Latin Amerika dönüşü R. Erdoğan’ın yolda söyledikleri; aslında ABD Başkan Yardımcısı Biden’in İstanbul’da yaptığı baskıların yansıması. Vee!.. Erdoğan’da saray danışmalarının raporlamaları üzerine oluşan “Ahmet Hoca, Biden ile gizli ittifak mı yaptı” kuşkusu…
Medyaya yansıyan sözlerinin çok kısa bir değerlendirmesini yaptıktan sonra R. Erdoğan’ın neden bu çıkışı yaptığının perde arkasını aktarmaya çalışacağım.
R. Erdoğan, “Ben miyim senin ortağın, yoksa Kobani’deki teröristler mi” derken ABD’ye sert tepki gösterip “ortağını seç” diye yüklenmedi. Açıktan “beni seç” diye talepte bulundu. Çünkü o konuşmada sözlerin devamında 1 Mart tezkeresinin reddedilmesini hatırlatması ve o dönemde yakın çalıştığı arkadaşlarını suçlaması, ardından da Suriye’ye askeri müdahaleyi ima etmesi bir bütünlük içinde “beni seç”i tarif ediyordu. Yeri gelmişken, 1 Mart tezkeresi döneminde Başbakan baş danışmanı olarak görev yaptığım süreç içinde ilgili birkaç noktaya da ben değineyim;
R. Erdoğan başta Ahmet Davutoğlu olmak üzere yol arkadaşlarını suçluyor ama gerçeklerin çok küçük bir bölümünü ifade ediyor. Öncelikle o dönemin perde arkasının tam olarak aralanması için “Başbakan” Ahmet Davutoğlu’nun dış politika baş danışma olarak yürüttüğü gizli diplomasinin aydınlatılması ve Dışişleri Bakanlığı’nda yaşanan kavgaların ortaya çıkması lazım. Ahmet Hoca 1 Mart tezkeresinin oylanacağı gün Abdullah Gül tarafından ne(ler) ile görevlendirilmişti gün ışığına çıkması lazım. Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir bürokrat, Meclis’te hararetli saatler yaşanırken nerede kimleri bilgilendiriyordu, sonra bu bürokratın mesleki kariyerinde neler oldu iyi bilinmesi lazım. Abdullah Gül ile yapılan Bakanlar Kurulu toplantılarında neler konuşuldu sonra Gül kime/kimlere “çık tezkereye karşı konuş” dedi. Sonra ortaya attığı bu kişilerin arkasında niye durmadı? Tezkere öncesi hangi ülkenin Başbakanı ile telefonda ne konuştu? 1 Mart tezkeresine içi razı gelmemesi daha sonra bir kitapta sadece yazıldığı ve iddia edildiği gibi Irak ile ilgili gördüğü rüyadan mı kaynaklanıyordu?!.. Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile Abdullah Gül, tezkerenin reddedilmesine yönelik izlenecek politikalar konusunda kapalı kapılar ardından ne mutabakatlara vardı? Kamuoyuna bunların yansıyış biçimi ve stratejileri nelerdi?.. Daha önce yazdım; kamuoyu 1 Mart tezkeresi konusunda doğruları bugüne kadar hiç öğrenmedi. Bugün, R. Erdoğan’ın açıkladıkları ise buzdağının görünen küçük bir ucu.
Bu kısa özetin ardından şunu rahatlıkla söyleyebilirim; -saray ve AKP kulislerinden edindiğin izlenim de destekliyor- ABD/Biden, R. Erdoğan’ı kötü sıkıştırmış!..
Bunun iç siyasete yansımalarını da Erdoğan’ın 1 Mart tezkeresini bahane ederek Davutoğlu’na ağır yüklenmesi ile gördük.
***
ADSIZ’ın takipçileri R. Erdoğan ile Ahmet Hoca arasındaki sıkı kapışmanın sürecini yakından bilir. Son bomba da Davutoğlu’nun Suudi Arabistan gezisi ardından patladı.
Erdoğan’ın saray kurmayları, Latin Amerika seyahati sırasında Ahmet Davutoğlu’yla ilgili kendisine “8 can sıkıcı konu” hakkında bilgilendirme yaptı. Analiz/rapor mahiyetinde bilgilendirme şöyle;
1-Davutoğlu’nun Beytullah’ta yaptığı şov:
“Efendim, siz yokken Beytullah’a götürdüğü milletvekilleri, yakınları, teşkilat mensupları ile kurgulanmış bir Kabe şovu gerçekleştirildi. Ümmetin yeni lideri benim mesajı verildi.”
2-Genelkurmay Başkanını yanına alarak Suudi Kralının yanında verdiği poz:
“Genelkurmay Başkanını yanından ayırmayarak Suudi Arabistan seyahatinde Ümmetin yardıma koşacak Şii cepheyle savaşacak Türk ordusu benim yanımda mesajı verdi.”
3-İngiltere ve Davos ziyaretlerinde Batı’yla çalışmak istiyorum mesajı:
“Özellikle İngiltere’ye yaptığı seyahatler sonrası Batılı iş adamlarına ve yöneticilerine yönelik sizinle iş yaparız, Ali Babacan ekolünü tekrar inşa edeceğiz mesajı verildi.”
4-Arınç’ın başlattığı “öze dönüş” hareketine sessiz kalması;
“Olaylara sessiz kaldı. Arınç’ın öze dönüş hareketi daha sonra Davutoğlu ile eklemlenecek. Size muhalefet yapamıyor… Siyasi bomba olarak Arınç’ı kullanıyor… Arınç’ın Dolmabahçe üzerinden yüklenmesi manidar bu da danışıklı dövüşü akla getiriyor…”
5- Bazı isimleri yanına çekmesi;
“Taner Yıldız gibi bazı isimlere sahip çıkarak bu partinin geleceği benim mesajı veriyor kendisini vefanın bir adresi olarak gösteriyor.”
6-Davutoğlu’nun Biden ile yaptığı görüşmenin içeriğini paylaşmaması;
“Danışmanları hâlâ Biden görüşmesini rapor etmedi, Davutoğlu ile Biden görüşmesinin detayları Külliye’ye ulaşmadı. Bizden habersiz neler konuşuldu ne sözü verdi bilmiyoruz.”
7- Başbakan sıfatıyla yeni bir çözüm süreci başlatması;
“Siz Dolmabahçe’yi tanımadınız, çözümü buzdolabına kaldırdınız ancak terör operasyonları sürerken size inat Mardin’de kamu düzeni makyajı altında yeni bir açılım başlattı… Kandil için yeni heyet kuruyor.”
8-Vatandaş Ahmet mesajı:
“El altından teşkilatlara sürekli olarak ümmetin dertleriyle biz dertleniyoruz onların derdi ihaleler para pul mesajı veriliyor… Ben vatandaş Ahmet’im mesajının altında bu yatıyor.”
Şimdii!.. Erdoğan’ın “Irak’taki hataya düşmem” sözlerini bir daha değerlendirmenizi tavsiye ederim. Acaba kimin için?..
yeniça