Geçtiğimiz hafta sonu İngiltere ADD’nin davetlisi olarak;“Dünyada Antiemperyalist Mücadelenin İlk Kalesi Olan TBMM’nin Açılışının 96. Yılında Ülkemize, Bölgemize ve Dünyaya Bakış” konulu konferansta konuşmacı olmak ve23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımünasebetiyle, Türk Toplumu’nun düzenlediği bir dizi etkinliğe katılmak için Londra’daydım.
Hem konferans hem de etkinlikler, her bakımdan çok başarılı geçti. Emeği geçenleri; başta ADD İngiltere Başkanı Jale Özer ve Azerbaycan Evi Başkanı Ali Tekin Atalar olmak üzere, kutluyorum.
Obama Uzak Durdu
24 Nisan 2016 Pazar günü, Londra’da Azerbaycan Evi’ndeki etkinlik sırasında, aynı zamanda savaş muhabiri olanMahir Tan yanıma gelerek; “Siz iki gün önce verdiğiniz konferansta, Ergenekon ve Balyoz gibi hukuk görünümlü operasyonların arkasında emperyalizmin olduğunu söylediniz. Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, bugün Hürriyet’in pazar ilavesinde yaptığı açıklamada; ‘George W. Bush olabilir ama Obama bu işlerin içinde olmadı, uzak durdu’ demiş. Siz ne dersiniz?” diye sordu.
Gerçekten şaşırmıştım. İhtimal vermedim. “Hala anlamamış olamaz” diye düşündüm! Ve gazeteci Mahir Tan’a cevap olarak; “Müsaade ederseniz Sayın Başbuğ’un açıklamasını okuyup, öyle yanıt vereyim” dedim.
Otelime gider gitmez, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un Hürriyet’e verdiği mülakatı, internet aracılığı ile okudum. Mülakatın içinde; doğrular vardı, yanlış değerlendirmeler vardı ama her şeyden önce, aklın ve havsalanın kabul edemeyeceği fahiş bir hata vardı!
Daha Önce de Anlamamıştı!
Sayın Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yapılan Balyoz ve bunun gibi hukuk görünümlü operasyonları, sorulan bir soru üzerine değerlendirirken; “George W. Bush Hükümetinin bazı organlarının yardımcı olduğu kanaatindeyim. Fakat; Obama Hükümetinin daha mesafeli durduğu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin zayıflamasının sonuçlarını gördükten sonra, karşı olduğu düşüncesini taşıyorum” demiş.
Anlaşılan o ki; Sayın Başbuğ problemi hala anlamamış! 2010’da, Karamürsel’de resmi bir toplantı sonunda, aynı yuvarlak masada yan oturarak yemek yedik ve sohbet edildi. O gün itibarıyla, yakınlarımla da paylaştığım değerlendirmem; “Komutanımızın meseleyi anlamadığı, niçin TSK’ya saldırıldığını kavrayamadığı” şeklindeydi.
Anlamamaya Devam Ediyordu
6 Ocak 2012’de Sayın Başbuğ’un, tutuklandığında televizyon ekranlarına yaptığı konuşmayı dikkatle izledim. Evet, o tarihte de meseleyi anlamadığı, konuşmasından net olarak anlaşılıyordu.
Sayın Başbuğ Silivri’de yatarken ziyaretine giden büyüğüm ve sevdiğim bir general ziyaret sonrasında bana;“Türker, komutanımız hala sorunu anlamamış” dedi.
Sayın Başbuğ’un, serbest kaldıktan sonra da yaptığı konuşmalarda ve açıklamalarda da; “Niçin TSK’nın başına bunlar geldi?” sorusunun cevabını kafasında tam olarak netleştiremediği belli oluyordu.
ABD Muz Cumhuriyeti mi?
Son olarak; George W. Bush ve Obama ayrımı yapması, durumu hala anlamadığının çok açık deliliydi. ABD “Muz Cumhuriyeti” miydi, her gelen başkan keyfine göre politika geliştirsin? Bakın, CIA Türkiye uzmanı Henry Barkey; “AKP ile anlaşarak TSK’yı kafesledik” diyor. Yani; “Başbuğ dahil, askerleri biz içeri attık” demek istiyor.
Amerika’nın ünlü düşünce kuruluşu “Brooking Institution” yöneticilerinden, Obama’nın Avrupa – Asya Direktörü ve Türkiye konusunda en yetkili yardımcısı Philip Gordon tarafından, 2008’de yazılan “Winning Turkey” adlı kitap AKP hükümetinin yol haritasını çiziyor ve her şey burada çizildiği gibi de gerçekleşiyor. Ne diyorsunuz, tesadüf olabilir mi?
ABD İçin Kabus Senaryosu
Philip Gordon, “Winning Turkey” kitabına şöyle başlıyor; “Şöyle bir karabasan düşünün; Türk Ordusu bir darbe yaparak, gizli İslamcı ajanda takip ettiğini düşündüğü ve Türkiye’nin ulusal çıkarlarını peşkeş çektiğine inandığı, ‘İslamist eğilimli hükümeti’ deviriyor. ABD ve AB’den gelecek ambargolara karşı, bağımsız bir politika izleyeceğini açıklıyor. AB üyeliği talebini geri çekiyor, NATO anlaşmasını askıya alıyor ve ABD’nin askeri üsleri kullanmasını yasaklıyor. Rusya, Çin ve İran ile daha yakın ilişki kurarak Kuzey Irak’a asker yolluyor.”
Bu kabus senaryosunu yazan Obama’nın Türkiye yardımcısı; “Nasıl olur da, ABD bunun olmasına izin verir? Siz ABD Başkanı olsaydınız böyle bir felaketi önlemek için ne yapardınız?” şeklinde soruyor ve devam ediyor“Bunun bir olasılık olduğunu görmeyen, bu tehlikeyi yok sayan ve gerekli tedbirleri almayan herkes, yeterli dikkati göstermiyor demektir.”
Çözmek İçin, Önce Anlamak Şart
Sayın Başbuğ’un da demir parmaklıkların arkasına gönderildiği Ergenekon ve Balyoz gibi operasyonlarla ABD; kendi çıkarları açısından, ülkemizin yularını bırakmamak için tedbir almıştır. Evet, Obama da bu işin içindedir, hem de iliklerine kadar. Zaten, aksini söylemek için, meseleyi anlamamış olmak lazım.
Nobel ödüllü ünlü fizikçi Albert Einstein bir soru üzerine; “Dünyayı kurtarma görevini bana verseler ve bunun için 1 saatim olsa, 55 dakikasını anlamaya verirdim” diyor. Çünkü; herhangi bir problemi çözebilmek için önce anlamak şart. Problemi anlamayan veya eksik anlayan, problemi çözebilmenin bir parçası asla olamaz.
Saygılar sunarım.
İLK KURŞUN