AKP ne diyor yıllardan beri? “Yeni Anayasa”, “Yeni Türkiye” diyor değil mi? Ve Türklüğü etnik bir vurgu olarak gördükleri için Anayasa’dan kaldıracaklarını da her vesileyle ifade ediyorlar.
Peki bu girişimin karşısında durması gereken siyasi parti öncelikle hangisidir?
Türk Milliyetçiliğini parti programı ve felsefesi haline getiren MHP’nin, bu rejim değişikliği hevesine çok net bir şekilde karşı çıkması beklenir ama uygulamada, bu iş için kurulan masayı MHP savunuyor!
Bunun bir sebebi olmalı değil mi?
***
Bunu bir kenara not edelim ve devam edelim:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan çekilmesini kastederek “Ana muhalefet partisinin dışarıda kalması, uzlaşma anlayışına da ters düşer. Gelen olursa masada otururlar, gelmezlerse iktidar artık B planını ortaya koymalıdır. Anayasa’da ne gibi bir değişiklik düşünüyorlarsa bunu ağızlarına sakız edip her tarafta konuşacakları yerde, TBMM’ye getirmelidirler. Referandum yoluyla bu ancak mümkün olabilir. Onun için de 317 milletvekilinin 330’a tamamlanması lazım. Orada tamamlandığı takdirde belirledikleri anayasa veya özledikleri anayasa değişikliğini yapmak için millet huzuruna çıkmış olurlar” dedi ve “İktidar dahi kalksa en son masada oturacak olanlar yine o MHP’nin 3 değerli milletvekilleri olacaktır” diye “tavır” açıkladı!
***
Biz bu yöntemi daha önce de gördük. MHP, koalisyon hükümeti sırasında idam cezasının kaldırılmasına karşı olduğunu ama bunu hükümeti bozma sebebi saymayacağını açıklayıp yasa değişikliğine yol vermişti. Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyu ise süre geçtikten sonra yapmıştı. Böylece Abdullah Öcalan da idam cezasından kurtulmuştu.
Şimdi de aynı yöntem kullanılıyor. Bir taraftan HDP’li milletvekilleri hakkındaki fezlekeler destekleniyor, yani halka milliyetçilik mesajı veriliyor diğer taraftan PKK ve HDP’nin de isteği olan “Yeni Anayasa Masası”na katkı veriliyor. Üstelik iktidara 330’u bulması için yol da gösteriliyor!
***
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise “Darbe yasalarının değişmesi lazım. Anayasa da darbe yasasının bir parçasıdır. Hepsini birlikte ele alacaksak, bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getireceksek biz hazırız” diyor ama “Bir, darbe hukukunu bütünüyle ele alacağız, iki, anayasanın ilk dört maddesi bizim için vazgeçilmezdir. Diyorlar ki ‘onları da değiştirelim.’ Yazıyor; ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara!.. ‘Nesini değiştireceksin? Rahatsız oluyorlar, Ankara’dan rahatsızlar. ‘Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir!’ Ondan da rahatsızlar. Marşı var, ‘İstiklal Marşı’dır’ diyor. Ondan da rahatsızlar. Neden ilk dört maddeyi değiştirmek istiyorlar. Nedenlerini ben gayet iyi biliyorum, siz de daha iyi biliyorsunuz. Ama size şu güvenceyi verebilirim, biz parlamentoda olduğumuz sürece arzu ettikleri değişikliklerin hiçbirisini gerçekleştiremeyecekler” diye konuşuyor.
Yani güvenceyi MHP vermiyor; CHP veriyor!
***
AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da “Bahçeli’nin ‘AK Parti kendi önerisini getirsin 330’u bulsun’ şeklinde bir açıklaması var. Ne dersiniz?” sorusu üzerine “Sayın Bahçeli’nin bu yönde bir açıklaması oldu, en azından böyle bir intiba edinilen bir açıklama yaptı. Sayın Bahçeli’nin bizi bir bulmaca çözer gibi onun tutumunu anlamamıza gerek kalmadan açık ve net bir tutum almasını bekliyoruz. Eğer üç parti devam edeceğiz derse biz bu yola devam ederiz” ifadelerini kullandı.
Şimdi bu ifadelerden sonra MHP yönetimi hangi akla hizmet ediyor, yüksek sesle söyler misiniz?
yeniçağ