Her gün yediğimiz yiyecekler bizi sağlıklı kılacakken aksine yavaş yavaş sağlımızı bozup bizi telafisi mümkün olmayan durumlara sevk ediyor ve bu duruma başta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile diğer yetkili kurumlar bir çözüm bulamıyorlar. Tüm dünyanın mücadele ettiği genetiği değiştirilen gıdalar Türkiye’de salgın gibi yayılıyor. İstanbul’da yapılan taramada piyasadaki 4 bin üründen 1630’u GDO’lu çıktı.
Mısır ve soyanın tamamının GDO’lu olduğu belirten İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Yavuz Dizdar uyardı: Piliçler, GDO’lu soyalarla büyütülüyor. Bunun adı bio terördür. Dünyada sağlıklı ve doğal yaşam için ‘Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar’ yani GDO’lu ürünlere karşı savaş sürerken Türkiye’de ise GDO kullanımı yaygınlaşarak devam ediyor. Bir canlıdaki genetik özellikleri kopyalanarak, bu özelliklerin başka taşımayan bir canlıya aktarılmasıyla ortaya çıkan GDO’nun, sadece tarımsal ürünlerde kullanılması ön görülüyor. Özgür Düşünce’nin haberine göre Türkiye, bilimsel araştırmalarda kanser yaptığı belirlenen GDO’lu ürünlerin adeta esaretinde. Mısır ve soya başta olmak üzere bu ürünlerin 32 çeşidine ruhsat verildi. 24 GDO’lu gen için ise başvuru yapıldı. 2013 yılında Türkiye’ye giren 23 bin ton pirinçte GDO şüphesi nedeniyle operasyon yapılmıştı. Operasyon sonrası pirinçlerin GDO’lu olduğuna dair İstanbul Teknik Üniversitesi, TÜBİTAK ile 2. ve 4. Kolordu Komutanlıkları’nda yaptırılan analizlerde de GDO’ya rastlanmıştı. Bunun üzerine bakanlık yeni bir bulaşma yasası çıkarak ‘binde 9′ kriteri getirdi. Pirinçlerin bu şekilde GDO’suz olduğu savunuldu ve GDO kullanımına zemin hazırlandı. 4 BİN ÜRÜNDEN 1.630’U GDO’LU Bilim insanları tarafından GDO’nun kanser yaptığına dair birçok çalışma ortaya konmasına rağmen ülkede GDO yaygınlaşıyor. Türkiye’de kullanılan mısır ve soyanın yüzde 100’ü GDO’lu. Tarım Bakanlığı 2011 yılı içerisinde İstanbulsahasında yaptığı GDO analiz çalışmasında piyasadan alınan 4 bin ürün içinde bin 630 tane ürünün GDO’lu olduğunu tespit etti. Bu araştırma her ne kadar kamuoyuna yansımasa da Tarım ve Gıda eski Bakanı Mehdi Eker, 13 Nisan 2012’de katıldığı Deşifre programında dünyada üretilen soyanın neredeyse tamamının GDO’lu olduğunu söylemişti. Türkiye’de yılda 2,5 milyon ton GDO’lu soya Arjantin’den ithal ediliyor. YEDİĞİMİZ TAVUKLAR RİSKLİ İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yavuz Dizdar, GDO’lu ürünlerin hayatımızın her alanına yayıldığını belirterek insan sağlığı açısından kanser riskinin oluştuğuna dikkat çekiyor.Türkiye’deki yemlerin yüzde 100’e yakınının GDO’lu olduğu bilgisini paylaşan Dizdar şunları anlattı: “Türkiye’de mısır ve soyanın yüzde100’e yakını GDO’lu. GDO’lu soya dediğiniz ürün piliç endüstrisinde yem olarak kullanılmaktadır. Bu ürünler süt için, etlik hayvan yemlerinde kullanılıyor. O hayvanları bunlar kısa sürede kestikleri için