“Görünene göre karar verenler ne kadar az şey gördüklerinin farkında olmayanlardır. İlk anda gördükleri gösterilmek istenendir. Hedef saptırılarak gerçeklerin görünmesi engellenmektedir. Provakatörler maalesef amacına ulaşmış Sivas’ın alnına kara bir leke çalınmıştır. Çatışma var gibi gösterilmiş, peşin hükümlerle şunu- bunu suçlamak olan olayı ortadan kaldırmaz. Ortak değerlerimiz o kadar çoktur ki farklılıklardan hareket ederek birlik ve beraberliğimiz bozulmaya çalışılmıştır. Sivas’ta yaşananlar bir çatışma değildir ve tamamıyla Sivas’a yönelik icra edilmiş olaylardır. Hoşgörü içerisinde 2 Temmuz 1993 tarihine kadar asırlardır bir arada yaşamış o gün bu gündür yine bir arada yaşayan ve bir arada yaşama arzusunda olan milletimizin birlik ve beraberliğinin huzur ve güvenliğine kast edilmiştir. Asırlardır senliğe benliğe mahal vermeyen bu topraklarda yaşanmış en kara bir gündür. Bu topraklar asırlarca kardeş yaşayan insanları ayrı gayrı yapmak için düzenlennen oyun üstüne oyun denemeleri kardeşi kardeşe düşman etme girişimleri ayırmadan bsölmeden hükmetmek imkansız olduğu için yapılmaktadır. Farklılıklarının derinlişterilip husumet doğacak ortam amaçlanmaktadır. 2 Temmuz 1993 öncesinde sonrasında höşgürülü bir arada yaşanan Sivaslılar kan ve gözyaşı içinde yaşamaya mecbur edilmesini lanet ve nefretle kınıyorum. Buradaki yangın maalesef Sivas’ın geleceğini ateşe verdi. Ne acılar dindi ne de ateş söndü. Bu acı bizim acımızdır. Hayatını bu olaylarda kaybedenlerin acısı hala içimizi yakmaktadır. Hepsi bizim değerimiz bizim geleceğimizdir. Geriye bakarak ilerlenmez. Tabi ki acılarımızı unutmayacağız, tarihin tekerrür etmemesi için birlik ve beraberliğimizi bozmadan geleceğe yöneleceğiz. Madımak Olayı yangınında hayatını kaybeden 37 vatandaşımızın anısı önünde saygı ile eğiliyor, rahmetle anıyor, milletimize, yakınlarına tüm Sivas’a ve Sivaslılara baş sağlığı diliyorum.”
Alevi Dernekleri öncülüğünde çeşitli siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan gruplar Seyrantepe Mahallesi üzerinde toplandıktan sonra Ethembey Parkı önünde toplanarak yürüyüşe geçti. Yaklaşık 15 bin kişilik kortej 3 kilometrelik bir yürüyüş sonrasında kent meydanı üzerinden Atatürk Caddesi’ni takip ederek eski Madımak Oteli’nin bulunduğu bina önüne kadar geldi. Ellerinde olayda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları, pankart ve dövizler taşıyan grup, ‘Sivas’ın ışığı sönmeyecek’, ‘Sivas’ın hesabı sorulacak’ şeklinde sloganlar attı. Olayda yaşamını yitirenlerin aileleri ile milletvekilleri otel binasının önüne geldi. Burada bazı ileler içeriye girip anı köşesi önüne giderken, diğerleri tepki göstererek, bine utanç müzesi yapılana kadar içeriye girmeyeceklerini söyledi. Bunun üzerine içeri girenler de dışarı çıktı. Anma etkinliği saygı duruşu ile başladı. Olayda hayatını kaybedenlerin isimleri tek tek okundu. Kortejde bulananlar ise ‘Burada’ diyerek karşılık verdi.
