“1 MAYIS’LA İLGİLİ ÇOK CİDDİ İSTİHBARATLAR VARDI”
1 Mayıs’la ilgili çok ciddi istihbaratlar alındığını açıklayan Davutoğlu, “1 Mayıs’la ilgili çok ciddi istihbaratlar vardı. Hamdolsun 1 Mayıs’ı barış içinde kutlayan vatandaşlarımıza yönelik her türlü tedbir alındı. Bütün dünyada özellikle bölgemizde zor günler yaşıyoruz. Böyle günlerde 1 Mayıs gibi bizi birleştiren bayramlarda hiçbir gerilime, kutuplaşmaya izin vermemek lazım. Yeni hüzünlerin yaşanmaması için barışçıl gösteri hakkını kullanmak, her türlü gerilimden de uzak durmak lazım. Bütün Türkiye’de barış içinde bir 1 Mayıs temenni ediyorum. Terör olaylarını lanetliyorum. Terör olaylarına karşı da bugün ortaya çıkan ortak bilinçle hareket ettiğimizde millet olarak bunların üstesinden geliriz” ifadelerini kullandı.
“HUKUKİ SÜREÇ İŞLEYECEK”
Dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa değişiklik teklifinin görüşüldüğü TBMM Anayasa Komisyonu’nda yaşanan kavga üzerinden yarın devam edecek dokunulmazlık görüşmeleri sorulan Davutoğlu, herkesin hukuki ve siyasi sürecin işlemesine katkıda bulunması gerektiğini savundu. Anayasa Komisyonu’nun yarın düzenli faaliyetini yapacağını belirten Davutoğlu, şöyle konuştu: “Türkiye bir hukuk devleti. Bir konuyu beğenirsiniz beğenmezsiniz katılırsınız katılmazsınız ama normal hukuki süreçler içerisinde Anayasa Komisyonu’na gelmiş olan bir teklifi ancak orada barışçıl şekilde konuşarak eleştirebilirsiniz. Ama şiddet uygulamak bu hiçbir yere yakışmaz ama hele hele Meclis’imize hiç yakışmaz. Dolayısıyla kesinlikle yarın Anayasa Komisyonu normal çalışmasını yapacak. Normal hukuki süreç işleyecek. Bu bizim tercih ettiğimiz yöntem değildi biliyorsunuz. Muhalefet partilerinin hepsi dokunulmazlıkları toptan kaldıralım, diye talepte bulunan onlar. Dolayısıyla kendi getirdikleri teklifi hatta imzalı, dilekçeli müracaatları var HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıkların toptan kalkması için. Şimdi herkes normal hukuki, siyasi sürecin işlemesine katkıda bulunmalı. Kimse de Meclis’i şiddet görüntüleriyle hatırlanacak şekilde istismar etmemeli. TBMM’nin bir onuru vardır. Bazen gördüğümüz tablolar hepimizi üzüyor. Milletimiz Meclis çalışmalarına baktığında orada edebi, nezaketi ve çalışma usul ve erkanına olan riayeti görmek ister. Ne olursa olsun yarın Anayasa Komisyonu normal, düzenli faaliyetini yapacak”
‘MKYK’YA YETKİ DEVRİ’ SORUSUNU YANITLAMADI
AK Parti’nin MKYK toplantısının ardından genel başkanların kullandığı il ve ilçe başkanı atama yetkisini MKYK’ya geçtiğinin duyurulması da sorulan Başbakan Davutoğlu, bu soruyu yanıtlamayarak, “Basın toplantısı değil bu, çok teşekkürler” dedi.
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde işçileri ağırladığı Çankaya Köşkü’ndeki konuşmasında 1 Mayıs kutlamalarının mutabık kalınan alanlarda yapıldığını hatırlatarak, “İnşallah her yıl bu gelenek sürer ve 1 Mayıs; gerilim, çatışma, herkesin kaygı duyduğu, sokağa bazen çıkmaktan çekindiği bir gün olmaktan çıkar ve 1 Mayıs bütün meydanlarda barış içinde, huzur içinde emekçilerin bir araya geldiği, emek ve dayanışmanın bilincinin yaygınlaştığı bir gün haline gelir” dedi.
