Kendi deyimleri ile “bayrak devir teslimi” dün yapıldı. Yine kendi deyimleri ile “Bayrak, patinajcı Davutoğlu’ndan alındı icracı Binali’ye verildi” ve “Tek Adam- Tek Reis- Tek Ağız- İki Dudak- Partili Cumhurbaşkanı dönemi” dün başladı. Türkiye’nin havasını, suyunu, toprağını “Başkanlığa geçilmiyor, diktaya koşuluyor korkusu” sardı.
Yolları bölen.
Hayatları birleştiren.
İcracı Binali!
Güzel reklam.
Cıngılı da var.
14 yıllık bakanlığı döneminde, köprü yaptı, oto yol yaptı, havalimanı yaptı, Boğaz geçişi yaptı, hızlı tren yaptı.
Övüldükçe övülüyor.
Türkiye, sayılıp sıralanan o yolları, köprüleri, hava meydanlarını, Boğaz’ı deniz altından ve deniz üstünden geçişleri yapacak aşamaya zaten gelmişti. “Ekonomiyi Güçlendirme Programı” Başbakanlık kapısına kasa atıldığı o günlerde yapılmıştı.
* * *
İcracı, hazıra kondu.
Bu gerçeği gizliyor.
Sadece atılan kasayı söylüyor.
Ekonomiyi Güçlendirme Programının yarattığı güven havası içinde “yabancı firma buldu- yerli havuzcu firma peydahladı” ve onlara yapacakları köprülerden araç geçişi- yapacakları hava meydanlarına uçak inişi garantilerini Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi üzerinden verdi. Yabancı Firmalar; Japon-Koreli- İtalyan ve Milletin anasını sevici Yerli Havuzcu Şirketler, ellerindeki garantili ihale anlaşmalarını yabancı bankalara göstererek yüksek faizle dış borç buldular. Türkiye’nin dış borçla soyulması İcracı Binali döneminde katmerlendi.
2002 yılında:
Yani İcracı geldiğinde.
Türkiye’nin dış borcu:
129.6 milyar dolardı.
2015 yılında:
Özel sektör dış borcu:
405.2 milyar dolar oldu.
IMF’ye olan 23.5 milyar dolarlık dış borç ödendi, sıfırlandı ama bu göstermelikti. Halkı, “bakın dış borç almadan ve devletten bir kuruş çıkmadan köprüler, hızlı trenler, hava meydanları yapıyoruz” siyasi propagandasıydı. İcracı Binali döneminde ihale edilen 44 devlet projesinin 28’i yandaş şirketlere verildi. Bu yapıdan da lükse, gösterişe, VİP umre ziyaretine, Hristiyan malı 7 yıldızlı otellerde yemeli içmeli hac ibadetine ve yabancı marka mala düşkün “Türkiye Süslü Müslümanlar” sınıfı doğdu. Devlet Büyüklerinin çocukları da “Gemici Müslüman Girişimciler” sınıfını oluşturdu. İcracı Binali, 2008 büyük ekonomik krizinde bütün gemicilik şirketleri daralır, küçülür, batar iken kendi çocuklarının gemi şirketinin ne yapıp da 30 gemi sahibi firmaya büyüdüğünü topluma açıklamadan Başbakan Binali oldu.
* * *
Borç büyüdü.
Marmaray bitmedi.
4 yıl gecikti.
Maliyeti 4 kat arttı.
Adı “Hızlı Tren” kondu.
Hızı “Hantal Tren” kaldı.
Pendik’ten Pamukova’ya ancak 100 kilometre hızla, Bilecik’ten Bozüyük’e ancak 100 kilometrenin altında gidebiliyor. Çünkü raylar yenilenmedi. Geyve- Arifiye arasındaki tüneller de bitmedi. Havuzcu firma Cengiz İnşaat’ın Bilecik’te çöken tüneli de mum dikti. Hızlı Tren Fransa’da 350’nin, Çin’de 400’ün üzerinde hız yaparken İcracı Binali’nin hızlı treni saatte 120-130’da kalır oldu.
Borç 400 milyarı çok aştı.
* * *
Köprüye de, hava limanına da hızlı trene de karşı değilim ama bizim hızlı tren fiyatına mal edilen hantal tren, İstanbul Haydarpaşa Garı’na bile gelemediği için son durağı Pendik yaptı. Yıllardır bomboş duran koca garda Süslü Müslüman sınıf, “dar pantolonlar, vücut hatlarını ortaya koyan şık elbiselerin sergilendiği tesettür modası defilesi” düzenledi. Süssüz İslamcılar ise “Tesettür moda değildir, Allah’ın emridir, yozlaştıramaz” pankartları taşıyarak defileyi protesto ederken İcracı Binali, Başbakan Binali oldu. Başbakan Binali’nin dün yaptığı konuşmada ilk ekonomik vaadi; “Yabancı Yatırımcı gelsin diye önüne Turkuaz halı sereceğiz” oldu.
Süslü Müslümanlar!
Çok sevindi!