Reza Zarrab’ın ABD’de tutuklanıp 75 yıl hapis istenmesi önemli bir gelişmedir.
Öyle çünkü Zarrab Türkiye’de yapılan malum 17-25 Aralık operasyonlarının kilit ismiydi ve pek çok bakana rüşvet verdiği iddia ediliyordu.
Dahası, Türkiye ile İran arasında yapılan ambargo dışı gizli alışverişin kilit ismiydi.
Böyle birinin sürpriz biçimde ABD’de tutuklanması gelecekte olacak bazı gelişmelerin işareti gibidir zira Zarrab’da tutuklanma gibi zerre bir endişe olsaydı ABD’ye gitmezdi.
Peki ne tür gelişmeler mi?
Mesela Zarrab konuşur ve perde gerisini aralarsa sadece bazı Türk kamu bankalarının değil aynı zamanda önemli bazı siyasilerin başı ciddi olarak derde girebilir.
Edelman ve Abramovitz’in açıklamaları sonrasındaki gelişmeler gösteriyor ki ABD Türkiye’deki yönetime karşı PKK ve IŞİD’i kullanmanın ötesinde her cepheden saldırıya geçmiş durumda!
FETÖ’cü polislerden PKK’ya istihbarat!
Yüksekova, Nusaybin ve Bağlar’da son yaşananlarla PKK’nın devletin içinden bilgi aldığı kesinleşti.
Bazı çevreler bu duruma PKK içindeki istihbaratçıların saf değiştirmesi şeklinde açıklama getirmesine rağmen hakikat bu değil.
Dün bilgi aldığım Emniyet kaynağıma göre PKK’ya istihbarat maalesef polisin içinden gidiyor.
Kaynağım PKK’ya bilgi aktaranın Emniyet içinde hâlâ temizlenememiş FETÖ’cü unsurlar olduğunu söyledi.
Şaşırmadım zira aynı FETÖ seçim sürecinde türbanlı ablaları ile bile PKK ile kol kolaydı ki bu iki çetenin efendisi aynı merkez yani ikisi Amerikan kardeşi.
Referandum-Kurultay takası mı?
Tayyip Erdoğan’dan MHP’ye çağrı:
“-Gelin Ak Parti ile Meclis’te beraber olun ve yeni Anayasa için referandum kararı alın.”
Peki Bahçeli bu çağrıya uyar mı?
Peşinen hayır uymaz diyemiyoruz zira Bahçeli AKP ne zaman sıkıştı o gün yanında oldu.
Erdoğan’ın çağrısı sonrasında Ankara’da şöyle bir fısıltı yayılmaya başladı:
-Kurultay ile referandum takas edilecek .
Kuşkusuz bu bir spekülasyon lâkin Bahçeli postu yani MHP Müdürlüğü makamını korumak için böyle bir teklife evet diyebilir…
Kılıçdaroğlu istifa edecek!
Birkaç gündür Ankara’da bir iddia ayyuka çıktı.
O da Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasetin önünü açmak için kişisel fedakarlık yapıp CHP Genel Başkanlığı’ndan ayrılacağıdır.
Halkın Habercisi gibi CHP kamuoyunda saygınlığı olan portalların bile kampanyaya dönüştürdüğü bu istem sol kamuoyunda büyük ilgi görüyor.
Kuşkusuz Kılıçdaroğlu kalsın diyen siyaset esnafları yok değil ancak Kemal bey kendisiyle Tayyip Erdoğan ile AKP’nin alaşağı edilemeyeceğini kesin olarak görmüş durumda. Israr etmesinin AKP’ye yarayacağı defalarca yapılan anketlerle ispatlı zira bugünkü oyu yüzde 55’lerde.
Yürekli bir savcı!
Allah söyletti derler ya aynen öyle!
Tayyip Erdoğan önceki gün PKK’nın ihanet ya da çözüm sürecinde nasıl silahlandığını ve görmezden gelindiğini kendi ifadesiyle ortaya koydu.
Değil hukuk, kanun devletlerinde böyle bir itiraf sonrası savcılar harekete geçer ama bizde henüz harekete geçen bir savcı yok.
Diyeceksiniz ki Cumhurbaşkanı vatana ihanet dışında sorumsuz yani ona dava açılamaz!
Pardon ama kanunsuz emri dinleyip suç işleyen vali ve kaymakamlar var, onlara açılsın dava!
Türkiye’de sadece muhalefet yetersiz değil, kanun hakimiyeti adına risk alacak kamu görevlisi sorunu da had safhada!
Aydınlık