Türkiye’nin işçilerin gücüne ve gayretine muhtaç olduğunu belirten Davutoğlu, devlete düşen görevin de işçilerin çalışma şartlarını düzenlemek olduğunu vurgulayarak, şöyle dedi:
“Sizler cumhuriyetin bel kemiğisiniz. Sizler devletimizin ekonomisinin en büyük enerji kaynağı ve milletimizin asli sahipleri, parçalarısınız. Bu ülkenin bütün serveti, bütün birikimi siz işçilerimizin eseridir. Bu ülkede toplanan her kuruş vergi, sizin alın terinizin ürünüdür. Bizim size teşekkür borcumuz var. Türkiye sizin gayretlerinize, sizin gücünüze muhtaçtır. En büyük güç alın teriyle helal rızık için gayret sarf eden emekçilerimizin gücüdür. Bize düşen size hizmet etmek, çalışma şartlarını düzenlemek, çalışma barışını sağlamak ve her birinizin huzur içinde evinize gidecek şartları oluşturmaktır. Bize düşen çalışma hayatında adaletli bir paylaşımı sağlamaktır ve en önemlisi gelir adaletsizliğini gidermek, ülkemizin vatandaşları arasında gelir adaletini sağlamak, bu konuda çaba sarf etmektir.”
“HELAL LOKMA’ VURGUSU
Emeğin Türk geleneğinde kutsal olduğunu söyleyen Davutoğlu, koşulları iyileştirmeye çalıştıklarını anlatırken, “Hürmeti, muhabbeti, takdiri, teşekkürü en çok sizler; emekçilerimiz hak ediyor. Sizlerle aynı sofrada yemek yemek, sizlerle omuz omuza olmak bizim için en büyük gurur kaynağıdır. Emek, bizim dünyamızda, bizim geleneğimizde kutsaldır. Bizim için helal lokmadan daha şerefli hiçbir şey yoktur. Allah helal lokmadan bizi ayırmasın ve boğazlarımızdan tek bir karış haram lokma geçirmesin” dedi.
“YERE DÜŞEN TÜRK BAYRAĞININ KALDIRILMASINI BEKLEDİ”
Kürsüdeki konuşması sırasında rüzgar nedeniyle yanında duran Türk bayrağının düşmesi üzerine Başbakan Davutoğlu, konuşmasına ara vererek bayrağın kaldırılmasını bekledi. Türk bayrağının kısa sürede yerden kaldırılması ardından konuşmasına devam eden Davutoğlu, al bayrağın her zaman dimdik ayakta duracağını vurgulayarak, “Yakın zamana kadar ceberrut bir zihniyetin hemen her kesimin olduğu gibi emekçilerin de en tabii haklarını tahakküm altında tuttuğu eski anlayışların hakim olduğu bir Türkiye vardı. İşçinin, emekçinin hak ve özgürlüklerinin engellendiği; örgütlenme, sendikalaşma haklarının sınırlandığı emekçiye güvenilmeyen 1 Mayıs’ın çatışma ortamı olduğu bir Türkiye vardı. AK Parti’den önce 1 Mayıs çalışanlar için hep Kazancılar Yokuşu’nu temsil ediyordu. Merak etmeyin al bayrağımız her zaman dimdik ayakta duracak. Hiçbir zaman 1 saniye dahi yere düşmeyecektir” ifadelerini kullandı.
“İNŞALLAH HER YIL BU GELENEK SÜRER”
1 Mayıs kutlamalarının mutabık kalınan alanlarda kutlanması dolayısıyla bütün sendika ve konfederasyonlara teşekkür eden Başbakan Davutoğlu, bunun her yıl bir gelenek haline gelmesi temennisinde bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir kez daha bu anlayış dolayısıyla, bu sene gerçekleştirilen bir çabayla hep beraber konuştuğumuz bir çözüm çerçevesinde gösterilen mekanlarda mutabık kalınan alanlarda 1 Mayıs’ın kutlanması dolayısıyla bütün sendikalarımıza, bütün konfederasyonlarımıza teşekkürü bir borç biliyorum. Bu güzel bir gelenek oldu. İnşallah her yıl bu gelenek sürer ve 1 Mayıs bir gerilim günü, bir çatışma günü, herkesin kaygı duyduğu, sokağa bazen çıkmaktan çekindiği bir gün olmaktan çıkar ve 1 Mayıs bütün meydanlarda barış içinde, huzur içinde emekçilerin bir araya geldiği, emek ve dayanışmanın bilincinin yaygınlaştığı bir gün haline gelir. Sizlere, ailelerinize, eşlerinize, çocuklarınıza müteşekkiriz. Hep beraber güçlü bir ülkenin vatandaşları olabilmek için geleceğe omuz omuza birlikte yürümek durumundayız. İnşallah bu güzel gelenek her yıl devam eder ve 1 Mayıs’ta konfederasyonlarımız tam bir barış ve huzur içinde kutlamaları yaparlar, bizler de nice 1 Mayıs’larda hep beraber bir araya geliriz. Ben tekrar 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nüzü kutluyorum. Çankaya’dan Türkiye’nin her yerindeki emekçilerimize selamlarımızı iletiyorum. Allah helal rızık dışında hiçbir gaye peşinde koşmayı bize nasip etmesin.”