NERDE KALMIŞTIK…?
ALPARSLAN BAŞEĞMEZ
PİLAV ÜSTÜ “KES” BİİİİİİİİİR…
YAĞLI OSSUUUUUUUUN…!!!
Hiç kendi kendinize sordunuz mu…?
“Niye sahibimiz yok”…
“Neden sahipsiz ve zavallı bir Karabük’te yaşıyoruz”…
Diye …
Hiç kafa yordunuz mu…?
Sahibi olmayan bir Karabük’te…
“SAHİP” miş gibi görünenlere…
Çakallar gibi dans edip…
“KURT” rolüne bürünenlere…
Böyyük böyyük adam edası ile sağda, solda gezinenlere…
“PALTOSUNUN RÜZGÂRINDAN HASTA OLUNUP ÜŞÜTÜLENLER İÇİN…
Elpençe divan durulup, büzüm büzüm büzülünenlere…
Her daim “Pempe tablolar” çizerek “İŞİ” idare edenlere…
Faso, fiso işlerle uğraşarak,“BOŞ İŞLERİN” ardından gidenlere…
Gününü gün ederek…
EMMİT, MEMMİT, BAKAP, MAKAP, CAKAP diyerek…
Fuar, fuar…
Festival, festival gezinenlere…
“KURULUŞ FELSEFESİNE AYKIRI OLARAK”…
“RUHU GİTMİŞ”…
Sadece “ İSMİ YADİGÂR KALMIŞ OLAN, ÜÇ NİSAN” için…
“Cambaza bak cambaza” stratejisi ve “yensin içilsin mantığı ile hareket edip…
“Ayranı yok içmeye, tahtaravalli ile gider…….” dedirtecek kadar…
“MAKAMLARI” zorlayarak…
Kutlama törenleri düzenletmek için ısrar edenlere…
Toplantı üstüne toplantı yapıp…
Çok değerli “Bazı” Basın Mensupları”nın önünde…
Süzüm süzüm süzülenlere…
Hiç sordunuz mu…?
“Karabük’ümüz niçin bu kadar zavallı ve sahipsiz” diye…
Sahi…
Hiç sordunuz mu…?
Yıllar yılı…
“Eşşeği saldım çayıra, mevlam kayıra”misali…
Karabük niye göç veriyor…?
Karabük’ün işsizliği niye günden güne artıyor…?
İşsizliğin önüne niye geçilemiyor…?
Ahlaksız hareketlerin…
Veeeeeeeeee…
Ahlaki çöküntünün boyutları…
Nerelere kadar uzanıyor…?
Türedi zenginlerin…
Sözde bazı “KAHVALTI” derneklerinin…
Yarattığı “SANAL” yutturmacalardan…
Kimler nasibini alıyor…?
Yıllardır…
Yüzme havuzu, niye “Havuzlanamıyor”…?
Artık kabak tadı verip…
Yılan hikayesine dönen “POLİS OKULU” neden bir türlü “Yavuzlanamıyor”…?
Seçim zamanlarında “Atıldığında mangalda kül bırakılmamasına karşın”…
Karabük’te bir tane dahi olsa “BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ” niçin kurulamıyor…?
Her daim laflar kaygan zeminde kaydırılıyor…
Ammaaaaaa…
Nedense “KELTEPE KAYAK MERKEZİ” nde bir türlü kayılamıyor…?
Niçin Karabük’te “PİSLİK”ten geçilemiyor…?
Neden, “KİRLİLİK” te Türkiye Şampiyonluğu elden bırakılamıyor…?
“BALIKLAR” neden “İNTİHAR” ediyor…?
“AYILAR” niçin Bursa’da “AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPSE” mahkum oluyor…?
Niçin sular içilmez halde “ARSENİKLİ ZEHİR” akıyor…?
Neden “ARITMA” bir türlü zamanında bitirilemiyor…?
Neden çaylar, dereler “KENEF” gibi akıyor da bir türlü tedbir uygulanamıyor…?
Bileniniz var mı…?
