“PAPAZ”IN “MEMURLARI”…
Papaz ve ekibi toplandılar…
Toplanıp da “Genel Kurul” yaptılar…
Ellerini indirdiler…
Kaldırdılar…
Şimdilik, meydanı boş buldular…
Kendileri çaldılar, kendileri oynadılar…
Ve adına da….
“PROFESYONEL GENEL KURUL” koydular…
Neden?…
Eskiden…
Çoooooook eskiden…
Çalışanlar da katılırdı, ellerindeki hisse senetleriyle…
Emekçiler…
İşçiler…
Marabalar da katılırdı “Genel Kurullara”…
Sonra…
Sonra hepsi kaybettiler…
Kayıp ettirildiler…
Her birinin 40.000 liralık hisseleri vardı…
Onlara…
“Bu hisseler sizin hayat sigortanız” denmişti…
“Bu hisseleri unutun, eşinizin evdeki çeyiz sandığının en alt tarafına koyun, saklayın”…
“Kimseye vermeyin, sakın haaaa”…
“Asla elden çıkartmayın” denmişti…
Ammaaaaaa…
“Papaz” ın “Piyasadaki” adamları…
Ve bugün “PROFESYONEL GENEL KURUL” daki “Divanın sözde başkanı” olan “Memurları” gibi…
Elinin altında dolaştırıp tuttukları ile…
İçerideki “soytarıları” vasıtasıyla…
En başta…
Alkol bağımlısı olanları…
Daha sonra da…
Sıkıntıya düşürülüp para için kıvrandırılanları…
Üç beş kuruş fazlasına ödeyip…
Ağlarına düşürerek…
Altın değerindeki hisse senetlerini topladılar…
Önce “Pavluka batıyor, iflas edip konkordatoya gidiyor, çamura saplanıp yan yatıyor, debelendikçe gök kubbenin çatısı pavlukanın kafasına çöküyor”diye anonslar yaptırılarak Pavlukaya diz çöktürdüler…
Sonrasında da hisse senetlerini 300 kuruşa kadar düşürttürüp, borsadan ucuza kapatarak, Ümmet-i Muhammed’e kök söktürdüler…
Gözü korkutulan Emekçilerin elinde ne var ne yok hepsi satın alınıp…
İşçiler, emekçiler, marabalar “çırak çıkartılıp” bir kenara itildiler…
Emekçi Kölelerin en büyük sigortaları olan…
Kurdukları “ÇALIŞANLAR VAKFI” da “satılmış hainler” yüzünden çalışamaz, çalıştırılamaz hale getirilince…
Zavallı işçiler akıl almaz, hafıza kabul etmez çok büyük bir ketenpereyle karşı karşıya bırakıldılar…
1995 – 2000 yılları arasında…
Elindeki hisse senetleri ile “Genel Kurula” gelen işçileri yemekhaneler almazdı…
Genel kurullar heyecanla yüreğini ortaya koyan…
Malın esas sahibinin oylarıyla…
Fitneye fesata…
Kardinale, Papaza, abucaya, emiceye, emmiye…
Fırsat vermezdi…
O zamanlar pavluka kar da eder olmuştu…
Kasası az da olsa para görmüştü…
Lüzumsuz ışıklar söndürülür…
Sızıntı dahi olsa musluklar kapatılır, su damlamasına dahi müsade edilmezdi…
Ancak…
KUZGUNİ PAPAZ AÇ GÖZLÜLÜĞÜ VE YARADILIŞINDA BULUNAN, DNA’SINDAKİ KAHPELİĞİ YÜZÜNDEN ASLA RAHAT DURMADI…
O sıralarda pavlukayı kapıp bir türlü üstüne de oturamadı…
Gerede Esentepe’de ki “PAZARLIK” ters tepip “RECAİ” resti çekince…
Bir bahane ile yönetimden ayrıldılar, defoldular…
Daha sonra son derece işlerine yarayacak, Asya-Rusya krizini de sezinleyerek bırakıp kaçtılar…
Pavlukayı zora sokmak pahasına…
Ne işletme sermayesi…
Ne de hammadde parası bıraktırdılar…
Elde ki sermeye sözde yatırıma verildi…
Pavluka cıp cıbır bırakılıp gerim gerim gerildi…
Hatta o hırsla, o hışımla papaz o günkü tek kader arkadaşı “Kara Suratlı Hahama” bile kazık attı…
Onun elindeki hisse senetlerini dahi sattırttı…
O günün parası ile O na milyon dolarlar zarar ettirtti…
Amma…
Kendisi tek kuruşluk kağıt satmadığı gibi…
Düşen fiyatlarla…
Bugün elinde bulunan kağıtları aldı…
2002 yılının Ağustos’unda da pavlukaya “KURTARICI ŞÖVALYE” edasıyla saldırdı…
Sonunda muradına erip…
Parsayı sözde toptan kaldırdı…
Şimdilerde de…
Malın sahipliğine soyunup, emekçi kölelerin hayatlarını söndürdü…
Tahmin ediyorum “Kara Suratlı Kara Haham” yediği o kazığı hala unutmamıştır…
Ve hala yeni bir kazığı ne zaman yiyeceğini düşünerek tedbiri elden bırakmamıştır???
