İran asıllı Türk işadamı Reza Zarrab’ın ABD’de tutuklanmasıyla birlikte gözler İran’a yönelik uluslararası ambargonun nasıl delindiğine çevrildi.Zarrab’ın ortağı olduğu iddia edilen Babek Zencani, İran’da‘devletin parasını çaldığı’ gerekçesiyle idama mahkum oldu. Türkiye, Reza Zarrab’ın ilişki ağını ve İran’ın yasadışı petrol satışından elde ettiği gelirleri, işadamı üzerinden nasıl akladığını üzeri kapatılan 17-25 Aralık soruşturmalarıdöneminde öğrenmişti. O dönemde hazırlanan iddianameler, “paralel yapı darbesi” olarak nitelendirilip ortadan kaldırılmasına rağmen, Reza Zarrab ve ilişkileri Türk insanının hafızasına kazındı.
İşte 17-25 Aralık döneminde iddianamelerle ortaya çıkan Zarrab’ın kara para ve ambargo delme sistemi:
Türkiye’de 10 paravan şirket kuruldu, bu şirketler adına banka hesapları açıldı.
Bu şirketler, sahte evrakla “ihracat yapmış” gibi gösterildi. Olmayan bu ihracatın bedeli olarak şirketlerin hesabına yüklü miktarda döviz havalesi yapıldı.
Sahte gümrük beyannameleri ve buna uygun düzenlenen faturalarla, bankalardan döviz satım belgeleri alındı.
Ardından bankalara yatan paralar çekildi, bavullarla Rusya’ya gönderildi, oradan da yeniden Türkiye’ye sokuldu.
Benzer bir sistem Çin’le de oluşturuldu; Çin’de paravan şirketler kuruldu.
Çin’deki paravan şirketlerin banka hesaplarına İran’dan havaleler yapıldı. Bunlar olmayan ihracatların bedelleri gibi gösterildi. Hayali ihracatlar için sahte evrak düzenlendi. Çin’e gönderilen bu paralar, Türkiye’ye aktarıldı.
Türkiye’ye aktarılan paraların bir bölümü altına çevrildi, bir bölümü yeniden İran’a havale yoluyla gönderildi, bir bölümü de çekildi.
Çekilen paralar bavullara koyularak, kuryelerle doğrudan ya da Dubai üzerinden İran’a gönderildi.
Altına çevrilen paralar yine sahte belgelerle Türkiye-Dubai-İran arasında havale edildi. Havaleler için ise sahte ihracat belgeleri üretildi. Sonunda para İran’a “aklanmış” olarak girdi. Aracılar da “aklanan” her para için komisyon aldı.
Kaynak: sozcu.com.tr / Zeynep Gürcanlı