın- ifasını aksattınız. Misal, elektrik faturanızı ödeyemediniz. Muhatabınız olan firma da hakkınızda icra işlemi başlattı.
Enerji Tüketicileri Derneği Genel Başkanı Bülent Çebin bir “uyarı” e-postası yollamış. Paylaştığı bilgilere göre, başınıza öyle bir iş geldiğinde “orada dur” diyeceksiniz;
İkinci borç bildirimi yapılmadan, enerjiniz fiilen kesilmeden, sözleşmeniz fesh edilmeden ve güvence bedelinin borca mahsubu yapılmadan başlatılan icra takibi, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’a aykırıdır.
Tüketici Birliği Federasyonu ve Enerji Tüketicileri Derneği, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun yaptırımını gerektiren bu tip mevzuata aykırı uygulamalarla ilgili olarak “ücretsiz” olarak tüketicilerin hizmetinde.
Bilginize.
***
Görmeden dönmeyin
—-
Hafta sonu Tekirdağ’daydım.
9 yaşındaki yeğenim şehir müzesine gitmek istedi; gittik.
Tarih öncesinden kalma lahitler, milyonlarca yıllık olduğu sanılan fosiller, insan ve hayvan iskeletleri, Yunan mitolojik kahramanlarının figürleri, heykelleri, “Acıların Kralı” Kersepleptes’in, bundan 15 yıl önce müze bekçisi iş birliğiyle çalınan paha biçilemez tacı ve şehrin etnografik hatıralarından oluşan zengin bir koleksiyon sergileniyor olmasına rağmen şehirde yaşayanlar büyük oranda farkında bile değil bu zenginliğin.
Salonlar bomboştu, tatil günü olmasına rağmen içeride bizden başka hiç kimse yoktu.
En trajikomiği:
Müzenin bahçesinde çektiğim resimleri sosyal medya hesabımda paylaşınca çoğu Tekirdağlı olan arkadaşlarımdan yığınla beğeni geldi. Ortak soruları “acaba nereye gittiğime” dairdi!
Sahip olduklarımızın kıymetini bilmekle başlayacak belki “devran”ın gecikmiş yenilgisi.
***
Primitif Balyoz
—–
Nuri Paşa’nın, Atilla Oral tarafından kitaplaştırılan hayat hikayesinin en bugüne lazım başlıklarından biri şüphesiz ki Cumhuriyet’in ilk yıllarında kurduğu “yerli ve milli(!)” silah fabrikasının uğradığı sabotaj sonucu yerle bir olması.
Bu yüzden önemli tarih okumaları;
Biz ABD’nin Türkiye Cumhuriyeti üzerinden ulaşmayı hedefledikleri uğruna tezgahladıklarının Türkiye Cumhuriyeti’yle yaşıt olduğunu biliyor olsaydık; Nuri Killigil Silah Fabrikası’nın akıbetiyle MİLGEM’lerin uğratılmak istendiği akıbet arasında bağlantı kurabilmek için Türk ordusunun en kıymetli subaylarının tasfiye edilmesi beklenmezdi!
Atatürk’le, Enver Paşa’yla ilişkisi, cephe hikayeleri hepsi hafızaya kaydetmeye değer ama Nuri Paşa’yı bir de bu yönüyle; Balyoz kumpasının primitif halinin Murat Özenalp’ler, Ali Tatar’lar gibi şehit kahramanı olarak okuyun bence!
***
Meydanlardan yükselen Yenikapı Fatiha’ları “yok” denilen erken seçimin “baskın” yapacağını haykırıyor adeta… Duyana…
yeniçağ