Geçen yıl 17-20 Aralık tarihleri arasında Eğitim-iş sendikasının gerçekleştirdiği “Laik Eğitim Emeğe Saygı Yürüyüşü”nün davası Ankara’da başladı.
Yatağan’dan başlayıp Tandoğan’da sona eren yürüyüş beş ilde olaysız bir şekilde gerçekleşmiş, son durak olan Tandoğan’da ise yoğun müdahale ve gözaltılarla son bulmuştu. İşte bu yürüyüşte gözaltına alınan öğretmenlere önce idari soruşturma, ardından da dava açıldı. Davanın ilk duruşması da 12 Şubat 2016 Cuma günü Ankara’da.
Bu ülkede nice yurtsever şairler, yazarlar, generaller, subaylar, gazeteciler, Renan Pekünlü gibi bilim insanları sanık oldu. Sanık sandalyesine oturma sırası bu defa Mustafa Kemal’in öğretmenlerine geldi.
Neden? Ne yapmıştı bu öğretmenler? Türk bayrağıyla ve Atatürk flamalarıyla alanları doldurmuşlardı. Yürüyüşleri laik eğitim içindi ve üstelik bütçeden haklarını da istiyorlardı. Sloganları “Mustafa Kemal’in öğretmenleriyiz!”di. Daha aydınlık bir gelecek istediler. Su, cop ve biber gazına maruz kaldılar. Oysa onların bir tek silahları vardı, kalemleri…
Yani suçları büyüktü. Belki kendi öğrencileri belki de atanamamış meslektaşları olan polisler tarafından ters kelepçe ile göz altına alındılar.
Gericiliğe, bölücülüğe, ırkçılığa karşı duran öğretmenleri gözaltına alabilirsiniz, sanık sandalyesine oturtabilirsiniz fakat yüreklerinden Atatürk ve vatan sevgisini sökemezsiniz. Emek mücadelesinden koparamazsınız. Onlar “yalvarmaz, boyun eğmez”. “Bütün ümitleri gençliktedir.” onların. Yetiştirdikleri çocukların güzel günler görmeleri için canla başla mücadele ederler cehaletle, karanlıkla, insanı köleye dönüştürmeye çalışan bozuk düzenle.
Eğitimiş’li öğretmenler 12 Şubat’ta belki de kendi öğrencileri olan bir hakimin karşısında sanık sandalyesine oturacaklar. Savundukları değerlerden, içinde bulundukları mücadeleden en ufak bir şüphe ya da pişmanlık duymadan; bedeli ne olursa olsun dik durdukları, boyun eğmedikleri için alınları ak ,içleri rahat olarak. Mustafa Kemal’in öğretmenlerinin yürekleri kendileri için değil yine ülkeleri için burkulacak. Sonra ne mi olacak? Bağımsız yargı, tam bağımsız Türkiye; ulusal, laik, parasız eğitim için verdikleri mücadeleye dört elle sarılacaklar yine.
Yaşasın Eğitimiş
Yaşasın örgütlü Mücadelemi
Uygar Sunal Eğitimiş Manisa Şubesi üyesi
