Hukukun üstünlüğü esastır, kanunsuz suç ve ceza olmaz!
Bugün ülkemizde yapılan uygulamalar, Türkiye’nin hukuk devletinden uzaklaştığı kanaati yaratıyor!
Ülkede âdeta bir cadı kazanı kaynamakta! Atatürkçüler, laik cumhuriyet yanlıları, ülkücüler, sosyal demokratlar FETÖ’cülükle suçlanıp gözaltına alınıyor ya da meslekten ihraç ediliyor!
Sapına kadar Atatürkçü ve Cumhuriyetçi olan SÖZCÜ’ye bile FETÖ’cü çamuru atılıyor!
Ülkenin manzarası hiç hoş değil!
SÖZCÜ, bırakın FETÖ’cü olmayı, tam tersine, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde “FETÖ’cü paşalar” olduğunu yazarak devleti uyaran ilk gazetedir.
SÖZCÜ tehlikeyi 15 Temmuz darbe girişiminden 42 gün önce “TSK’nın komuta kademesinde FETÖ’cü paşalar var!” manşetiyle vermiştir.
Bu uyarıya rağmen Genelkurmay ne yapmıştır? Hiç!
* * *
Yeniçağ Gazetesi ülkücü bir yayın organıdır. Yurtsever, düzgün yazarları vardır. Bu yazarlardan biri de Arslan Bulut’tur. Yirmi yıl kadar önce Meydan Gazetesi’nde Arslan Bulut ile bir süre beraber çalışmıştık. Meslek namusu olan yetenekli bir gazetecidir.
Arslan Bulut dün Yeniçağ’daki köşesinde şunları yazdı:
“SÖZCÜ Gazetesi’nin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kumpas kuranlarla ilgili iddianameye dayanarak “TSK’nın komuta kademesinde FETÖ’cü paşalar var” manşetiyle çıktığı gün, Tayyip Erdoğan ani olarak Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı da yanına alarak Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ziyaret etmişti.
Konuyu 4 Mayıs 2016’da “Özel Kuvvetler ve FETÖ’cü paşalar!” başlığı altında incelemiş ve “FETÖ’cü paşalar mı var, yoksa Rusya uçağını düşürecek kadar, Türkiye yerine küresel güçlerin çıkarları doğrultusunda hareket eden başka yapılanmalar mı var, bu konu tartışmalı!” yorumunu yapmıştım.
Yani, Türkiye’yi teslim alma girişiminden 11 gün önce!”
* * *
Arslan Bulut, yazısının sonunda şöyle diyor:
“Bütün bunlara rağmen hâlâ uyanmayanlar var. Darbeden 42 gün önce, ‘TSK’nın komuta kademesinde FETÖ’cü paşalar var’ başlığını atan ve herkesi uyaran SÖZCÜ Gazetesi bile susturulmak isteniyor.
Operasyonlarda, Anayasa’da da yer alan ‘kanun önünde eşitlik’ ilkesi çiğneniyor…
Fiili durum bu!”
3 meslektaş gözaltında!
Yukarıda Yeniçağ Gazetesi yazarlarından Arslan Bulut’un dünkü yazısından alıntılar yaptım.
Ben bu satırları yazarken şaşırtıcı bir haber geldi.
Yeniçağ Gazetesi’nin 3 yazarı “FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınmıştı!”
Bu yazarlar; Servet Avcı, Yavuz Selim Demirağ ve Adnan İslamoğulları’dır.
Emin olun çok üzüldüm.
Yeniçağ’da, Genel Yayın Yönetmeni Hayri Köklü, İcra Kurulu Başkanı Ahmet Yabuloğlu, Arslan Bulut, Orhan Uğuroğlu, Selcan Taşçı, Timuçin Mert gibi dostlarım vardır.
Yeniçağ’ın bütün yönetici ve yazarları ülkücü-milliyetçi kimlikleriyle tanınır.
HHH
Dün “FETÖ soruşturması” nedeniyle gözaltına alınan Servet Avcı, Yavuz Selim Demirağ ve Adnan İslamoğulları ile bir tanışıklığım yok ama hemen her gün onların köşe yazılarını okuyorum.
Yazılar yazarların aynasıdır. Ben bu üç yazarın hiçbir yazısında FETÖ’yü öven ya da destekleyen tek cümle bile görmedim.
Bu meslektaşlarımdan bazılarını zaman zaman TV programlarında da dinledim. Konuşmaları düzgün, yurtsever ve milliyetçiydi.
Sözün kısası: Onların FETÖ’cü olduğuna asla inanamam!
Tebessüm
Her işin erbabı var!
İtalyan demiş ki: “Bizim kızlar harika!”
Alman demiş ki: “Bizim otomobiller süper!”
İngiliz demiş ki: “Bizim bira çok meşhur! İç iç doyamazsın!”
Fransız demiş ki: “Bizim evler ve villalar tasarım harikasıdır!”
İranlı demiş ki: “Bizim el dokuması halılarımız şahanedir. dünyada eşi benzeri yoktur!”
Ruslar ise radarlarıyla övünmüş: “Dünyanın öbür ucunda sinek uçsa haberimiz olur. Rus radarından kimse kurtulamaz!”
Sıra Karadenizli Temel’e gelmiş… Temel aldığı notlara göz gezdirdikten sonra:
“Ohooo” demiş “Bunlar da bir şey mi yahu? Bizim Karadenizli uşaklar, alır İtalyan kızını, atar Alman arabasına, içer İngiliz birasını, götürür Fransız villasına, yatırır İran halısına, değil Rus radarlarının, dünyanın ruhu duymaz valla!”
GÜNÜN SÖZÜ
Pirincin içindeki siyah taşları görürsün, sen beyaz olanından kork!