Havamız, neden nefes alınıp, solunmaz halde…?
Nefes darlığı vaka-ı adiye…
Akciyer kanseri coşmuş…
Verem hortlamış…
Kalp krizinden giden gidene…
Bu hastalıkların önü, niçin bir türlü alınamıyor…?
Soran var mı…?
Sorgulayan var mı…?
Bu işleri irdeleyen…
Bu işlerin üstüne üstüne gidip…
Hainlerin perdesini, peçesini kaldırıp…
Sorgucu olup solduran…
Maskelerini indirip…
Bu yüzsüz ve insafsızlara, kalemi ile saldıran var mı…?
Bazı yürekli insanlar hariç…
Yoooooooooooooookk…
Neden…?
Sebep ne acaba…?
“PİLAV ÜSTÜ KES BİİİİİİİİİİİİR”…
“YAĞLI OSSUUUUUUUUUNN”…!!!
Zaman zaman…
Ve çoğu zamam…
Ahmet GÖLBEK’e…
Hak, hukuk ve insaf çizgilerini de zorlayan karalama kampanyaları yapılır…
“CUKKAYI KAPTI YAZIYOR”denir…
Veya…
“CUKKAYI KAPTI YAZMIYOR” denir…
Bu karalamalar doğru mudur…?
İşine gelmeyenler için doğrudur…
Gerçi GÖLBEK’in de zaman zaman “Kasıtları ve Hataları” tabiki olmaktadır…
Zaten…
Kul hatasız da olmaz…
Ammaaaaaa…
Hiç kimse bilmez ki…
Çoğu “AHMET”lerin parayla pulla pek işi de olmaz…
Onlar, “Doğruları” hiç bir zaman “CUKKA” için yazmaz…
“MARZİNC” de olduğu gibi…
Karşılıksız…
Hiç bir talepte bulunmaksızın…
Sadece, inandıklarını yazarlar…
Pekiiiiiiiiiii…
“Bazıları” için “CUKKA” nedir…?
“CUKKA”…
BİR HAYAT FELSEFESİDİR…
“Pilav üstü üç tek kuru fasulya”dır…
Onu anlayanlar, anlar…
Şimdilerde…
“CUKKA”nın ederinin yükseldiği söyleniyor…
“PİLAV ÜSTÜ KES BİİİİİİİİİİİİİİRR”…
“YAĞLI OSSUUUUUUUUUNN”…!!!
Bazılarına “ÜÇ BİN, BEŞ BİN”…????
Bazılarına da “ON BİN”…????
Artı “KA DE VE”si de ilave ossuuuuuuuuun…
Aylardır bir “MARZİNC” dir gidiyordu…
Marzinc aşağı, Marzinc yukarı…
Adına “PLATFORM”lar kurulan…
İmza kampanyaları düzenlenip…
Hop oturulup, hop kalkılan…
Ağlanılıp, sızlanılan…
Dırım dırım dırlanılan…
“AT PAZARLIĞI” yapılır gibi…
Çirkin ve aşağılayıcı pazarlıklar yapılmaya çalışılan…
Marzinc…
Toplantı üstüne toplantıların yapıldığı..
“UYDUM HAZIR OLAN İMAMA”diyerek herkesin safını belli etmeye çalıştığı günlerde…
Açıkça safını belli edip…
Yazdıkları yazılarıyla…
“Platformculara” karşı olan iki kişi vardı…
İKİ AHMET…
Ya Marzinc’in karşısında olanlar…????
ÇÖPLÜKÇÜ…
ZİRAATÇI…
Yerel yazılı ve görüntülü basınımızın, BAZI YAZAR ÇİZER TAİFESİ…
Veeeeeeeeee….
