O zamanlar Star gazetesinde çalışıyordum, galiba 2002’ydi, Star Wars vizyona girecekti, dünya ile aynı anda Türkiye’de… E gazetenin adı star’lı, filmin adı star’lı, bu kafiye fırsatı kaçmaz dedik, karşılıklı iki tam sayfa ayırdık, 18 sütun… Zannedersin George Lucas babamızın oğludur, o derece tanıtım yapıyoruz. Neyse, filmin karakterlerini tek tek anlattık, Obi Van delikanlıdır, Darth Vader şerefsizdir, Yoda ucubedir ama akıllı heriftir, prenses Leia’ya hastayız filan, döşendik. Okuyanın canı çekiyor, koşa koşa sinemaya gitmek istiyordu, öylesine ballandırdık.
*
Ertesi sabah yazıişleri masasında oturuyorum, santral bi telefon bağladı, Ağrı’dan… Genç bir sesti. “Tebrik ederim çok güzel tanıtmışsınız ama” dedi, “burada sinema salonu yok!”
*
Dünya ile aynı anda.
Ağrı hariç.
*
Memleketin haline mi üzüleyim, memleketin halini bilmemize rağmen yaptığımız görgüsüz yayının öküzlüğünden mi utanayım, bilemedim.
*
Bildiğim şuydu…
O telefonu asla unutmadım.
O telefondan sonra, yönettiğim tüm gazete ve televizyonlarda, sinemanın Anadolu’ya yayılması için çaba harcadım, takipçisi oldum.
*
Ağrı şehrimiz, o telefondan 10 sene sonra, 2012’de sinemaya kavuştu. Star Wars’u getirmediler ama, şu anda Düğün Dernek Sünnet’le Ertuğrul’u Türkiye’yle aynı anda seyredebiliyorlar.
*
Ağrı’da açıldıktan sonra, sineması olmayan altı tane şehrimiz kalmıştı. Bunlardan biri Şırnak’tı.
*
Doktor Burcu Polat, Şırnak devlet hastanesinde nöroloji uzmanı olarak görev yapıyordu. Mecburi hizmetle atanmıştı, mecburi hizmet süresi bitmesine rağmen, Şırnak’tan ayrılmamıştı, gönüllü olarak devam ediyordu. Şırnak’a sinema salonu açılması için, sağlık çalışanları arasında imza kampanyası başlattı. Şırnak Üniversitesi öğrencileri destek verdi. İmzalar çığ gibi büyüdü. Valiye teslim edildi. Valinin elinde hepi topu bir tane küçücük tiyatro salonu vardı. Mars Sinemaları’ndan yardım istendi, Mars Sinemaları hiç tereddüt etmeden restorasyonu üstlendi, cihazlar sağlandı. 184 koltuklu salon, hem tiyatro, hem sinema olarak kullanılır hale getirildi.
*
Şırnak’ın sinema hasreti 2013’te sona erdi. İlk film, Cem Yılmaz’ın Fundamentals’iydi. Düğün Dernek seyredildi. Hükümet Kadın seyredildi. Haftada yedi gün düzenli seanslar olamıyordu ama, haftada bir de olsa, vizyondaki filmler gösteriliyordu. Şırnak halkı, tüm Türkiye’yle aynı anda aynı filmi seyretme keyfini yaşıyordu.
*
Özel gösterimler de yapılıyordu. Mesela… Geçtiğimiz nisan ayında, Polis Haftası etkinlikleri kapsamında “Madagaskar Penguenleri” ve “Ejderhanı Nasıl Eğitirsin” isimli filmler getirildi. Şırnaklı ilkokul öğrencilerine ücretsiz seyrettirildi. Bir hafta boyunca günde iki seans vardı. Şırnaklı üç bine yakın çocuk, Hollywood’un animasyon şahaserleriyle kahkaha atabilme fırsatı buldu. Türkiye’deki yaşıtlarıyla aynı anda “çocuk” olabilme duygusunu yaşadı.
*
Ve, bu sinema salonu dün yakıldı.
*
Hani, kütüphanesinde öğrenciler varken, Şırnak Kültür Merkezi’ne bomba atıldı, molotoflar fırlatıldı, ateşe verildi ya… Şırnak’ın ilk ve tek sinema salonu, işte o kültür merkezindeydi.
*
Kütüphane, tiyatro, sinema… Askeri-polisi istemiyorlarmış gibi görünüyorlar ama, aslında oralarda en çok bunları istemiyorlar. Çünkü, etkileriyle asla mücadele edemeyecekleri güçler, bunlar.