bundan hastalık çıkıp çıkmadığını bilmiyoruz. Umurlarında da değil. Yurtdışından gelen genetiği değiştirilmiş soyaları tavuklara yedirip 45 günde büyütüp kesiyorlar. Ne gibi sonuca varacağı bilinmeyen bir ürünü insanlara sunarsanız bunun adı maalesef bio terördür.” KANSER VAKALARI KATLANARAK ARTTI Son yıllarda kanser vakalarında aşırı bir artış olduğuna dikkat çeken Dizdar 15 yıl öncesi ve bugünü şöyle özetledi: “Kanser vakaları katlanarak arttı. Artık her ailede bir değil iki kanser vakasını görür hale geldik. Bunun bir şekilde açıklanması gerekiyor. Nedenini açıklayamadığımız zaman içinden çıkmamız mümkün değil. 15 yıl önceki tablolarla bugünkü kanser tabloları çok derin bir farkı ortaya koyuyor. 15 yıl önce Onkoloji Enstitüsü olarak Türkiye’nin en büyük merkezlerinden bir tanesiydik. Yazın 4-5 kontrol hastası, ramazanda ise hiç hasta gelmezdi. Bugün ise vardığımız noktada biz 3 ay sonraya ancak randevu veriyoruz. Bu durumda sorgulamamız gereken o günden bugüne ne değişti. Kilo, sigara, alkol gibi etkenlerde çok değişiklik yok. Değişimi gösteren en büyük etken ise yediklerimiz.” GDO’LU SOYA HER ŞEYİN İÇİNE GİREBİLİR Soya ve mısırın her türlü ürünün içine girebildiğini ifade eden Dizdar şu örneği verdi: “Türkiye’de 2 milyon ton GDO’lu soya İzmir’e inecek ve sadece hayvan yemi olarak kullanılacak. Böyle bir şey olabilir mi? Olamaz. Bu soyanın geneli bisküvilerin içine, bir şekilde çorbaya da girecektir. Çünkü soya her şeyin içine konabilecek bir şey. Ve her geçen gün ülkede izin verilen GDO’lu gen sayısı artıyor.” GDO’YU BELGELEYEN BÖLÜM BAŞKANI iSTiFA ETTiRiLDi 2013 yılında Mersin’de 150 milyon TL’lik 23 bin ton pirinç ile ilgili yapılan operasyonun GDO’lu ürünler için önemli bir gelişme olduğuna vurgu yapan Onkolog Yavuz Dizdar, suçluların aklanması için GDO’lu ürünlere kapı açıldığına dikkat çekti. Mersin’de yakalanan 23 bin ton pirincin genetiğinin değiştirildiğinin kesin olarak kanıtlandığını ifade eden Dizdar şunları anlattı: LABORATUVAR DOĞRULADI “Ülkeye sokulması suç, suç işlenmiş net, bununla ilgili savcılık harekete geçiyor bu sefer de bu GDO’lu ürünleri getirenleri bir şekilde aklayabilmek için ‘Bulaşma olmuştur’ diyerek bir kural değişikliği yapılıyor. Bu şekilde bu serbest bıraktırmaya çalışılıyor. Pirinçlerin genetiğinin değiştirilmiş olduğunu laboratuvar doğruladı, teknik üniversite doğruladı. Üniversiteye siyasi baskı yaptılar, teknik raporu veren bölümün başkanını istifa ettirdiler. Bu işlemi yapan kişileri, tahkikatını yapan polisleri de ‘Bunlar paralelcidir’ diye örgüt kurup hükümeti devirmek amaçlı bir işlem yapmışlardır diye başka bir kapsamın içine aldılar. Suçu işleyen kişileri de ‘Bulaşma olmuştur’ diyerek bir şekilde bu işin içinden sıyırdılar. Genin bütüncül analizi için Kore’ye gönderdiler. Dünyadaki bir kaç firmadan biri olan Kore’deki bu firma tüm gen analizi yapıyor. Orada kesin olarak genetiği değiştirildiği ortaya