BİZE İLK DEFA MUHALEFET DENİLİYOR
Akşener, “Bizdeki değişim Ağustos, Eylül, Ekim gibi bir baskın seçimin önüne geçecektir. Ama yapılacak olan muhalefet, iktidar partisini çatlatacak ve kendi içlerinde sorun yaratacak diye düşünüyorum. Yani hedefim iktidarı parçalamak, çatlatmak değil. Bugüne kadar hep muhalefet partilerini tanzim etmeye gayret eden ve bir ölçüde başarılı olan bir oyun planıyla, siyasi oyun planıyla karşılaştık. Ve hep Sayın Cumhurbaşkanı ve onun partisinin öne koyduğu konuları tartıştık” ifadelerini kullandı. Akşener, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de uzun zamandır bize ilk defa muhalefet deniliyor. 15 Mayıs’tan itibaren Genel Merkez muhalif duruma düşmüştür. Ama ilk defa Türkiye’de 8 Nisan’dan itibaren, yani 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin verdiği karardan itibaren Milliyetçi Hareket Partisi konuşuluyor. Televizyonlarda, gazetelerde Milliyetçi Hareket Partisi konuşuluyor. Milliyetçi Hareket Partisi’nin iç işi olmaktan çıktı, iktidar partisinin ana işi haline döndü. Etkin muhalefetin nasıl yapılacağını anlamış durumdalar ve büyük bir tazyikle, büyük bir güçle, bu değişimin olmaması için her şeyiyle taraf oldu. Bundan yola çıkarak Türkiye’yi bir büyük seçenek, güçlü bir alternatif haline gelmiş Milliyetçi Hareket Partisi’ni milletle buluşturmak için elbette ki bir gayretimiz olacak.”
ÇÖZÜM SÜRECİ DİYE GİRESUN’A TERÖRÜ GETİRDİNİZ
Toplantı sonrasında Atatürk Meydanı’nda, zaman zaman yağan yağmur altında yaklaşık 2 bin kişiye seslenen MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener, konuşmasına terör olaylarına değinerek başladı. İktidarı eleştiren Akşener, “Türk devletinde yaşayanlar şu anda hukuki bir güvence içinde değil. Bu güvenceyi sağlamak için parmaklarını kıpırdatmadılar. Bugün buradan sesleniyorum, sizin adınıza sesleniyorum; Mücadele eden aslanlarımızın, evlatlarımızın, yiğitlerimizin hukuki bir güvenceye alınması için derhal o kanunu çıkarmalısınız. Çıkarmadığınız sürece elimiz yakanızda, nefesimiz ensenizde olacaktır. Giresun dağlarında terör örgütünün uyuyan hücreleri var. Ey hükümet, çözüm süreci diye diye Giresun’a terörü getirdiniz. Şehit olan karakol komutanımız var, barajda çalışan işçi kardeşimiz var, yaralanan kardeşimiz var. Ne yapıyorsunuz siz? Terör konusunda yan gelip yatıyorsunuz” diye konuştu. Akşener, şöyle devam etti:
“Milliyetçi Hareket Partisi’nin olağanüstü kongresini sağlamak amaçlı uzun bir yürüyüş yaptık. Bu yürüyüş tam beş buçuk ay sürdü ve görüldü ki Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurultayı esasında sadece bir iç iş değilmiş. MHP’ye ait bir mesele değilmiş. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin en önemli işiymiş. Topuyla, tüfeğiyle üzerimize geldiler, gazeteleriyle, yazarlarıyla, sözde aydınlarıyla, televizyonlarıyla üzerimize geldiler. Her türlü iftira atıldı, her türlü tehdit yapıldı. Ama bilemediler ki biz tehditlere pabuç bırakmayız. İftiralara güler geçer ve gereğini yaparız.”
20 DAKİKADA BAŞBAKAN’I GÖTÜRDÜLER
‘Başbakan Meral’ sloganı atan kalabalığa seslenen Akşener, “Şimdi Başbakan Meral diyorsunuz. 20 dakikada Başbakan’ı götürdüler. 17 günde Genel Başkan değişti. Biz ise 5.5 aydır kongre yapmaya çalışıyoruz. Neyse, geç olsun, güç olmasın. Korkarım ki diğeri de yolcu” dedi. Meral Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Endişelerimiz var. Terör yapan evlatlarımızın hukuki zırha büründürülmediğini görüyoruz. Terör mücadelesinden vazgeçip, ‘Vah vah, yine kandırılmışız’ denilebileceğini biliyor ve endişe duyuyorsunuz. Çünkü her bir zorlukta bu arkadaşlar ellerini yıkayıp, çıkıyorlar. ‘Kandırılmışız’ diyorlar. 14 yıldır bu ülkeyi siz yönetiyorsunuz. Ağlaya ağlaya geldiniz, şikayet ede ede geldiniz. Hala ağlıyorsunuz, hala şikayet ediyorsunuz. Her birisi bir küçük Emrah. Küçük Emrah büyüdü, çocuk sahibi oldu. Bunlar hala ağlamaya devam ediyor. Dolayısıyla bu kandırılan bu saf arkadaşlarımızı dinlendirmemiz gerekiyor. Bu arkadaşlarımızı artık kenara almalıyız.”