Bunları niye yazıyorum?…
Bunları tarihe not düşmek için yazıyorum…
Papazın ne papaz olduğunu herkese iyi belletmek için yazıyorum…
Ağlayanın malının gülene hayır etmeyeceğini de bir kez daha öğretmek için yazıyorum…
1995 yılında pavlukanın sahibi olanlar…
Bugün papazın kölesi konumunda…
O gün pavlukanın efendisi olanlar…
Bugün emekçi köleler olarak, Bu mübarek günlerde kapının dışında…
O gün yüreğini ortaya koyup, pavlukası için gecesini gündüsüne katıp, heyecanla, canla başla çalışanlar…
Bugün itilip,kakılıyor tehdit altında çalışıyorlar…
Kaç kuruşa?…
Entegre tesis olan emsallerine bir bakın…
Kaç kuruşa çalıştıklarını çok daha iyi görürsünüz…
Kaç kuruşa çalıştıklarını…
Eskiler biliyor…
Yeni işe alınanlar da nasıl sömürüldüklerini yavaş yavaş anlamaya başlıyor…
Sadece para hırsı ile kazanmayı amaçlayan aç gözlü kuzguniler yüzünden…
Tedbirsizlik, eğitimsizlik, bilinçsizlik nedeniyle…
Ölümle yoldaş olup “GAZLANANLAR”…
İş kazaları sonucu Hakk’ın rahmetine kavuşup “ÖZLENENLER”…
Şu mübarek ramazan günlerinde…
Bir ekmek parası için “SIZIM SIZIM SIZLANANLAR”…
Tehdit altında…
Performans kriterleri adı altında kendilerini tehdit edenlerin…
Nazı ile niyazı ile boğuşup…
Ateşin karşısında 3 kuruşa KAVRULANLAR…
Veeeeeee…
Genel Kurulda…
HİÇBİR İŞÇİNİN…
VE ONLARIN ÖRGÜTLÜ KURULUŞ YÖNETİCİLERİNİN OLMAMASINI…
BİR ZAFERMİŞ GİBİ TAKDİM ETTİRTEREK… PAVLUKANIN ÇALIŞANLARINI HORLAYANLAR…
NE KADAR KOMİK DEĞİLMİ????
“PROFESYONEL BİR GENEL KURUL GEÇİRİLDİĞİNİN”
İfadesi olarak…
“BAZI YAZAR, ÇİZER TAİFESİNİN” ballandıra ballandıra bu durumu yorumlamasına…
EMEKÇİ KÖLELER…
ŞİMDİLİK. SADECE ACI ACI GÜLÜMSÜYORLAR…
YUH OLSUN YUUUUUHHH…
Bu yorumları yapıp, sonra da
“Ben işçinin yanındayım” diyebilenlere…
Sadece bu laf söylenebilir…
Yuh olsun yuuuhhhh…
Ve utanmadan sıkılmadan…
Bazıları da çıkıyor…
“BEN BURADA MEMURUM” diyor…
Kimin memuru?…
Papazın…
Pekiiiii…
Senin geçmişin ne?…
İşçiiiiii…
Daha dün işçi olan, emekçi olan, nasıl oluyor da papazın memuru oluyor?…
Oluyor işte…
PARA VE MENFAAT İÇİN RUHUNU SATANLARA DA…
YUH OLSUN YUUUUUUUUUH…
Tam 11 gündür gözlüyorum…
Kimsede tık yok…
Hiçbir basın yayın kuruluşunda en ufak bir tepki yok…
Bir zamanlar pavluka kapatılacak, Karabük karartılacaktı…
Ne pavluka kapatılabildi?…
Ne de Karabük karartılabildi?…
Kimin sayesinde?…
Pavlukanın emekçi köleleri sayesinde…
HER TÜRLÜ ÖZVERİYİ GÖSTEREN…
SIFIR ZAMMA İMZA ATAN…
ÜÇER AY, AÇ SUSUZ ÜCRETSİZ İZİN KULLANAN…
ALDIĞI ÜCRETİN % 42 ‘SİNİN BELİRLİ BİR SÜRE İÇİN DONDURULDUĞUNU ZANNEDİP KENDİSİNİ ATEŞE ATIP, YAKAN…
BU EMEKÇİ KÖLELER DEĞİL MİYDİ?…
Karabük halkı, o karabulutlu, o kara günleri ne çabuk unuttu?…
Karabük’te saati durduran…
8 Kasım’da tüm dünyaya sesini duyurup, kara talihinin prangalarını kırdıran…
Emekçi köleler ve Karabük halkı değil miydi?…
Bunların hiç birisi asla unutulmaz…
Ne emekçi kölelerin çektiği çile…
Ne de onlara bu çileyi çektirenler…
Papaz, kardinal, abuca, emice, emmi, kara suratlı haham, birader, ve juniorlar…
Ne katipler?..
Ne “PAPAZIN MEMURLARI”?…
Ne de PAPAZIN SIR KATİPLİĞİNİ YAPAN YAZARLAR ÇİZERLER, TAİFELER…
Asla unutulmaz, unutturulmaz…
Birgün gelir- yasalar önünde- “hesabı” tek tek sorulur…
Her şeyin kazanıldığının düşünüldüğü bir anda…
Bir domino taşının terse gitmesi…
Tüm taşları devirir…
Domino etkisi yaratır…
Bu hiç akıldan çıkartılmamalıdır…
And olsun…
Ya diz çökecekler…
Ya bırakıp kaçacaklar…
Şu andaki görüntüye aldanmayın…
Bekleyin de görün…
SAYGILARIMLA
CEP: 0 505 522 67 25