22 YIL SONRA MADIMAK ÖNÜNDE
Olaylarda yaşamını yitirenler arasında yer alan şair Metin Altıouk’un kızı, CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, olaydan sonra ilk kez Sivas’a gelerek anma etkinliğine katıldı. Eski Madımak Oteli’nin bulunduğu binasının önüne gelen ve duygulu anlar yaşayan Altıok, hayatını kaybedenlerin yakınları ile tek tek ilgilendi. Altınok’un yanı sıra HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Ercan, CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, CHP Sivas Milletvekili Ali Akyıldız, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ve HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknaz Uca da otel önüne gelerek karanfil bıraktı. 22 yıl sonra ilk defa Sivas’a geldiğini söyleyen CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, “Bu dava biz bitti demeden bitmez demiştik. Kim incinirse incinsin karanlıklar aydınlansın demiştik. 22 yıl boyunca adaletsiz bir yolda acıyla, ağır bir yükle yürüdük. Ben 22 yıl buraya gelemedim. 22 yıl sonra artık başka bir sorumlulukla burada olmam anlamlıdır ve gereklidir, bir sorumluluktur. Bu nedenle de bugün ailelerimizle birlikte buradayım. 22 yıldır gelemediğim her sene bedenim olmasa da kalbim hep buradaydı. Bu mücadeleyi hep birlikte yürütüyoruz. Sonsuza kadar sürdüreceğiz. Gerçek suçlulular bulunana, tüm siyasi faili meçhul cinayetler aydınlatılana kadar, tüm katliamlar adalete kavuşana kadar, Türkiye insanlık hakları yasasına kavuşana kadar, zaman aşımı kaldırılana kadar mücadelemiz için konuşmaya, söz söylemeye devam edeceğiz. Baskıcı, zulmeden, susturanlara karşı direneceğiz ve ülkemiz için hayırlı olacak” dedi.
‘KATLİAM ANLAYIŞI HÜKÜMETTE SÜRDÜRÜLÜYOR’
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise eski otel binası önünde açıklama yaparak, Madımak katliamının aydınlatılabilmesi ve sorumluların hesap verebilmesi için gerçek anlamda Türkiye’de adalet ve demokrasi değerlerine dayanılan siyasi bir yapının olması gerektiğini belirterek şöyle dedi: “Ne yazık ki 22 yıl boyunca Türkiye’de siyaset anti demokratik yapıların sınavından geçti ve gerçek anlamda böyle bir yüzleşmeyi gerçekleştirecek bir siyasi irade ortaya koyulamadı. Ben aynı zamanda Sivas katliamı zihniyetinin bütün hükümetlerde aslında yaşamasının ve yaşatılmasının bir ifadesi olduğunu düşünüyorum. Bugün bu katliamın hala hesabı sorulamamış. Eğer zihniyet olarak demokratik bir zihniyete dayansaydı 22 yıl boyunca iktidar olan hükümetler bu katliamın adalet temelinin hesabını sorma iradesi gerçekleştirebilirdi. Son 13 yıl boyunca üstelik bu Sivas katliamını gerçekleştiren siyasi anlayışın biz AK Parti hükümetinde sürdürüldüğünü, yaşatıldığını gördük. Çom acı bir şekilde. Geçen yıl bütün Alevi toplumunun ve bütün demokrasiye inanan insanların vicdanını kanata kanata zaman aşımı kararı verildi. Bu çok büyük bir ayıptı, büyük bir suçtu aslında. Ben 1 yıl önce mahkeme kapılarında ağlayan gözyaşı döken, kahrolan anneler babalar gördüm. Hala ağlıyorlar. Zaman aşımı kararı verilmesi aslında bu katliamı gerçekleştiren zihniyetle yargının ve siyasi iktidarın temelde hiç bir sorunun olmadığının ifadesiydi. İnsanlarımız bunun için kahroluyor. Hala o zihniyetin yaşadığını, hala o zihniyetin var olduklarını gördükleri için insanlarımız kahroluyor. Zaman aşımı kararı verildi ama tablo ne? Zaman aşındırıyor mu bu öfkeyi, bu acıyı. Artık bu halkımız sadece yanmaya, kaybetmeye mecbur değil. Artık bu halk mücadesiyle kazanıyor. Bizde bu kazanımın yolunu geliştirme, güçlendirme sözünü veriyoruz, madımağın müze yapılması için. Bu davanın yeniden açılması ve hesabının sorulması için.”