PLATFORMCULAR…
Pisliğin ve kirliliğin içine boğazına kadar batmış Karabük’te…
Sorduklarımıza cevap veremeyen…
Ancaaaaaaakk…
Her devirde yerini alan “EFSANEVİ” icraatçılar…
Ne olduysa…
Birden bire…
İlk fireyi…
Mustafa YANIK verdi…
Sustu…
Veya…
“Yayın Politikaları” doğrultusunda “Susturuldu”…
Sonra…
Görsel ve yazılı basınımızın bazı “GÜZİDE EVLATLARI”, yazmaz ve konuşmaz oldu…
Aniden her şey sanki “süt liman”olmuş gibi görüntüye büründü…
İnsanın aklına bin bir türlü soru geliyor…
Herhalde…
“ÇÖPLÜKÇÜ” tekrar çöplüğüne geri döndü…
“ZİRAATÇI”oturduğu yerde kaykıldı kaldı…
“PLATFORMCULAR”ın bazıları da hisselerine düşenlerle nasiplerini aldı…
Diye düşünüyor insan…
Bu sırada…
Havaya “SANAL” olarak atılan…
Furom gazı için…
Haykırılan sesler…
Birden bire kesildi…
Çinko oksit…?
“BİRİNCİ ÇİNKO” yapılarak torbalanıp, “Tombalada” ezildi…
Bunun bir de “İKİNCİ ÇİNKO”su olur…
Ortalık yavaş, yavaş tedricen durulur…
Her şey…
Zaman geçer, unutulur…
Diye düşünüyorduk ki…
Sanki…
Birden bire sular duruldu …
Çarşaf çarşaf “İLANLAR”…
Sayfalarda…
Ekranlarda…
Görünür oldu…
Ne oldu be akedeşleeeeeeeeeeeer…?
Ne oldu…?
PİLAV ÜSTÜ KES BİİİİİİİİİİİİR…
YAĞLI OSSUUUUUUUUNN..
BAZILARINA, ÜÇ BİN, BEŞ BİN…
BAZILARINA DA ON BİN…
ARTI…
KA DE VE si de ilave ossuuuuuuuuun…
Mu oldu…??????
Yoksa…
Hatalı olunduğu idrak edildi de…
“Marzinc” tekrar buzdolabına mı kondu…???
Şimdi anladınız mı…?
Karabük’ün sırtı yerden niye kalkmıyor…
“SAHİPSİZ KARABÜK”ün niçin bir türlü “SAHİBİ” olmuyor…???
Çünkü…
Kendisini allame ve dünyanın merkezi zanneden bazı “UYANIKLAR”…
“İŞEMESİNİ DE BİLİYORLAR”…
“KURUTMASINI DA BECERİYORLAR”…
Sonra da ahkâm kesiyorlar…
“Abi şirket reklam vermiş, bizde reklamı yayınladık bastık” diyorlar…
Bu her şeyde böyle oluyor…
Karabük’ün kaderiyle oynanıyor…
Hiç bir şeyi hak etmeyen bazı “ÇAPSIZLAR”…
Şart, zemin, zaman ve “CUKKALANAN İMKÂNLARLA”…
İtelene, kakalana bir yerlere getiriliyorlar…
İşte bu “FIRDÖNDÜ” döngüsünün içinde…
İki metre önünü göremeyecek kadar miyop gözlü olan..
Veeeeeeeee…
Kıymet-i harbiyesi kendinden menkul bazı “ADAMLAR” da…
Bizi ve Karabük’ümüzü yönetmeye kalkarak…
Söz sahibi ediliyorlar..
GAZETECİ MÜBAREK BİR ADAMDIR…
Gazeteci, toplumu sırtlayan bir adamdır…
Gazeteci, şartlar, zemin, zaman doğrultusunda, tehditle, şantajla, yalanla, dolanla, “yükünü tutup”, zenginleşen değil…
Toplum içinde…
Toplum adına…
Sadece doğruları yazan…
Mum gibi eriyerek…
Aynen…
Eli öpülesi “CUMHURİYET ÖĞRETMENLERİ” gibi…
YAŞAM SAVAŞI VEREN BİR ADAMDIR…
Hakkıyla gazetecilik yapan…
CENNETLİK ADAMDIR…
Bu herkes tarafından böyle biline…
Saygılarımla
Cep No: 0 505 522 67 25