ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden’in Ankara’ya gitmeden İstanbul’da Türkiye’nin içişleri ile ilgili olarak siyasi parti temsilcileri ve kendi seçtikleri kişilerle “yuvarlak masa” toplantısı yapması, Türkiye adına utanç vericiydi.
MHP bu konuda bir duruş gösterdi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Bir yuvarlak masada Türkiye`nin iç meselesinin, yapısı ve zihniyeti belli temsilcilerle konuşulması, duruşumuza uygun olmadığı için malum görüşmeye katılmama kararı verilmiştir” diye açıklama yaptı.
***
Odatv’nin haberine göre Türkiye Komünist Partisi de yaptığı açıklamada, “Elbirliği ile ülkeyi bu onursuzluğun içine ittiniz. Saygısız sömürgeciye ‘görüşmem’ diyemediniz mi?” ifadelerini kullandı.
Halkın Kurtuluş Partisi, Biden’in gelişini Beşiktaş’ta yaptığı bir eylemle protesto etti. Eylemde “Sömürge Valisi Joe Biden ülkemizden defol, Katil ABD, Ortadoğu’dan defol” pankartları açıldı.
Türkiye İşçi Köylü Partisi Genel Başkanı İsmail Durna, “PKK, Türkiye’yi Güneydoğu’da oyalamayı başardı. Biden, bu kez ‘Fırat’ın batısına karışmayın’ diyecek. Arkasında ABD’nin olduğu AKP’ye, yine ABD’nin piyonu olan PKK’ya karşı kararlı tavır almadan, ABD ile hesaplaşmayı göze almadan zorlukların üstesinden gelinemez” dedi.
TSİP ve Devrimci Halk Partisi’nin ortak açıklamalarında ise “Kapalı kapılar ardında yapılanın açıkça utanmadan yapılması” denildi.
AKP, CHP ve HDP temsilcileri ise davete koşarak gitti!
Tabii “Beni Türk bayrağına sarıp Tunceli toprağına gömün” diyen Kamer Genç gibi delikanlıları arıyor gözler..
Sahi, çoğu CHP’den tasfiye edilmişti değil mi?
***
Biden’in neden geldiği, Dolmabahçe Sarayı’nda Ahmet Davutoğlu ile görüşürken toplantıya MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay Harekât Başkanı Korgeneral Satı Bahadır Köse’nin katılmasından belli oluyor!
Zaten Davutoğlu, görüşmede Irak ve Suriye haritaları üzerinde durum değerlendirmesi yaptıklarını açıkladı.
Aslında görüşme salonuna bir de ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesi’nin haritasını koymaları gerekirdi! Orada Türkiye dahil, bölünen, parçalanan, sınırları değişen İslâm ülkeleri vardı!
Gerçi Ahmet Davutoğlu ne diyebilirdi ki? Biden’in Davutoğlu’na karşı tutumu şöyle özetlenebilir.
“Sizin Cumhurbaşkanınız, 2004 yılında Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanı olmayı kabul etmişti. Şimdi Başbakan siz olduğunuza göre, eş başkan da sizsiniz. Afganistan, Libya, Suriye ve Irak’tan sonra sıra sizde.. Bizim kara kuvvetlerimiz olan PYD’ye dokunmayın. Askeriniz de bize Musul’da lâzım. Kıbrıs’ta Türk tarafı bizim çizgimize geldi siz de ‘tamam’ deyin!”
Biden’in açıklamaları bu anlama geliyor!
Davutoğlu da görüşmeden sonra Biden’e PYD’nin terör örgütü olduğunu söylediğinden bahsediyor. İyi de sonuç nedir? Hani Biden “ABD’de bir deyim vardır. Kedinin derisini yüzmenin birden fazla yolu vardır. Biz Ankara’yla ve Bağdat’la çalışmalarımıza devam edeceğiz. Diğer ilgili taraflarla birlikte Musul’u geri almak için çalışacağız” diyor ya.. Kimin askeriyle?
Yoksa stratejik derinlik, Irak ve Suriye’de miydi? Musul’da mıydı?
Ayrıca burada kedi kim oluyor?
***
2005 yılında, Kıbrıs için dönen dolapları anlatan Rauf Denktaş, ”Bütün oyun Türkiye’yi adadan söküp atma oyunudur. Bunun karşılığında Türkiye’ye 20-30 yıl sonra ne olacağı bilinmeyen bir söz verilmektedir. Bu sözün verilebilmesi için canla başla uğraşmış olan İngiliz Dışişleri Bakanı Straw’ın zorluk çıkaran bir karşıtına söylediği ‘Tavşanı evvela yakalayalım, derisini sonra yüzersiniz’ sözü unutulmamalıdır” demişti.
Anlaşılan İngiltere’deki tavşan, Amerika’da kedi olmuş!
Olmuş da İngiltere’de tavşan yerine koydukları ülke, Türkiye idi!
yeniçağ