Resim yapabilmeyi çok isterdim. Hayallerimi tualin üzerinde resmedebilmek için neler vermezdim! Ama, çöp adam dahi çizmekte zorlandığımı itiraf etmeliyim. 2010 yılının başlarındaydık. Deniz Harp Okulu’nun Komutanı idim ve üzerinde çalıştığım projelerden birisi; okulun müzesini yenilemek, tarihi buluntu, yeni obje ve görsellerle tarihine uygun olarak geliştirmekti.
Yurt dışında bulunduğum zamanlarda, müzelerde ve tarihi kurumlarda en çok dikkatimi çeken noktalardan biri de; tarihi şahsiyetlerin ve savaşlar da dahil, tarihi olayların mutlaka sanatsal olarak resmedildiğiydi. Deniz Harp Okulu Müzesi’ni yeniden yaparken bu hususa dikkat ettim; denizcilik tarihimize mal olmuş önemli isimlerin, gemilerin, deniz savaşlarının ve okulun tarihi geçmişinin yansıtıldığı yağlıboya resimler yaptırdım.
Sonunda Aradığımızı Bulduk
Deniz Harp Okulu Müzesi’nin girişine ise, en görkemlisini yaptırmayı planlıyordum. Yaklaşık 24 metrekare büyüklüğünde olacak bu yağlıboya tablonun kompozisyonunu hayalimde canlandırmıştım. Esas iş, bu hayali tuvalde canlandıracak ressamı bulmaktı.
Her tarafa haber saldık ressamımızı bulabilmek için. Sonunda aradığımızı bulduk. O isim; Sayın Refik Aziz idi. İlk görüşmemizde Refik Hoca’yı sevdim. Azerbaycan’ın Gökçay rayonunda doğmuş, Azim Azimzade Ressamlık Yüksek Okulu’ndan mezun olmuştu.
Ben Bu Resmi Yapabilirim
Zorluklar içinde büyümesine rağmen; gerek akademik, gerekse sanatsal yaşamı başarılarla doluydu. Hayalimi anlattım, dinlerken gözlerindeki pırıltıyı fark ettim. Beni dinledikten sonra; “Ben bu resmi yapabilirim.” dedi ve bazı isteklerde bulundu, resmi iyi yapabilmesi için gerekli olan ortamsal şartlar hakkında. Bunlar, hiç sorun değildi!
Refik Hoca’dan resmetmesini istediğim hayalimin kompozisyonu şu şekildeydi: 1081’de başlayan, günümüze kadar gelen ve yaklaşık bin yıllık zaman dilimi içindeki Türk Denizciliği canlandırılacaktı. Bu döneme damgasını vuran Denizcilerimiz, Kaptan-ı Deryalarımız ve Amirallerimiz; Deniz Harp Okulu’nun önünde toplanmışlar, öğrencilerin önlerinde yaptığı tören geçişini izliyorlar olacaklardı. İçlerinde kimler yoktu ki; Çaka Bey, Barbaros, Turgut Reis, Piri Reis, Sokullu Mehmet Ali Paşa, Cezayirli Gazi Hasan Paşa ve niceleri. Tabii ki; Türk Denizciliğine büyük ufuklar kazandıran Atatürk de aralarında bulunacaktı. Bir bakışta, 10 asırlık Türk Denizcilik tarihi, film şeridi gibi bakanın gözlerinin önünde canlanmalıydı.
Gerçekten, Bir Şaheserdi
Uzun ve her safhasını izlediğim bir çalışmadan sonra, Refik Hoca eserini ortaya çıkardı. Gerçekten, bir şaheserdi. Ayrıca; bu büyüklükte Türkiye’de yapılan ilk yağlıboya tabloydu ve bu tablo şu anda, Deniz Harp Okulu’nun müzesinde sergilenmektedir.
Bugüne kadar Türkiye’de, Azerbaycan’da ve çeşitli ülkelerde 30 kadar kişisel sergi açmış, 50 karma sergiye katılmış ve eserleri müzayedelerde satılmıştır. Türk Deniz Kuvvetleri’nde, Türk Hava Kuvvetleri’nde, Beşiktaş Deniz Müzesi’nde, Gelibolu Piri Reis Müzesi’nde, Pera Palas Oteli’nde ve özel koleksiyonlarda Refik Aziz’in çok sayıda resmi bulunmaktadır. Değerli sanatçı; Azerbaycan Dede Korkut Vakfı İstanbul Temsilcisi olup, Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği ve Azerbaycan Ressamlar Derneği üyesidir.
Ayvazovski Neyse Refik Aziz O!
Gerek Azerbaycan’daki, gerekse halen yaşadığı ülke olan Türkiye’deki ulusal sorunlara duyarlılığı çok yüksek olan, Türk Dünyasının birlikteliği ve inkişafı için çalışmaları olan değerli sanatçı Refik Aziz’in, 1992 Hocalı katliamı konusunda, uluslararası kamuoyunda farkındalık yaratma çalışmaları da vardır. Özellikle Ermenistan işgali ile mülteci konumuna düşen, Hocalı katliamı sonunda yetim ve/veya öksüz kalan çocuklar için de mücadele vermiş ve vermektedir.
Bir dönem İstek Vakfı Kültür ve Sanat Danışmanlığı yapan Prof. Dr. Refik Aziz, halen Yeditepe Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmaktadır.
1817’de Kırım’da doğan, çok sayıda deniz ve gemi resmi yapan, Rus Donaması’nın resmi ressamlığına atanan, Sultan Abdülmecit, Sultan Abdülaziz ve Sultan II. Abdülhamit tarafından huzura kabul edilen, Osmanlı Deniziliği için resimler üreten Ermeni asıllı Rus İvan Ayvazovski neyse; Azerbaycan, Türkiye, Türk Denizciliği ve Türk Deniz Kuvvetleri için de Refik Aziz, odur. Kendisine uzun, üretken ve mutlu bir yaşam diliyoruz.
İLK KURŞUN