Dış politikayı da eleştiren Meral Akşener, “Besmele ile Türkiye’yi soydular. Yasakları kaldıracaklarını ilan ederek gelenler dinin içini boşalttılar. Müslüman olmanın itibarını zedelediler. Türkiye’nin itibarını zedelediler. Hani Mursi kardeşleriydi? Hani Rabia diye geziyorlardı. Esma vardı, ağlaya ağlaya geziliyordu. Biliyor musun Rabia nerede? Rabia ve Esma’yı Suudi ve Katar masalarında bırakıp geldiler. Gazze’yi hatırlayan var mı? Gazze, Filistin ve Mescid-i Aksa da, İsrail ile pazarlık masalarında terk edip geldiler. Böyle bir dış politika sürdürülebilir mi? Bunları seçimle göndereceğiz inşallah. Bayram sofrası gibi bir Türkiye hayal ediyoruz” dedi.
Yağışın artması nedeniyle konuşmasına son veren Meral Akşener, Ordu’ya hareket etti.
’19 HAZİRAN’I GETİREN SİZSİNİZ’
Giresun’dan Ordu’ya gelen MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener, Çağrı Heyeti’nin, kurultay tarihini 19 Haziran olarak açıklamasıyla ilgili, “19 Haziran’da önce tüzük kurultayımızı, daha sonrada seçimli kurultayı yapmak üzere bugün bir karar verildi. Allah’ın izniyle bu kurultayımızı hep birlikte gerçekleştireceğiz. Bu 19 Haziran’ı getiren sizsiniz. 19 Haziran’a çok çileli bir yoldan geldik” dedi.
Giresun’dan karayoluyla Ordu’nun Altınordu İlçesi’ne gelen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan adayı Meral Akşener, bir düğün salonunda partililerle buluştu. Salona girişte gazetecilerin ‘MHP Çağrı Heyeti kurultayın 19 Haziran’da yapılacağını açıkladı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın ise kurultayın 10 Temmuz’da yapılacağını açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan Akşener, “Ben o son açıklamayı duymadım. Sadece çağrı heyetinin, hukuken mahkemenin görevlendirdiği çağrı heyetinin 19 Haziran’da tüzük kongresini, olağan üstü kurultayı, tüzük kurultayını toplama kararını biliyorum. Hayırlı olsun” dedi.
Akşener, daha sonra “Başbakan Meral” sloganları eşliğinde toplantının yapılacağı salona girdi. Partililerin büyük ilgisiyle ve alkışlarıyla karşılanan Akşener, burada yaptığı konuşmada “19 Haziran’da önce tüzük kurultayımızı, daha sonrada seçimli kurultayı yapmak üzere bugün bir karar verildi. Allah’ın izniyle bu kurultayımızı hep birlikte gerçekleştireceğiz. Bu 19 Haziran’ı getiren sizsiniz. 19 Haziran’a çok çileli bir yoldan geldik. Tahmin edemediğiniz engellerle, tuzaklarla, iftiralarla, hakaretlerle, tehditlerle karşılaştık. Delegelerimize, üst kurul delegelerimize her türlü baskı yapıldı. Ama bir şey yaptınız; 548 imza veren üst kurul delegemiz, bin 100 delegemizle yüz yüze yaptığım görüşmemden 306 üst kurul delegemizde dediler ki, ‘O kurultayı başarın, gelip evet oyu vereceğiz’. 854 delegemiz dedi ki ‘Evet biz bu kongreyi yapacağız’ Bir tarih yazdınız. Türk demokrasisine, Türk Cumhuriyetine, Türk devletine ve hukukun üstünlüğüne hak aramanın nasıl bir şey olduğunu, dost düşman herkese gösterdiniz” dedi. Akşener daha sonra karayoluyla Fatsa İlçesi’ne gitti.