“TÜRKİYE BİR DAHA BU KARANLIK GÜNLERİ YAŞAMAYACAK”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Ercan ise Sivas katliamının, Madımak’taki katliamın yıllar sonra acısını hala yüreklerinde hissettiklerini belirterek şöyle dedi: “Sivas’ın hesabının sorulmadığı, yargılamasının gerçekten arka plandaki faillerini ortaya çıkaracak şekilde yapılmadığı sürece bölgede ve dünyada buna benzer çok sayıda katliamlarla ne yazık ki karşı karşıya kalabilme tehlikesi her zaman mevcuttur. 22 yıl önce burada aydınlarımız yakıldı, 22 yıl önce burada laik cumhuriyete dönük planlı, örgütlü, hunharca bir saldırıyla karşı karşıyaydık. 35 canımız bu alanda, bu meydanda yakıldı. Şimdi benzer provalar Ortadoğu’da, bölgede adı değişerek ya IŞİD, ya El-Kaide olup aynı katliamları, aynı hunharlıkla devam ettirmeye çalışıyorlar. Binlerce yıldan bu yana Anadolu topraklarında biz kardeşçe yaşadık. Anadolu toprakları dostluğun, kardeşliğin, yeşerdiği, büyüdüğü bereketli topraklar ve bu topraklara karanlık eller tarihimizin her döneminde gelip kavgayı, kini, zulmü ekmeye çalıştı. Dönem dönem bu zulüm ekme çabasında Madımak gibi aydınlarımızın, canlarımızın yakıldığı, karanlık dönemlerin hakim kılınmaya çalışıldığı acı hatıralarımızı yaşadık. Şimdi bugün burada Türkiye’nin dört bir yanından 35 aydınımızın yakınları sadece aileleri değil yürekleri onlarla beraber atan ve yanan 35 aydınımızın yakınları Türkiye’nin aydınlanma davasının savaşçıları bir araya geldi. Bu bir öfke patlaması değil. Bu Anadolu topraklarında barışın, kardeşliğin, özgürlüğün yeniden yaşatılması için gönülleri bir araya getirdiğimiz bir dostlar buluşması. Bu yüzden yüreklerini bugün 2 Temmuz’da Sivas Madımak’ta tutuşturan bütün yurtseverlere, bütün aydınlık Türkiye özlemiyle yaşayanlara Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlık Türkiye’si özlemiyle tutuşanlara selam olsun diyoruz. Milletvekilleri arkadaşlarımızla bugün buradayız. Türkiye bir daha bu karanlık günleri yaşamayacak. Yaşamamak için elimizden geleni hep beraber yapacağız.”
“YOLUMUZ HEP AYDINLIK OLACAK”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu ise şöyle konuştu:
“22 sene önce bu bina daha farklıydı, ama neredeyse gün boyu alevleri izledik. Yaşı çok genç olanlar hatırlamazlar. Aradan 22 sene geçmiş. O insanlar alevlerin, ateşlerin, dumanların arasında öldüler. O alevler bizi daha da aydınlatacak. Yolumuz hep aydınlık olacak. Hep barış olacak. Buna gönülden inanıyorum. Ölenleri de rahmetle anıyorum.”
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ise acıdan büyük görev olmadığını belirterek, “Biz bir çok şeyi acılarımızla öğreniriz. Burada insanlar umutlarını, adalet, özgürlük ve barış isteklerini, geleceğe dair sevdalarını büyütüyorlar. Umut ediyorum ki bütün bu acıların üzerine Türkiye gelecekte daha adil, daha özgür, daha barış içerisinde bir ülke olacak. Bütün bu etkinlikler bunun için düzenleniyor.” diye konuştu.