çıktı. Sonuçta bir şey değişmedi. Polisler görevlerinden alındı, biri istifa etti. Burada suçu işleyen değil suçu ortaya çıkaranlar cezalandırıldı.” ASKERİN ANALİZLERİNDE DE GDO ÇIKTI 2013’te üç firmanın ithal ettiği pirinçte GDO’ya rastlandı. Firmalar ürünlerine bakanlığın laboratuvarından uygunluk belgesi aldı. Başka bir laboratuvarda yapılan yeni analizlerde de GDO’ya rastlandı. Firmalar yine bakanlık laboratuvarından uygunluk belgesi aldı. Son olarak TÜBİTAK’a gönderilen numuneler GDO’lu çıktı. Bu analiz sonrası pirinçlere el konuldu. Bu firmalardan ürün alan 2. ve 4. Kolordu Komutanlıkları’nın yaptığıı analizlerde de GDO’ya rastlandı. OPERASYONU YAPAN POLİS VE YAZAN GAZETECİ YARGILANIYOR Mersin’de 2013 yılında Çin ve Afrika’da üretilen, GDO’lu diye ABD’nin ülkeye sokmadığı 150 milyon TL’lik 23 bin ton pirinç ile ilgili operasyondan sonra 27 emniyet mensubuna yönelik operasyon düzenlenmişti. Süreç GDO’yu ülkeye sokan üç firmaya operasyon yapan dönemin Emniyet Müdürü Anadolu Atayün’ün yargılanmasına kadar uzandı. Aynı şekilde olayı haberleştirerek ortaya çıkaran Gazeteci Mehmet Baransu hakkında Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma sonucu ‘darbe’ davası açıldı. Mersin’de 2013 yılında yapılan GDO operasyonu davasının 4. duruşması bugün yapılacak. BÖBREK VE KARACiĞER’DE FONKSiYON BOZUKLUĞUNA YOL AÇIYOR Türkiye’de 7 adet soya fasulyesi çeşidi ve 25 adet mısır çeşidine GDO onayı verildiği bilgisini paylaşan Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, GDO’ya karşı gelmeleri nedeniyle bilim karşıtlığıyla suçlandığından yakındı. 2004 yılından beri her gün GDO konusunda inceleme yaptığını belirten Atalık, dünya üzerinde GDO’nun zararlarını ortaya koyan çalışmaları şöyle sıraladı: “İtalya’nın Katanya Üniversitesi’nde market raflarında bulunan birkaç marka pastörize sütü toplayarak laboratuvarda incelediler. Bu sütlerde GDO mısır ve soya gen dizilimlerine rastladılar. Pastörizasyon işleminin dahi bu işlemi bozamadığını ortaya koydular. Bu yemle beslenen hayvanların hangi organlarına ne oldu çalışmaları var. Bu sonuçlarda böbrek ve karaciğerler de fonksiyon bozuklukları ve özellikle bu iki organdaki tahribat bütün çalışmalarda ortaya çıkıyor. Giresun Üniversitesi’nin 2015’te yayımlanan yüksek lisans tezinde de aynı durum tespit edildi. GDO ile beslenen hayvanların böbrekleri ve karaciğerleri gitti. KANSER RİSKİ ORTAYA KONDU 2009’da Viyana Üniversitesi’nin yaptığı çalışmada GDO ile beslenen farelerin kısırlaştığı belirlendi. Aynı şekilde 2012 yılında Fransa’da hayvanlarda kontrol grubuna göre kanser tümörlerinin geliştiğine rastlandı. Araştırmacılar, bu tür mısırlarla beslenen dişi farelerin yüzde 93’ünde meme tümörlerinin belirlendiğini ortaya koydu. Öte yandan erkek farelerin çoğunun ise böbrek ve karaciğer sorunları nedeniyle öldüğü belirtildi. GDO’nun kanser riski dünyada kanıtlandı.” Kaynak: Özgür Düşünce Gazetesi – Cihan Acar