Cinayet, geçen 28 Mart günü merkez Palandöken İlçesi’ndeki Müftü Solakzade Mahallesi, Elmadağı Sokak’ta meydana geldi. İşsiz 43 yaşındaki Halil İbrahim Kızılkaya ile Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi’nde güvenlik görevlisi olarak çalışan 31 yaşındaki Neslihan Kızılkaya şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandı. Olaydan bir ay sonra mahalledeki telefon kulübesinden 2 çocuğunun annesi eski eşini arayan Halil İbrahim Kızılkaya, boşanma kesinleşmediği için soyadı kayıtlarda değişmeyen Neslihan Kızılkaya ile buluştu. Konuşmaya başlayan ikili arasında tartışma çıktı. Halil İbrahim Kızılkaya yanındaki bıçakla Neslihan Kızılkaya’nın boynunu 3 yerinden kesti, daha sonra göğsüne 4 bıçak darbesi vurarak öldürdü. Kızılkaya ardından aynı bıçakla kendi boğazını keserek intihara kalkıştı.
Neslihan Kızılkaya toprağa verilirken, hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edilen Halil İbrahim Kızılkaya, 4 Nisan günü çıkarıldığı 2’nci Sulh Ceza Hakimliğinde tutuklandı. Neslihan Kızılkaya’nın ağabeyi Halit Tunalı Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak 13 yaşındaki Haktan ve 4 yaşındaki Başak’ın vesayetini kendi üzerine aldı.
‘MAAŞIN YARISI BANA VERİLSİN’
Eşini öldürmekten E-Tipi Cezaevi’nde kalan Halil İbrahim Kızılkaya’nın yargılama aşamasında Sosyal Güvenlik Kurumu’na dilekçe ile başvurarak, öldürdüğü eşinden kalan ölüm aylığının yarısının çocuklara yarısının da kendisine verilmesini talep ettiği ortaya çıktı. Bu durumu öğrenen ağabeyi Halit Tunalı, SGK’ya giderek durumu yetkilileri bildirdi. SGK yetkilileri ise mahkeme sonlandığında kararı kendilerine ulaştırılmasını istedi.
1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 6 Eylül günü görülen karar duruşmasında tutuklu Halil İbrahim Kızılkaya, öldürülen Neslihan Kızılkaya’nın ablası Nurten Sırma ve avukatları Muhammed Sönmez hazır bulundu. Abla Nurten Sırma, kızkardeşinin katilinin en ağır cezayı almasını istedi. Nurten Sırma, “Kardeşimin hiçbir suçu yoktu. 13 yıl onu besledi. Tek suçu buydu. Halen daha cezaevinden onun parasını istiyor” dedi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜRBOYU CEZASI ALDI
Mahkeme Başkanı Saim Köroğlu’nun son olarak söz hakkı verdiği Halil İbrahim Kızılkaya “Pişmanım” dedi. Mahkeme heyeti Halil İbrahim Kızılkaya’yı eşe karşı kasten insan öldürme suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Neslihan Kızılkaya’nın yakınları karar sonrası Halil İbrahim Kızılkaya’ya “Senin Allah belanı versin” diyerek tepki gösterdi. Mahkeme heyeti, gerekçeli karar hazırlandıktan sonra bir örneğini de SGK’ya göndererek durumdan haberdar etti.
‘EVLİYKEN HİÇ ÇALIŞMADI’
Neslihan Kızılkaya’nın ablası Nurten Sırma, katilin cezaevinden SGK’ya başvurduğunu öğrendiklerinde bir kez daha yıkıldıklarını belirtti. Halil İbrahim Kızılkaya’nın kardeşi ile evlendiğinden beri hiç çalışmadığını söyleyen abla Nurten Sırma şunları anlattı:
“Evinin tüm giderlerini ağabeyi ve bizler karşılıyorduk. Çocuklarına da yine kız kardeşim çalıştığı için biz bakıyorduk. Bu cani uyuşturucu maddeler kullanıyordu. Evde kullandığı bonzai nedeniyle halılarını yaktı. Kız kardeşim için çalışmaması bile sorun değildi. Kardeşimin hiçbir suçu yoktu. Tek suçu sevmekti. Allah yargımızdan, adaletimizden razı olsun biz çok sevindik, hak ettiği cezayı aldı. Keşke kadınlara kıyanların cezası idam olsa. Şimdi de cezaevinden dilekçe vermiş, kardeşimin maaşın yarısının ona yarısının da çocuklara verilmesini istemiş. Duyunca çok üzüldük, yıkıldık. Böyle birşey olur mu? Hem kardeşimi öldürüp katletsin, hem çocuklarını böyle bıraksın, ailemizi paramparça etsin hem de parasını istesin. Asıl o parayı alırsa biz o gün ölürüz.”
AVUKAT: KANUNEN MÜMKÜN DEĞİL
Ölüm aylığının çocukların hakkı olduğunu belirten Avukat Muhammed Sönmez de şu bilgileri verdi:
“5510 sayılı kanunun bu duruma engeldir. Zira sigortalıyı öldürene ölüm aylığı bağlanamaz. 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanık hakkında kararını açıklamıştır. Sanık ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu karar ölüm aylığının Halil İbrahim Kızılkaya ya bağlanmasına engeldir.”
YASA NE DİYOR?
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre 900 gün sigorta primi yatan bir kişi hayatını kaybederse geriye kalan çocukları ve eşine ölüm aylığı bağlanabiliyor. Yine aynı kanuna göre eş katili kişi maaştan faydalanamıyor. Ölüm aylığı bağlanmadan önce de araştırmalar yapılıp, maaş bağlanıp bağlanamayacağı yetkililer tarafından belirleniyor.