‘UTANÇ MÜZESİ OLANA KADAR BURADAYIZ’
Programda otobüs üzerinden otel önüne gelen kalabalığa konuşma yapan Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan dün Sivas’ta katliamlar yapanlarla, bugün Roboski’de katliam yapanların aynı olduğunu belirterek, “Madımak utanç müzesini yapılmasını izin vermeyen otele katillerin ismini yazan anlayış bu ülkenin geleceği olamaz. Sivas Olayları’nın zaman aşımına hayırlı olsun diyenler bize hareket etmektedir. Bu dava mahşere kalmayacak.Bu davanın hakimi savcısı bizleriz. Madımak Oteli utanç müzesi yapılmadan her gün yanmaya devam edecek. Binadan iki katilin isimleri sökülmedikçe yanmaya devam edecek. Madımak utanç müzesi olana kadar biz bu alanlarda olmaya devam edeceğiz.Zaman aşımını tanımayacağız. Sivas’ın ışığı sönmeyecek.” dedi.
Alevi Bektaşi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün Madımak katliamının üzerinden 22 yıl geçtiğini belirterek olayların sorumlusunun devlet olduğunu ileri sürdü. Düzgün şöyle konuştu:”Bugün Irak’ta kafa kesen, selefi grupların benzerlerinin ‘Yak ulan yak cehennem ateşi diyerek katliam karşındaki hallerini unutmadık. Türkiye olayların arkasındaki karanlığı aydınlatamadı. Tıpkı Dersim’de, Çorum, Maraş, Gazi katliamlarının aydınlatılamadığı gibi. Dersim’in kayıp kızları gibi, Uğur Kaymaz, Koray Kaya ve 14 yaşındaki Berkin’in öldürülmesinden sorumlu olan aynı devlettir. Sivas katillerinin adını Madımak Oteli’ndeki anı tablosuna yazdırarak acılarımızla dalga geçen, katliamı unutturmak için Madımak adını kaldırıp İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür Merkezi şeklinde tabelası astıran da nasıl bir mantıktır. Yitirdiğimiz tüm canlarımızı unutmadığımızı göstermek için örgütlenmeli ve bu zalim düzene karşı mücadele etmeliyiz.”
‘KATLİAMCILAR IŞİD İLE AYNI ZİHNİYETTE’
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Mat ise 22 yıl önce yaşamını kaybeden şehitleri özlem ve hasretle andıklarını belirterek, şöyle dedi:”22 yıl önce burada canlarımızı alçakça katledenleri öfke ve şiddetle kınıyorum. Avrupa Alevi hareketi adına buraya 22 yıldır aralıksız gelerek inadına bu katliamın hesabını soracağız diyenlere teşekkür ediyorum. Bu katliamı lanetlemek. Unutmamak ve unutturmamak için buraya eldik. Bu katliamların bir daha bu topraklarda yaşamaması için de mücadele etmek zorundayız.Bu toprakları biz yönetmeliyiz. Bunun tek koşulu halkların kardeşliğinden geçer. Hangi dili konuşursa konuşsun hangi inanca sahip olursa olsun yaşadığımız coğrafyayı kardeşlik ve sevgi ile donatmaya ısrarla devam edeceğiz. 22 yıl önce bu katliamı yapan barbarları Avrupa’ya da taşıyıp koruyup kolladılar. Dün Sivas’ta bizi katleden zihniyet ile bugün Rojava’da, Kobani’de, bütün dünya insanlığını katleden IŞİD barbarları aynı duyguya, aynı zihniyete sahiptir. Bugün şeriata karı, faşizme karşı kim direniyorsa, kim savunuyorsa biz onların dostu, yoldaşı ve kardeşiyiz. Biz ısrarla bu katliamın hesabını sorana kadar buraya geleceğiz ve bir gün mutlaka kazanacağız.”
‘AYNI TEHLİKE BUGÜN DE DEVAM EDİYOR’
Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir ise 22 yıldır bıkmadan yürekli bir şekilde alanları dolduranlara teşekkür ederek şunları söyledi:”Bu ülkenin aydınlık yüzü olarak bütün insanların birlikte mücadele etmesi gerektiğini biliyoruz. Bu katliamları yapanların tamamını şiddetle kınıyoruz, lanet olsun diyoruz. 2015 yılı, 21’inci yüzyıl çok mu güvenli. 1993 yılında ne tehlike varsa bugün de Aleviler çağdaş aydınlar için o tehlike devam ediyor. O gün hunharca canımızı katledenler ne yaptıysa bugün IŞİD aynısını yapıyor. Bugün katliamlar ülkemize de sıçrayabilir. Sokaklara inip, adalet hukuk, insan hakları, özürlük, inanç özgürlüğü istioruz. Bütün insanların kardeşce yaşayabileceği bir dünya istiyoruz.”
Hacı Bektaş-i Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ise, Sivaslıların da bu olayı kınaması gerektiğini belirterek, “22 yıldır bu hesap sorulmadı. Bu hesap sborulmadı. Bu hesabın bu devlette sorulmayacağı bellidir. Bu hesap ancak Sivaslıların vicdanında sorulur. Gelin hep birlikte bu katilleri lanetleyelim. Biz bir daha Sivas’a geldiğimizde ‘Sivas halkı katilleri istemiyor, katillerle yüzleşti’ diyelim. Siz katilleri koruduğunuz sürece biz Sivas’a gelmeye devam edeceğiz. Biz Sivas’a Madımak utanç müzesi olsun diye geliyoruz. Bu ülke bu katliamlar ile yüzleşsin bir kez daha yaşanmasın diye geliyoruz” dedi.
‘MÜZE OLANA KADAR İÇERİ GİRMEYECEĞİZ’
Olaylarda yaşamını yitiren halk ozanı Nesimi Çimen’in eşi Makbule Çimen otel binası girişinde kapıyı yumruklayarak, “Olaydan sonra hastanede yattım ben 2.5 ay. Hiç birisi gelmedi sormadı. Ben otelin dördüncü katında ele ele tutarak indim aşağıya. İçim yanıyor.” dedi. Gülender Akça’nın annesi Sultan Akça ise, “Orası müze olana kadar içeri yasak, girmeyeceğiz içeri. 20 yaşında kızımı verdim.” diye feryat etti.
SEMAH DÖNDÜLER
Konuşmaların ardından semah grubu, otel önüne gelen otobüsün önünde bir süre semah döndü. Ardından kalabalık geldiği güzerahı kullanarak alandan ayrıldı. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı etkinliklerde her hangi bir olay yaşanmadı.
HASRET GÜLTEKİN’İN MEZARINI ZİYARET ETTİ
Sivas Olayları’nın 22’inci yıldönümü nedeniyle kentte düzenlenen anma etkinliklerine katılan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sezgin Tanrıkulu ile CHP Sivas Milletvekili Ali Akyıldız, olayda yaşamını yitiren halk ozanı Hasret Gültekin’i İmranlı ilçesi Han köyündeki mezarı başında andı. Selvi Kılıçdaroğlu ve milletvekillerine burada sanatçı Gültekin’in eşi Yeter Gültekin ile bir grup vatandaş eşlik etti. Selvi Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler Gültekin’in mezarını karanfil bıraktı. Bazı vatandaşlar ise burada Gültekin’in eserlerini seslendirdi. Burada konuşan Selvi Kılıçdaroğlu, “Anma törenine gelmiştik. Hasret Gültekin’in mezarını da ziyaret edelim dedik. Ben sesini çok çok severdim. Hala da büyük bir zevkle dinliyorum. İnsan üzülüyor tabi. Bu genç yaşta giden insanları görünce üzülüyorsunuz. Bir daha böyle şeyler olmasın diliyoruz, istediğimiz bu. İnşallah zaman bizi yanıltmaz” dedi.
Eşi Yeter Gültekin ise, “Evet dileğimiz ortak. Daha insanca bir yaşam, eşit yaşam hakkı, eşit yurttaşlık hakkı. Dileğimiz bu çünkü bize sürekli sorulan, ‘Bu hukuk sürecinden beklentiniz nedir’ sorusu. Biz bu mücadeleyi verirken kimsenin ceza yiyerek canını yakmak için yola çıkmadık. Biz bir daha yaşanmasın, bizim yaşadığımız acıları başkası yaşamasın diye hukuku esas alan, kim iktidarda olursa olsun herkese yaşam hakkı tanıyan bir devleti artık 2000’li yıllarda gerçekleştirelim kaygısıyla bu mücadeleyi verdik. Ama 22 yıldır ne yazık ki üzerine acılar eklendi eksilmedi. Biz ama yine bunu dilemeye bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.